Sonunda Cuma günü olmuştu. Bugün Rize'ye gidecektik.Kaya'nın ailesiyle tanışacaktım.Çok merak ediyordum nasıl insanlar olduklarını.Rize'yi de merak ediyordum tabii.Rize'yi gezmek istiyordum.
Saat altıydı.Hava henüz aydınlanmamıştı.Yani şu an tan yeriydi.Valizim, her şeyim hazırdı.Ozan odaya girdi.Valizi bir eline alıp bir çırpıda götürdü hemen.Çıkmadan önce son kez aynaya baktım.Siyah dar pantolon, balıkçıl siyah bir kazak, onun üstüne de bordo ekose gömlek giymiştim.Uzun saçlarımı enseden topuz yapmıştım.Şimdi aşağı inebilirdim.Belki her şey çok hızlı geliyordu.Bir ay, sözleşmesini unutamazdık.Bir ayda her şeyin olması gerekiyordu.Neden bir ay anlamıyordum.İki ay olmaz mıydı?Neden her şey bu kadar acele oluyordu. Anlamıyordum.Hiçbir şekilde anlamıyordum.Aşağı indiğimde Kaya siyah pantolonunun cebine ellerinu sokmuş, beni bekliyordu.Baştan aşağı süzdü beni.Ben de onu süzdüm.
"İyi misin?" dedi.
"Sence?" dedim.
"İyisin, iyi." dedi ve arkasını dönüp dışarı çıktı.
Bende arkasından gidip, arabaya bindim.Yola koyulmuştuk.Kendimi sahipsiz, yalnız hissediyordum.Güvende değildim.Yanımdaki adam beni sonsuza kadar koruyacaktı.Ama bendeki boşlukları dolduramayacaktı.Beni mutlu ederdi.Zaten en kolayca,salakça bir şeye bile inanıp mutlu olabilecek kapasitedeydim.Arabada o şarkı çaldı.Seksendört'ün o şarkısıydı. "Aklımı geri ver, sende kalmasın..."
Kaçırıldığın arabaya da binmezsin be Çağla! Ya da binmedim demem.
"Uçakla mı gideceğiz?"dedim çekinerek.
"Korkuyor musun?"dedi yandan bakarak.
"Biraz,"dedim.
"Korkma,"dedi elimi tutarak.
O an içim ürpermişti.Ürperme değildi aslında.Kelebek hissiydi.
Elimi sıkıca kavradı,güven verircesine.Bende onun elini sıktım.Ona güveniyordum.Ama seviyor muyum?Bilmiyorum.İçimde ona karşı bir his var ama o hissin adı aşk mı?Onu da bilmiyorum.O bana karşı gülünce,karnımda tırtıllar dolaşıyordu.Karnımı gıdıklıyordu sanki.Onu adını duyduğumda tüylerim ürperiyordu.Ama o ürperti hissi,yerini sevgiye bırakmıştı.Tarif edemediğim duyguları yaşıyordum.O duygular beni mahvetmezdi umarım.Bu kadar kısa zamanda ona âşık olmam saçmaydı.Hem böyle bir adama güvenmemde saçmaydı.Ama içimdeki o ses ona güven diyordu.
"Sence âşık olmak nasıl bir his?"diye sordum Kaya'ya.
"Bilmiyorum."dedi soğuk bir sesle.
"Nasıl bilmiyorsun ya?'dedim şaşknca.
"Bilmiyorum işte Çağla.Bilmiyorum!"dedi hiddetle.
"Peki.Hiç âşık olmadın mı?"dedim sessizce.
Sessizdim fakat sesimi duymuştu,hatta cevap veriyordu.
"Allah korusun."dedi sessizce.
Tamam,Allah korusun.Ama âşık olmak istemez bir insan?O duyguyu tatmak istemez mi?Ne demek 'bilmiyorum'ya hacı? İçimden konuştuğumu sanıyordum,Kaya cevap verene kadar.
"Hacı?"dedi Kaya gülerek.
"Hacıya mı taktın?"dedim.
"Her neyse.Bak şimdi,âşık olunca ne olacak?"dedi.
"Ne olacak?"dedim malak gibi.
"Âşık olacaksın.Canından çok seveceksin.Sonra karşındaki bir gün gidecek.Üzüleceksin.Seni üzen bir şeye neden tutulasın ki?"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORCUN BEDELİ
Teen FictionHayatına çok ani bir şekilde giren o adam onun hayatını değiştirecekti.Ya onu her şeyi yapacaktı ya da onu herkes yapacaktı.Fakat ikiside birbirlerinin hayatının dönüm noktasında bulunacaklarından habersizdi.Nefret aşka dönüşebilirdi.Peki ya aşk nef...