Bölüm 30

13.2K 936 418
                                    

"Aleyna. Uyan kızım." babamın sesini ve saçımı okşayan ellerini hissettim.

"Baba." dedim uyku sersemi. Gözümü hâlâ açmamıştım.

"Benim. Saat üç oldu hâlâ kalkmamışsın." Zorla gözlerimi açtım. Babam yatağın üzerine oturmuş sevgiyle bana bakıyordu. Doğrularak kollarımı boynuna sardım.

"Seni çok özledim." dedim ağlamaklı sesimle.

"İyisin değil mi? Koray aradı her şeyi anlattı. Bana söylemediklerine inanmıyorum." Beni kendinden ayırıp yüzümü dikkatle inceledi.

"İyiyim ben. Sorun yok." dedim yatıştırıcı bir tonda.

"İyi bir avukat buldum, senin velayetini almak için. Kızım olarak büyüdüğünü, buradayken kaçırıldığını, mutlu olmadığını falan söylersek, velayetini alabileceğimi söyledi." dedi. Şaşkınlıkla baktım ona.

"Yıllarca ayrı kaldılar senden dedim, bir şey demedim ama bu kadar değil." dedi sinirle. "Yıllarca yemeden yedirdiğim, gözüm gibi baktığım kızımın böyle bir hayatı olmasını istemiyorum." 

"Biliyorsun onlarda istemezdi böyle olsun."

"Biliyorum. Bu yüzden onlarda benimle yaşamanın en iyi seçenek olduğunu anlarlar diye umuyorum." dedi.

"Baba." dedim karşı çıkarak.

"Burada mı kalmak istiyorsun?" diye sordu. Gözlerime ciddiyetle baktı.

"Beni böyle, taraf seçmek zorunda bırakmayacaksın değil mi?"

Ayağa kalkıp sinirle baktı bana. "Aleyna kaçırıldın sen."

Yataktan ayaklarımı uzatıp ayağa kalktım bende. Önünde durdum. "Şimdi iyiyim ama." dedim yumuşak bir sesle.

Kaşlarını çattı. "İyi olmayabilirdin. Ben bunu düşündükçe içim içimi yiyor. Zorla gittin, dedim gerçek ailesi zamanla alışır. Yoluna girer her şey. Yanına geldim ağlıyorsun, mutlu değilsin. Dedim ki zamanla olacak. Ama buna benim de bir bahanem yok artık."

Kafamı önüme eğdim.
Buraya gelirken, kendimi babam razı, gitmeme ses etmiyor, yalnız kalmak onun içinde sorun değilmiş diyerek rahatlatmıştım. Ama şimdi o da tekrar dönmemi istiyordu. Yinede nereye gidersem gideyim bir tarafım hep buruk olacaktı. Şuan bunu net bir şekilde hissediyordum.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Tamam." dedim. "Koray abimle konuşalım, anlayış gösterecektir. Akif bey gitti zaten."

Anlımdan öptü. "Bana gücenmiyorsun değil mi?" dedi. "Abilerinle görüşebilirsin. Senin için en doğru şeyi yapmaya çalışıyorum."

Kollarımı beline doladım. "Hayır gücenmiyorum."

"Elini yüzünü yıka gel. Bende Koray'la konuşacağım." dedi benden ayrılarak.

Arkasından iç çekerek baktım. Her şeyin yolunda gitmesini istiyordum sadece daha fazlasını değil.

Banyoda işlerimi hallettim. Üzerime siyah tayt ve mor bir tişört giydim. Kaldığım odadan çıkıp uzun koridor boyunca yürüyerek salona girdim. Lüks bir dubleks apartman dairesindeydik. Barış, Ege, Arda ve Egemen buradaydı. "Günaydın." diyerek Ege'nin yanına oturdum.

"Akşam oldu." dedi Barış.

"Neyse ne." dedim. "Nasılsın bakalım Ege?" Yanıma çekip kollarımı boynuna sardım.

"İyiyim." dedi gülümseyerek.

Arda'ya baktım. "Sabah kaçmışsın."

"Akşama kadar uyuduğun için." dedi Barış. "Ne yapsın?"

Operasyon: AbilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin