Bölüm 3: Nefesin Nefesimdeydi

322 43 31
                                    

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.

Kürk Mantolu Madonna / Sabahattin Ali

*****

 Sırtı duvara çarptığında inledi Jimin. Jungkook ellerini duvara iyice bastırıp kolları arasındaki gencin yüzüne doğru biraz daha eğildi. An itibari ile yüzündeki o aptal sırıtış silinmişti Jimin'in. Öfkeli bakışlarına tezat Jungkook, gülümsedi bu sefer bilmişçe.

   "Ne o Park Jimin? Az önce fazla cesurdun. Dün gece ve bugün zorunda olduğum için gösterdiğim yumuşak yüzüm pek bir yanıltmış olmalı seni. Ama ayağını denk al, karşına beni alırsan sonu hiç iyi bitmez."

  Kendisinden birkaç santim kısa çocuğun yüzünde bakışlarını gezdirdi. Titreyen göz bebeklerine dudaklarıda eşlik ediyordu. Jungkook bunun heyecandan mı korkudan mı olduğunu bilememişti ama hoşuna gittiğini inkar edemezdi. Bu güzel çocuğu bu hale kendisinin getirdiğini bilmek gururunu okşarken dudaklarından kaçan nefesin Jimin'in dudaklarında yolculuğunu bitirmesini sağladı. Sarışın kendini duvara daha çok yaslayıp bu işkenceye daha fazla dayanamayacağını anladığında Jungkook'u omuzlarından itti. Aralarına biraz daha mesafe girdiğinde derin bir nefes alıp bakışlarını hala ona bakan siyahlar içindeki çocuğa çevirdi. Jimin korkmuş ama korkusunun üstüne gitmeye çalışan bir çocuk gibi kendisine bakarken Jungkook az önceki öfkesini unutup kıkırdadı ve sarışının dolgun yanaklarından bir makas aldı. Göz kırpıp bulundukları odadan çıkmadan önce son cümlelerini söylemişti.

   "Gerekli uyarıyı yaptığımı düşünüyorum ay parçası. Çantamı bana ulaştırırsın artık."

  Geride bıraktığı çocuğu bir an bile olsun aklından çıkaramazken nasıl o pozisyona geldiklerini beyninde oynatıp gülümsedi.

  Birkaç dakika önce;

   "Hangi şarkıyı söyleyeceksin?"

  Jungkook hala az önce duyduğu şeylerin etkisindeyken Jimin'in bu sorusunu görmezden gelip kaşlarını çattı.

   "Hırsız derken?"

  Sorduğu soru Jimin'in gerçekten onu tanıyıp tanımadığını ölçmek içindi. Kim sadece birkaç dakika içinde o karanlıkta yüzünün tamamını bile görmediği birini hatırlardıki? Sesini bile unuturdu insan.

   Jimin gülümseyip birkaç adım Jungkook'a yaklaştı. O zekiydi ama Jimin ondan daha zekiydi.

   "Neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun bence. Bu konu hakkında tartışmaya gerek yok."

   Jungkook daha fazla oynama gereği duymadan bakışlarını sertleştirdi.

   "Ne istiyorsun?"

  Jimin bu dediğini anlamadığı için kaşlarını çattı.

   "Ne konuda?"

   "Beni nasıl tanıdığın başta olmak üzere çantamın hala sende olmasına kadar hakkında beni fazlasıyla rahatsız eden şey var sarışın."

Scenery ~{Jikook}~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin