Bölüm 5: En Huzurlu Uyku

289 38 33
                                    


"Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım."

-Sabahattin Ali / Kürk Mantolu Madonna

*****

Kendisini yine her şeyin başladığı o yerde bulmuştu. Buradan ayrılırken tekrar geleceğine dair bir söz vermişti fakat bugün buraya gelme sebebi sözünü tutmak ya da daha önce başaramadığı hırsızlık girişimini sorunsuzca tamamlamak değildi. Ay parçasını görmekti.

Bu isteği kabul etmesi günlerini almıştı. Birbirlerini en son gördüklerinden beri bir hafta geçmişti. Sonrasında Jungkook Jimin'i çok görmüştü fakat Jimin Jungkook'u görse bile görmezden gelmişti. Yanından geçerken bile Jungkook bir objeymiş gibi davranıyor kafasını çevirip bakmak bir yana yüzünde mimik bile oynatmıyordu.

Jungkook anlamıyordu. Evine bir hırsız olarak girmek dışında ne yapmıştı ki? Evet belki bu geçerli ve yeterli bir sebep olabilirdi fakat Jimin'in bunu sorun edindiğini düşünmüyordu genç adam. Öyle olsaydı daha ilk andan onu ailesine söyler kaçmasına kendi elleriyle izin vermezdi. Ya da çantasını bir kanıt olarak polise sunar ve Jungkook'u içeri tıkabilirdi ama Jimin bunun yerine çantayı Jungkook'a vermişti ve sanki o çantayla beraber birbirlerini hiç tanımadıkları o günlere dönmüşlerdi.

Jungkook'u asıl öfkelendiren şey ise Jimin'in onu görmezden gelmesi ya da kafasını allak bullak etmesi değildi, tabiki bunlarda bir sebepti ama çokta büyük şeylermiş gibi gelmiyordu Jungkook'a. O kendisine öfkeleniyordu. En yakın arkadaşının herhangi bir hareketini bile doğru düzgün umursamayan Jungkook bu çocuğun ona karşı olan davranışları yüzünden neden içerleniyordu? Vicdan dese değildi, suçluluk duygusu dese değildi. Jungkook onun evine girip çıkmaktan başka bir şey yapmamıştı. Doğru düzgün bir şey çalmamıştı bile.

Şimdi yine o kapının önünde tıpkı ilk gün girdiği gibi içeri girerken düşündükleri buydu. Koruma sayısı bugün oldukça azdı ve Jungkook şanslı gününde olduğunu düşündü. Rahatça içeri girip ay parçasını görecek ve saçma sapan düşüncelerini kafasından silip atacaktı.

Merdiveni tekrar pencereye yasladığında daha önce bu eve girmiş olmanın verdiği rahatlık vardı üstünde. Neyi nasıl yapacağını biliyordu. Birkaç dakika içinde evdeydi ve adımları alt katta Jimin'in odasını hedeflemişti. Merdivenleri dönüp mutfağın önünden geçerken elinde tuttuğu su bardağı ile mutfaktan çıkan sarışını gördü. Jimin de onu görmüştü.

Bir süre sessizlikle birbirlerine öylece baktılar. Jimin elindeki bardağı aşağı indirip bıkkınca omuzlarını düşürdü.

"Yine mi?"

Jungkook gergince sırıtıp eliyle ensesini kaşıdıktan sonra ellerini iki yana açıp omuzlarını 'bilmem' dercesine kaldırıp indirdi. Jimin derin bir nefes bırakıp yanından geçerek odasına adımlarken konuştu.

"Evde kimse yok. Bu yüzden odama geçtiğimde önce polisi arayacağım sonra korumaları çağıracağım. Sen de bu esnada kaçsan iyi olur."

Kapıyı açtıktan sonra bir süre durup omzu üstünden Jungkook'a baktı.

"Gerçi sen bu acemilikle korumalara da yakalanırsın."

Jimin odaya girip kapıyı kapattıktan sonra Jungkook beğenmişlikle başını aşağı yukarı salladı.

"Harbi dişli çocuk."

Scenery ~{Jikook}~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin