Bölüm 6: Mis Koku

271 37 19
                                    

Sabah beraber uyanmak elbette hayal ettiği bir şey değildi, hayır, öyleydi. Fakat Jungkook yoktu. Belki gece Jimin ondan önce uyumuştu ve sonra Jungkook yaşanan saçmalığı uzatmamaya karar verip gitmişti. Ya da beraber uyumak onun için değersizdi, ki öyleydi, bu yüzden beraber uyanmanında bir önemi olmadığını düşünüp Jimin'i öylece yalnız bırakarak sabah erkenden gitmişti. Sebep ne olursa olsun Jimin içindeki kırgınlığa engel olamıyordu.

Umut etmişti, Jungkook bir şeyleri düzeltmek için odasına, yatağına girdiğinde o bir şeylerin gerçekten düzeleceğini umut etmişti ve şimdi tekrar bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Ya da sadece olayları gözünde fazla büyütüyordu. Belki kalbini böylesine kıran bu davranış o kadar da mühim bir şey değildi.

Kararsızdı, karmaşıktı Jimin. Derin bir nefes verip bakışlarını pencereden dışarı çevirdi. Yorganını boynuna kadar çekmiş Jungkook'un geride kalan sıcaklığını hissetmeye çalıştığı yatağında düşüncelere dalmıştı. Ona yakınlaştıkça nasıl biri olduğunu gördükçe uzaklaşmak istiyordu. Ama bir yandan denemek istiyordu. Jungkook'un kendisini gerçekten sevme ihtimalinde nasıl biri olacağını, Jimin'e nasıl davranacağını ve onu nasıl seveceğini bilmek istiyordu. Birbirlerini severlerkende Jimin'i beraber uyudukları gecenin sabahında yalnız bırakır mıydı acaba? Yoksa onu sıkı bir kucaklaşma ve tatlı küçük öpücüklerle mi uyandırırdı?

Jungkook birini sevebilir miydi?

Dış kapının kapanma sesi ile bakışlarını pencereden çekip yastığın altındaki telefonunu eline aldı. Gün çoktan doğmuştu ve ders saati yaklaşıyordu. Eve gelen de ailesi olmalıydı. Bu kadar erken geleceklerini düşünmemişti.

Oflayarak yatağından çıkıp hazırlandı. Okula gidip Jungkook'u görmek işkence gibi geliyordu çünkü hazır değildi. Ona hesap sormak istiyordu. Nasıl böyle kayıtsız kalabildiğini, nasıl hiçbir şeyi umursamadan yaşayabildiğini öğrenmek istiyordu.

Evden çıkıp okula yürürken kafasında ona hesap sorduğu anların hayalini kurdu. Ve bir gün, ona gerçekten bütün sorularını sorabilmeyi diledi. Okuldan içeri girdiğinde gözüne ik çarpan yine O'ydu. Taehyung ile beraber oturmuş gülüşerek sohbet ediyorlardı. Yeniden başlamayı seçtikleri bu süreçte Jimin'e de böyle gülecek miydi? Çok sorusu vardı, çok fazla sorusu vardı ve Jimin yorulmuştu.

Dolan gözlerini Jungkook'un üzerinden çekip yanlarından oldukça görülmemeye çalışarak geçip gitti. Derin bir nefes alıp gözlerini sıkıca yumduğunda ise dilediğinin aksine onun sesini duydu.

"Jimin!"

Arkasını dönmek istemedi fakat bunun doğru bir davranış olmayacağını bilerek yüzüne sahte bir gülümseme kondurdu ve sonra kastığı bedenini gevşetmeyi denedi. Arkasını dönüp onunla yüz yüze geldiğinde elini kaldırarak salladı.

"Hey, günaydın."

İki arkadaş ona aynı şekilde karşılık verdi.

"Yorgun görünüyorsun Jimin, oysaki dün iyiydin."

Jimin bakışlarını kaçırıp etrafta göz gezdirdi. Seni yanımda görmediğim için bu haldeyim diyemezdi.

"Uykusunu iyi almamış olabilir. Bende rahat uyuyamadığımda böyle oluyorum."

Taehyung'un yorumu ile Jimin gergince yutkunup korkuyla kırpıştırdığı gözleriyle Jungkook'a baktı. Uzun boylu alayla sırıtıp tek kaşını havaya kaldırarak Jimin'e bakıyordu. Oysaki Jimin bütün gece onun boynunda soluklanırken gayet huzurlu bir uykuda gibiydi.

"Yok hayır, iyi uyudum. Sadece güne iyi bir başlangıç yapmadım diyelim."

Tebessüm edip konuyu daha fazla ilerletmemelerini diledi. Jungkook'un bakışları hâlâ üzerinde geziyordu. Bir şeyler sezmişti belliki. Jimin elini sarı saçlarının arasından geçirip dağıttı. Jungkook'un bakışları tutamalarını bulduğunda onlara hayranlıkla baktı. Ay ışığının altında güzellerdi fakat, basitçe hiçbir etki altında olmadıklarında bile büyüleyici görünmeyi başarıyorlardı. Kendisinin bile fark etmediği derin bir nefesi ciğerlerine çekip elini kaldırdı. Jimin'in alnına düşen birkaç tutamı onun şaşkın bakışları altında kulağının arkasına iteleyip ay parçası ile göz göze geldi. Kısa tutamları nazikçe okşarken birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı. Jimin kalp atışları nirvanaya ulaştığında bir adım geri çekilip Jungkook'un elinin öylece havada kalmasına sebep oldu. Sonra gitmesi gerektiğine dair bir şeyler mırıldanıp arkasını dönerek uzaklaştı.

Scenery ~{Jikook}~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin