K.B 2. Mesaj

6.6K 310 111
                                    


3 YIL SONRA

Odamın penceresinden dışarıya baktım. Bulunduğum kattan karla kaplı bütün şehir ayaklarımın altında görünüyordu.
Elime aldığım sigaramı tekrar dudaklarıma bıraktım. Derin bir nefes daha çekerek masama dönüp deri koltuğuma oturarak geriye yaslandım.
O sırada kapı açılınca yarı açık gözlerimle kapıya çevirdim. Gelen dedemdi.
Yaman Yıldırım...

Ânında yerimde doğrularak sigaramı küllüğe basıp ayağa fırladım. Dedeme saygıda kusur etmem, asla! Hemen kenara geçerek koltuğuma buyur ettim.

"Hoşgeldin dede. Buyur! "

Dedem önce bana baktı.

"Otur koltuğuna aslanım. Ora senin. Bileğinin hakkıyla ordasın."

Dedi masamın önündeki koltuğa geçerek.

"Nasılsın bakalım?"

"Sağol dede iyiyim.
Sen nasılsın. Doktor ne dedi?"

"Biraz daha yaşarmışım."

"Sana birşey olmaz dede. Sen eski topransın. Ufak tefek şeyler onlar. Ne içersin? "

" Hiç birşey.
Sadece kısa bir ziyaret yapmak istedim. Hâlâ arayan soran yokmu? "

" Yok.
3 yıl oldu dede.
Kimse kanımı öde diye gelmedi.
O gün sana o notu veren her kimse ortada yok.
Kayıtlarda yok.
Sahte isim, sahte resim.

Puff...Ortadan kaybolmuş sanki."

" Anlamıyorum.
Adamın biri gelip sana kanını verip artık borcu var diyor, bi daha da uğramıyor.
Ateş Yıldırım'dan alacağı olan başka bir kişi olsa şimdiye kadar gelirdi. Neden gelmedi? "

" Belkide ölüp gitti."

O sırada kapı yeniden tıkladı.
Gelen bu kez sekreterimdi.

" Ateş bey genç bir adam sizi görmek istiyor.
Size bir mesaj getirmiş.
Ben ileteyim dedim ama bizzat size iletmesi gerekiyormuş."

" Tamam yolla."

Sekreterim çıkınca arkasından 25 li yaşlarda genç bir çocuk içeri girdi. Önce hayran hayran etrafa bakarak uzun bir ıslık çaldı. Sonra bakışları önce dedeme, sonra bana kaydı.

" Şey iyi günler."

Kaşlarım çatık ayağa kalkarak ellerimi cebime soktum. Başımı yana devirerek yukarıdan aşağı süzdüm. Üst baş serseri bir kıyafet, gözleri baygın bakıyordu. Buraya gelmeden bir kaç kadeh içtiği her halinden belliydi.

" Kimsin lan!?
Kimden ne mesaj getirdin?
Kimin adamısın? "

" Adım.
Imm...
Adıımm..."

Bir kaç saniye yüzüne bakarak bekledim. Ardından dedeme, dedemde bana baktı.

" LAANN! "

Elimi alnıma bastırarak,

" Adam adını hatırlamıyor bide mesaj getirdim diyor.
Siktir git lan! Seninlemi
uğraşacağım.
Faruk! "

Diye bağırdım. Dışarda bekleyen Faruk içeri girince,

" Al şu iti, ben pencereden atmadan dışarı at.

" A- Adım AB Rh negatif."

Dedi aniden.
Duyduğum şeyle Faruk'u durduran elim havada donup kaldım bir anlığına. Ayağa fırlayan dedeme baktım. Genç çocuk,

"Oh be! Hatırladım nihayet."

Dedi gülerek.

"Ne zormuş söylemek."

KAN BORCU (TAMAMLANDI ✔) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin