5

1.9K 115 30
                                    

Yeni kitap olduğu için her gün bölüm atmaya çalışıyorum. Akşam da yetişirse bir bölüm daha gelecek. Lütfen oy ve yorumu unutamayın 🤍

Dün akşamın güzel bitmesiyle bugüne de güzel başlamıştık. Hep beraber kahvaltımızı yapmıştık şen şakrak. Şimdi de oturup kahve içiyorduk.

Babam: Arjin, bugün gelme sen şirkete.

+ Hayırdır baba, niye gelmiyorum ben?

Ben de Haje ile kalmayı düşünüyordum ama babamın bunu söylemedi garibime gitmişti.

Babam: Hem Haje ile kal, hemde dayın haber saldı. Akşama nişan varmış, bir gün sonra da düğün. Gidip kendinize kıyafet alırsınız diye düşündüm.

Normalde buna itiraz eder ne düğünü, bide onun düğününe mi gideceğiz derdim ama aklımda güzel fikirler vardı. O yüzden hiç itiraz etmedim.

+ Sen nasıl dersen öyle olsun baba.

Azad: Hiç itiraz etmedi, kıyameti koparır diyordum oysaki ben.

+ Yoo, neyine itiraz edeyim. O kıt beyinli geldi diye eğlencemden mi geri kalacağım? Hem gece de Mardin'de dedemler de kalırız. Kuzenlerimi özledim.

Boran: Allah Allah kesin bir iş var bunda ama hayır olsun inşallah. Berinvan'ım sende git onlarla, al istediğini.

Babam: Kasanın şifresini biliyorsun Arjin, kredi kartın da var ama bireye lazım olursa ara. Çekinme diyeceğ-

+ Neyine çekineyim, yediğim babamın parası değil mi? Arkası da var, çatır çatır yerim. Hem o şirkette benim de çalıştığımı hesaplarsak kendi paramı yiyor sayılırım.

Azad: Çekinme dediğin de Arjin yani baba. Kız bizden habersiz at almış, elbiseye mi çekinecek.

+ Aa beyler benim kara kızıma laf yok.

Boran: Kalk gidelim baba, at konusu da açıldı hayatta çıkamayız konu uzarsa buradan.

Onları yolladıktan sonra hazırlanıp çarşıya çıktık. Atıma bayadır binmediğim geldi aklıma, şu düğün işi bitsin onunla zaman da geçirecektin. Babam bu at ne dediğinde, önce atı sonra kendimi en son silahı gösterip, at avrat silah demiştim açıklama olarak. Ondan beri dalga geçiyorlardı benimle.

Haje gergin görünüyordu. Gitmek istemiyordu belki ama benim o kızı bu kadar hızlı rahat bırakmak gibi bir düşüncem de yoktu. O yüzden o nişana da düğüne de gidilecekti.

+ Haje, gitmek istemiyorsun galiba?

Haje: İstemiyorum pek abla. Sürekli onların yüzünü görmek hiç iyi olmuyor.

+ Gideceğiz oraya, hem de en iyi şekilde sonra da onları rezil edip geleceğiz. Sen beni dinle, gittiğine asla pişman olmayacaksın.

Yengem: Bizim kız böyle diyorsa vardır bir bildiği, yoksa boş yere götürmez seni.

Haje: Sen öyle diyorsan öyle olsun abla, güveniyorum sana.

+ Ah, aklıma gelmişken küçük bir işim var benim. Bir Elif'i arayayım.

Elif de diğer dayımın kızıydı, onu da severdim. İyi kızdı, yirmi bir yaşında falandı şuan. Hemen açtı Elif telefonu.

+ Alo Elif, nasılsın?

Elif: İyiyim abla, siz nasılsınız? Haje'ye olanları duydum gelecektim yanınıza ama bu düğün saçmalığı çıkınca kaldı.

+ Sorun yok Elif, bizde geliyoruz akşam orda görüşürüz zaten.

Elif: Şaşırdım valla abla gelmenize. Gelmezsiniz sanıyordum olanlardan sonra.

+ Bu kadar çabuk değil Elif, daha çekeceği var o kızın elimden.

Aşk-ı Midyat ( Ağa )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin