Bugün farklı şehirlerde okuduğumuz için uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla görüştüm o yüzden gecikti bu bölüm. Kitap yazdığımı şimdilik bilmesen de bu bölüm sana armağan olsun Gamzelim 💙
BÖLÜM SÖZÜ: Ufak bir fısıltım yeter benim seni yerle yeksan etmeye!
Dün akşam dedem, dayım, yengem, bizi kırk kere tembihlemişti. Aşiretin bir namı var, yarın hepiniz oynayacaksınız gelinle, kimse istenmeyen gelin demeyecek. Kuzeniniz sevmiş sizde kabul edeceksiniz diye. Bu kız Haje'nin başına bu kadar dert açarken nerdeydi o nam? Ama sanki dediklerinden çekinmiş gibi, tamam siz nasıl isterseniz öyle olsun dedik.
Şimdi de kuaföre gelmiş saçımızı yaptırıyorduk. Özellikle kuaförün eve gelmemesini istemiştik, elbiseler önceden görünmesin diye. Ben omuzları kabarık, hafif göğüs dekolteli, eteği dar bir elbise seçmiştim. Bence çok asil ve zatif duruyordu. Abim elbiseyi görünce göğüs dekoltesine biraz sorun çıkarmıştı ama biraz daha zorlarsan çağırır terziyi bide bacak dekoltesi açtırırım diyince birşey diyememişti.
Saçıma hafif dalga verip belime doğru bırakmıştı kuaför, istediğim gibi de olmuştu. Makyajımı da kendim yapmayı tercih etmiştim. Gözlerime siyah far, dudağıma kırmızı ruj sürmeyi elbette unutmamıştım malum bugün önemli bir gün. Bizim kızlar altınlarını takarken ben elbisenin asaleti bozulmasın diye elmas setimi takmayı tercih etmiştim. Gerçi elbisemin şeklinden dolayı kolyeyi takamamistim ama olsun.
Düğün başlamıştı, sabahtan beri konakta yemek veriliyordu ama oyunlu kısmı sekiz gibi başlardı genelde. Saat 19.30 olmuştu ve yengem sürekli arıyordu. Kuzeniniz evleniyor siz hala düğünde değilsiniz, gelin bile sizden önce geldi nerede kaldınız. Bunun gibi şeyler ama biz siyah elbiselerimizle herkes toplandıktan sonra gidecektik ki kimsenin elbiseyi değişin deme şansı olmasın. Azad abim arayınca meşgule atıp kızlara seslendim çünkü gelince çaldırırım demişti.
+ Kızlar abimler gelmiş, hadi gidelim. İner inmez arabadan halaya geçin de tam delirsinler.
Hepsi beni onaylayınca arabalara geçtik, bizi almaya Azad abim ve iki kuzenim üç araba ile gelmişti ve dediğimi yapıp onlarda ful siyah giymişti. Zafer, zafer seni şimdiden hissediyorum.
Arabayı içerde yer olmadığı için konağın kapısına bıraktık sonra da konağa kadar bir iki dakika yürüdük. Konağın dışında oturan insanlar bizi görünce hem şaşırmış hem de hoşgeldiniz diye ayağa kalkmıştı. Eee haklılardı tabii full siyah on bir kişi yan yana düğüne geliyor. Kapıdan içeri girmeden önce eliften istedim beyaz mendili, mendillerin hepsini beyaz almıştı, kapıdan girince de tüm bakışlar bizim üstümüze toplanmasına rağmen hiç aldırış etmeden bağırdım.
+ Ee açın pisti bize, bir de halay müziği verin arkadan. Herkes görsün halay neymiş. Malum biz dün oynamayınca çok zoruna gitmiş bazılarının, neler demişler neler. Şimdi görsünler Zemheroğlu aşiretinin torunlarını!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Midyat ( Ağa )
Lãng mạnBerdel yoktur çünkü yazar aklı yerinde olan bir kadının zorla evlendiği bir adamı sevebileceğini düşünmüyor. Bir kadın düşünün koca bir şehre kafa tutan,bir kadın düşünün Urfa'ya söz geçiren işte o kadın Arjin Eroğlu. Erkek egemen Doğu'da dimdik dur...