~7~

230 182 21
                                    

İyi Okumalar 📖
Lütfen yorumlamayı unutmayın💬💭
Ve ayrıca beğenirseniz yıldızınızı patlatın olur mu*-*?⭐🌟
🖤❤️

***

Ozan'la aynı ortamda bulunmak beni germişti. Elimi bile koyduğum yer bana yanlışmış gibi geliyordu. O da sanki beni zorlamak hoşuna gidiyormuş gibi inatla bana bakmaya devam ediyordu. Derin bir nefes aldım ve önümdeki fizik kitabını karıştırmaya başladım. Ortamdaki sessizliği çevirdiğim sayfaların hışırtısı bozuyor diye düşündüğüm esnada Ozan'ın konuştuğunu duydum.

"Hayırdır Geveze niye konuşmuyorsun?" Pürüzsüz sesi kulağıma ulaştığında başımı önümdeki materyalden kaldırıp yosun yeşili gözlerine baktım. Bana ifadesiz bir şekilde bakıyordu.

"Ne konuşmamı bekliyorsun?" diye sorduğumda ona bakmaya devam etmek için kendimi zorluyordum. Uzun süreli göz temasları,bakışmalar bana göre değildi. Hemen utanıp başımı başka yöne çeviriyordum. Şimdi olduğu gibi. Omuz silkti.

"Haklısın. Çok konuşan insanları çekemiyorum. En iyisi konuşma." Alayla söyledikleri kaşlarımı çatmama neden olurken eğdiğim başımı kaldırıp tekrardan ona baktım. Kiraz dudakları düz bir çizgi halindeydi, yüzü ifadesizdi ama sesinde alay akıyordu.

"Beni çekmek gibi bir zorunluluğun olmadığına göre konuşup konuşmamam da seni ilgilendirmiyor."

Onunla tartışmak istemiyordum ama konuşmak isteyecek kadar da samimi değildim. Derin bir nefes aldığını gördüm. Bakışlarını benden çekip masanın üzerinde duran telefonunu aldığında benimle artık konuşmayacağı umuduyla önümdeki kitaba araştırma yapmak için biraz bakmaya başladım ama tabiki ikinci dakika geçmeden Ozan'ın açtığı videolardaki sesler beni sinirlendirmeye başlıyordu. Dişlerimi sıkmaya başladım. Sakin olmalıyım, sakin olmalıyım, sakin olmalıyım. Hayır sakin olamıyorum.

"Kapat şunu. Burda bişey okuduğumu görmüyor musun be?" Ani cemkirmem telefondan başını kaldırmasını sağlarken kaşlarını çattığını gördüm. Sinirli miydi o?

"Ses tonuna dikkat et." Sesi yüksek, pürüzsüz ve sertti. Verdiği tepki sesli bir şekilde yutkunmama sebep olurken ona afallamış bir şekilde bakmaya devam ettim. Ani ve sert tepkisi beni afallatmıştı.

"A-araştırma yaptığımı g-görmüyor musun?" Kelimeleri zar zor bir araya getirmeyi başardığımda gözlerine bakmamaya özen gösteriyordum. Odağım arkasındaki kapıydı. Bana cevap vermedi. Vermesin de zaten.

Kapının açıldığını gördüğümde başımı kaldırıp gelen Damla ve Eymene baktım. Eymen gülümseyerek bana baktığında bende ona gülümsedim. Bize selam verip benimle Ozan arasındaki boş sandalyeye oturunca ona nasıl kaybolabildiğini sordum.

"Kızım şu konuma ne olduysa artık beni yanlış yerlere sürükledi. Tenha, boş, çıkmaz bir yola girdiğimde Damlaların burda yaşadıklarını garipsedim açıkçası."

"Neyse hadi şu işi bitirelim. Yarına kalmasın." Damla nin sesiyle Eymenin getirdiklerini torbadan çıkarmaya başladık.

***

Devrenin bitmesine çok az bişey kalmıştı. Yaklaşık bir buçuk saattir bu devreyle uğraşıyorduk ve Ozan'ın aşırı bir yardımı olmuştu. Laf arasında lisedeyken kendisininde böyle bir devre hazırladığını söylemişti. Devreyi hazırladığımız süre boyunca ona bakmamaya özen göstermiştim. Zaten o da bana bakmıyordu. Sadece ampulleri takacak ve Eymenin aldığı maket eve yapıştıracaktık devreyi.

Damla eline aldığı tutkalı özenle sürmeye başladığında "Şuralara da sürsene" diye unuttuğu bir yere sürmesini söyledim. Ozan deve kuşu gibi başını oraya bakmak için uzatırken kaşlarımı çatıp ona baktım. Heyy, amacınız nedir bayım?

Delilik SolumdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin