Bar

797 55 24
                                    

Koridorun sonuna vardığımızda gördüğümüz şey gerçekten müthişti. Temiz havayı ciğerlerimde hissediyordum.

Aşağıda akan bir şelale vardı. Bu şelale nehir ile buluşuyordu ve bu gerçekten harika bir görüntüydü.
Yerden oldukça yüksekteydik ve yukarısı dağdı. Biz ise bir dağ oyuntusundan dünyayı izliyorduk.

"Buradan nasıl çıkacağız?" diye sordu Ryujin. Dağdan nasıl çıkabilirdik ki?

Etrafı inceleyip çıkıcak bir yer aramaya başladık. Umarım yolun sonu burası değildir çünkü aşağıya atlarsak geberme ihtimalimiz bile var!

"Hey! Burada bir merdiven buldum." dedi Jisung. Hızla oraya doğru koştuk.

"Yukarı tırmanıyor. Kesinlikle çıkış olmalı." dedi Ryujin.

Merdiven, dağdaki kocaman geçiş kapısının hemen yanındaydı ama ulaşması zor olabilirdi.

"Önden ben giderim!" dedim.

Bir elimle oyuntuları tutmayı başardım ve ayağımı merdivene attım. Olabildiğince yavaş hareketlerle en tepeye ulaştım.

"Hadi tek tek gelin!" diye aşağıya bağırdım. Fazla yüksek değildi ama alçakta sayılmazdı.

Önce Ryujin sonra ise Jisung tırmanmaya başladı. Bu ormandan tam olarak nereye gideceğimizi düşünüyordum. Ya gerçekten umduğumuz gibi bir yer değilse?

"Hadi Hyunjin! Vakit kaybetmeyelim." dedi Jisung.

"Koşun!" diye bağırdı Ryujin. Hepimiz aynı anda sanki kovalanıyormuşuz gibi koştuk.

———

"Hadi ama Jisung! Bu kirlilerini sepete atman lazım! Makinanın tam üzerine değil!" 

"Unutmuşum işte Ryujin. Bağırıp durma." diye söylendi Jisung.

Üçümüz yeni düzenli hayatımızı kuralı 3 ay olmuştu. Önümüzde ki hafta okulun yeni sezonu başlıyordu ve acil durumlarda yan yana olalım diye aynı okula kayıt olmuştuk. Jisung ve ben aynı sınıftaydık, Ryujin ise alt dönemlerdendi.

Yeryüzüne alışmak uzun sürmemişti. Zorda değildi burada yaşamak. Okul sonrası için part time işte çalışıp kendimizi idare edebiliyorduk. Bu gayette basitti. Burada ki tek sorun fark edilmememiz gerektiğiydi.

"Yeter! Artık tartışıp durmayın. Şikayetçi olacak komşular bizden." dedim. Bu ikisi sürekli tartışıp duruyor, işleri hiç kolaylaştırmıyorlardı.

"Formaları ne zaman alacağız?" dedi Ryujin. Ahh! Doğru birde forma işi vardı. Ne kadar saçma. Yer altında tamamen serbestti.

"Doğru. Onu tamamen unutmuşum yarın maaşımı alıyorum. Sizi ararım birlikte gideriz. Şimdi uyuyorum. İyi geceler." dedim.

"Peki. İyi geceler." dedi Jisung.

Jisung'la aynı odada kalıyorduk. Ryujin ise farklı odada kalıyordu. Evimiz iki odalıydı ve bize yetiyordu. Bundan asla şikayetçi değildik çünkü yeraltında evimiz yoktu sadece odalardan ibaretti ve herkes bir arada yaşıyordu. Bu oldukça iğrenç.

Yatağıma iyice yerleşirken "Acaba annemler ne yapıyor?" diye düşünmeden edemedim. Annemi her zaman çok sevmişimdir. (bana başkanlık için baskı yapmadığı zamanlarda...)

Babamı saymıyorum bile. Bu yaşıma kadar tamamen kabus gibi yaşamıştım. Baskın ve nefes dahi alınmayacak bir otoriteye sahipti babam. Çocukluğumdan beri ne zaman yer yüzünü görmek istediğimi söylesem sağlam bir dayak yiyordum ve yemektende uzak tutuluyordum.

Querencia | HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin