⚠️
"Hyunjin!" bir bağırtıyla sınıfa girdi Chris. Sınıftaki herkesin bakışları onları bulmuştu.
"Ne oldu?" Hyunjin yerinden kalkarak ona doğru ilerledi.
"Soruyor musun bir de?Yürü!" Karşısında ki çocuğu sürüklerken bir açıklama yapma gereği bile duymadı.
Tuvalete girdiklerinde Chris tüm kabinleri kontrol edip içerisinin boş olduğundan emin oldu.
"Sadece özledim!" Yüzüne kocaman bir sırıtış yerleştirip karşısında bulunan çocuğa sarıldı.
Hyunjin şaşırmıştı. O günden sonra böyle bir şey beklemiyordu. Kollarını Chris'e doladı. Kokusunu içine çekti. Yaklaşık üç gündür görmemişti sadece. Ama bu koku özlediğini hissettirmişti.
"Bende seni özledim." dedi sarılması sıkılaşırken.
"Neden gelmedin?" dedi Chris ondan uzaklaşarak.
"O günden sonra oturmayı bırak doğru düzgün yürüyemiyordum bile." dedi Hyunjin kıkırtıyla.
"Hala etkisinin geçtiği söylenemez.""İzlerin geçti mi?" dedi Chris onun okul formasının düğmelerini çözerken.
Hyunjin, Chris'in elini tuttu. Bu hareketiyle bakışları birbirine kenetlendi. Chris'in dolgun dudaklarına karşı duyduğu ilgiyi hiçbir şeyde hissetmediğini fark etti. Hyunjin hızla Chris'in dudaklarına yapıştı.
Chris her ne kadar bu hareketi beklemesede çocuğa saniyesinde ayak uydurdu. Chris ellerini onun beline doladı. Bir elini ise kalçasına indirdi.
Hyunjin dudaklarını ayırıp Chris'in kucağına atladı. Ayaklarını belinin etrafına doladı. Chris'in eli hala onun kalçasını sarıyordu.
Hızlıca karşıdaki duvara gidip kucağındaki çocuğu oraya sabitledi. Diğer eliyle Hyunjin'in saç tokasını tutarak saçlarını serbest bıraktı.
"Biraz daha ilerlerse dayanamam." dedi Chris sabırsızca.
"Durma o zaman." dedi Hyunjin nefes nefese.
Bu sözü ile Chris'in gözlerinde çakan şimşekleri görünce içi ürperdi. Chris onu kucağından indirmeden biraz önce açtığı gömleğin düğmelerinin arasından göğsüne minik öpücük ve izler bırakıyordu.
Hyunjin hızla Chris'in kucağından indi ve onun elini tutup bir tuvalet kabinine ilerledi. Chris'in boynundaki kravatı gevşetti.
Olduğu yerde diz çöktü ve Chris'in gözlerine baktı. Chris bu görüntü karşısında erimişti. Hyunjin gözlerini ondan ayırmadan Chris'in belindeki kemeri çıkarttı. Ardından ağzını düğmesine götürüp açtı. Chris donuk bir şekilde ne yaptığını izliyordu.
Fermuarı ağzıyla indirmeye devam eden Hyunjin bir kere bile gözlerini Chris'in gözlerinden ayırmadı. Fermuarı tam olarak açınca giyinik aletine bir öpücük bıraktı.
Chris'in kapağı kapalı olan tuvalete oturması için yönlendirdi. Chris tüm kontrolü Hyunjin'e bırakmıştı.
Hyunjin Chris'in pantolununu ve boxerını indirip ayaklarının ucuna düşmesini sağladı. Gördüğü manzara karşısında genişçe gülümseyen Hyunjin penisin sızdıran ucundan dilini hızlıca döndürdü.
Bu hareket Chris'in titremesine sebep oldu. Sadece arkasına yaslanmış, bu mükemmel adamın ona yapıcaklarını sabırsızlıkla bekliyordu.
Hyunjin, Chris'in şişkin aletini tek hamlede ağzına alınca Chris hissettiği sıcaklıkla Hyunjin'in saçlarına yapıştı. Hareket etmesi için onun saçlarını çekiştirsede çocuk yavaş hareketleriyle onu çıldırtıyordu.
"Hareket et!" dedi Chris hırıltılı sesiyle.
Hyunjin bunu bekliyormuş gibi hızla hareket etti. Aleti sonuna kadar ağzına aldı. Boğazına çarptığında öğürmek istesede yapamıyordu ve bu gözlerinden yaşlar akmasına sebep oluyordu.
Hyunjin hızla onu emmeye devam ederken Chris onun ağzına boşaldı. Derin bir inilti bıraktı. Hyunjin ağzındakilerin hepsini yuttu. Chris onu izliyordu.
Hyunjin'in ağzının kenarından akan menileri baş parmağıyla temizledi ve onu kucağına oturttu. Dudaklarını birleştirirken her ikiside kendilerini derin bir öpüşme içerisinde buldu.
"Gitmemiz lazım." dedi Hyunjin ondan ayrılarak.
"Sen istemiyor musun?" dedi Chris şaşkın gözlerle.
Hyunjin üzerine çeki düzen verirken konuştu. "Hayır. Başka zaman ödeşiriz."
Bu lafı ile Chris kıkırdadı. Hızlıca görünüşlerini düzelttiler.
"Önce sen çık." dedi Chris, Hyunjin'e.
Hyunjin sırıtarak tuvaletten ayrıldı. Chris ise az önce yaşananları düşünürken oldukça keyif aldığını fark etmişti.