KONSOMATRİS (+18)

5🌹(+18❗)

Ulan FİGAN adlı kutabimda 10K olmamızın şerefine bölüm gönderiyorum
Seviliyorsunuz yarraklarımmm

Yorum🐞

Sokak lambalarının ışıkları hareket eden arabanın içinde üstüme düşerken yaklaşık yirmi dakika önce yaşadıklarımı düşünüyordum. Paldır küldür çıkarmıştı beni pavyondan. Bu adam kimdi, nasıl bir güce sahipti bilmiyorum ama patronum bile karşı çıkamayacak kadar tırsıyordu ondan..

O beni bu arabaya atmış kendisi aynı hızla yine pavyona girmişti. Şimdi ben önümde Murat denen adamla bu bomboş ıssız sokaklarda bilmediğim yollara iz sürüyordum. Korkuyor muydum? İçimde bir endişe vardı evet..ama yine de o boğucu ortamdan çıktığım için memnundum da..

Oturduğum rahat koltukta rahatsizca kipirdandim. Telefon sesi arabanin içinde yankilanirken önümde ki adamın sert sesi ilişti kulağıma. Sadece evet, tamam şeklinde konuşuyordu. Kafamı cama çevirdim.
Araba yine aynı evin önünde durduğunda kapım açıldı. Sessizce indim. Açık bacaklarımdan dolayı usurken küçük adımlarla Murat'ı takip ettim..

Büyük kapıdan bahçeye girdik. Etrafa bakarak karanlıkta az çok görmeye çalıştım ve kafamda bir taslak oluşturdum. Evin büyük kapısı açıldığında titreyerek içeri girdim. Işıklar anında yanarken tanıdık olduğum salona baktım. Kapı arkamdan sertçe kapatıldığında irkildim. Murat önüme geçerek mutfağa doğru giderken yorgun sesiyle konuştu.
-Keyfine bak! Yukarıya çıkayım deme!
Topuklu ayakkabılarımla minik adımlar atarak ben rahatım diye bağıran koltuklardan birine oturdum.

Murat elinde ki bira ile gelip carprazima oturdu ve ayaklarını masaya uzattı. Televizyonu açarak kanalları zaplarken aklımda hala o adam vardı. Pavyona geri girmişti...ne yapıyordu ki?
Düşünce selinde yüzerken kapının kapanması ile kendime geldim ve irkildim.

Kafamı kaldırdığımda siyahlarla karşılaştım. Yutkunuverdim. O bana bakarak sert sesiyle Murat'a hitaben konuştu.
-Artik evine gidebilirsin Murat!
Murat bitmemiş birasini masaya bırakarak ayağa kalktı
-Rica ederim kuzen!
O ise ürkütücü şekilde gözlerini carprazim da ki adama dikti
-Siktir git artık...
Murat ima ile siritirken kafasını salladı ve hızla evden çıktı.

Büyük salon küçüldü küçüldü ve ben nefes alamaz hala geldim.
Ceketini çıkarıp umursamazca salonun köşesine firlatirken gömleğinin düğmelerini açıyordu teker teker.
Yutkundum tekrar. Kafamı eğdim ve bacaklarıma baktım. Hücrelerim sinyal verirken o çıkardığı gömleğini de ceketinin üstüne attı. Yanımdan geçerek mutfağa girerken derin nefes aldım.

Elinde ki içki şişesiyle geldi ve hiç çekinmeden oturduğum koltuğa aramızda az bir mesafe bırakarak oturdu.
Koltuğun köşesine kedi gibi sindim. O açık televizyona bakarak içki şişesini kafasına dikerken onu inceledim.
Kaslı, yapılı bir adamdı.. yutkundum ve önüne döndüm. Sıcak salon  daha da ısınırken yanaklarımın alev topuna döndüğünü hissediyordum.

Elleri kemerine gitti ve kemerin tokasını tek eliyle ustaca açtı.
Gözlerim büyürken ağzım o şeklini almıştı. Korkuyla kafamı kaldırıp ona baktım. Dudağının kenarı kıvrılmış içkili ıslak dudakları ile bana bakıyordu
Boğazımda ki yumru da neyin neseydi..
Koltukta bana doğru kayarken mümkünü varmış gibi kendimi daha da geriye çekmeye çalıştım. İmkansızdı!!

Dibime kadar girdi. Titrek nefesimle ona bakarken siyahları mavilerime lekeler bırakacak derinlikte bakıyordu bana.
İçki kokan nefesi..mayhoş sesiyle mırıldandı.
-O piçi öptüğün gibi öp beni..
Bakışları anında dudaklarıma kaydı. Tırnaklarımı koltuğa bastırırken kedi gibi mırıldandım..
-Be..ben onu ö..öpmedim..
Derin nefes aldı. Bakışlarım Aralık dudaklarına kaydı. Tüm tüylerim ayağa kalkarken ayak parmaklarımda gezinen karıncalar bacaklarıma tirmaniyordu sanki..