S.P 8 ~ Nedensiz Kavga~

115 17 2
                                    

Doğu'yu mutfağa bırakıp salona doğru hoplaya zıplaya yürümeye başladım. Alt komşular ben burdan gitmedikçe rahata ermiyecekler. Ama umrumdada değil.

Salona girer girmez kumandayı aramaya başladım. Biz Aslı'yla küçükken birbirimiz kumandayı bulmasın diye saklardık. Bu aramızda bir oyundu. Eski anılarımız aklıma gelince, aslında artık Aslı'yla ne kadar yakın olmaya çalışsak da eskisi kadar olmadığımız fark ettim. Mesala onun sevgilisi var mıydı? bilmiyordum. Benim birini sevdiğimi oda bilmiyordu. Onunla en kıssa sürede konuşmak gerektiğini fark edip televziyonu açmaya karar verdim

Kanallarda gezerken cartoon networkü buldum. Listenin çok sonralarına atmışlardı. Demek ki artık evde kimse izlemiyordu. Çok şansız biri olduğum halde şuan şans bana gülmüştü. Çünkü ekranda Şirinler vardı. Benim en sevdğim çizgi filmdi. Vakit kaybetmeden izlemeye koyuldum.

Bu sırada kapının açılıp kapandığını duydum. Kafamı uzattığımda kimsenin olmadığını gördüm.Demekki Doğu çıkmıştı.

Bende kalktım ve anahtarımı kapının arkasına soktum. Çünkü evde tekken korkuyordum. Hemen mutfağa gittim. Kendime cips ve kola hazırladım. Tam tekrar salona giderken, kapının açılmaya çalıştığını fark ettim. Galiba teyzem veya Aslı gelmişti. Ellimdekileri yere bırakıp kapıyı açtım. Doğu'ydu.

Yüzüme bakmıyordu. Telefonla konuşuyordu. Aynı zamanda da ayakklarıyla oynuyordu. Ama çok sakin değildi.

Karşısındakine sinirili biçimde birşeyler söyledi. O sırada kafasını kaldırdı. Bana baktı ve

'' Lara odamda çalışma masamın üstünde araba anahtarım var getirebilir misin?'' dedi.

Başımı salladım. Odasına yürümeye başladım. Odasına girdiğimde direk burnuma parfüm kokusunu vurmştu. Parfümü her erkekteki gibi sert ve erkeksi değidi, aksine hafif ama çok güzel bir kokusu vardı. Hemen çalışma masasındaki anahtarlğı aldım ve odadan çıktım.

Kapıya geldiğimde hala telefonla konuşuyordu. Ama biraz öncekine göre daha siniriydi. Hala ayaklarıyla oynuyordu. Benim geldiğimi gördüğünde kafasını kaldırdı , elimden anahtarı aldı ve hiçbirşey demeden hızlıca çıktı. Kötü birşey olmuştu veya olacaktı hissediyordum. İçimde kötü bir his vardı

Ellime tekrar kolamı ve cipsimi aldım. Çizgi filmimi izlemeye başladım yada daha doğrusu izlemeye çalıştım. Bir türlü odaklanamıyordum. Doğu' ya ne olmuştu.? Araf ve Asya'nın gizemi neydi? Acaba odasındaki fotograflar Asya'mıydı?

Bunlarla beynimi patlatana kadar düşündüm ama bir türlü bir sonuca ulaşamadım. Acaba Araf ve Doğu'nun arasında ne geçmişti? Bunları düşünürken kolumun ağrısının geçtiğini hissettim. Doğu hangi kremi sürmüştü bilmiyordum ama adı herneyse fazlasıyla işe yaramıştı.

Yapacak birşey bulamadım. Tam o sırada telefonumun sesini duymaya başladım. Telefonuma baktığımda annemin aradığını fark ettim. Ne kadar hayırlı bir evlattım (!) geldiğimden beri annemi aramıyordum.

Neşeli bir ses tonuyla '' Gül Sultanım.. Nasılsın''

'' İyiyim prensesinm sen nasılsın''

'' İyiyim annecim işte evde oturuyorum. Siz ne yapıyosunuz. Babam nasıl?''

'' Ne yapalım kızım bildğin gibi seni çok özledik''

'' annem bende sizi çok özledim''

'' Kızım sana bir kötü bir haberim var ''

'' Ne oldu anne birine birşey mi oldu?'' çok korkmuştum birine birşey oldu sanmıştım. Sesimde galiba tedirgin çıkmıştı.

'' korkma kızım birine birşey olmadı. Sadece babanın tayini çıkıcak gaiba ama kesin değil bunun yüzünden babanla beraber Trabzon'a gidiceğiz. Eğer tayini çıkarsa da İzmir'e aldırmaya aldıracağız. Ama hiç çıkmasını istiyoruz.Bunun için Trabzan' a gitmemiz gerekiyor.''

SU PERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin