Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Girdikleri ara sokaktan seri adımlar ile ilerliyorlardı. sohpet ettikleri için biraz uzun bir yürüyüş olmuştu.
Yasin sürekli çalıp duran telefonuna karşılık sinirle elini iç cebine attı. Ekranda yazan isim en büyük ablasıydı. Sanırım bu telefona bakmak zorunda kalacaktı. Yağız'ın yüzüne doğru mahçup bir ifade ile baktı. Yağız ise anlayışlı bir şekilde kafasını sallayarak
" sorun değil kardeşim bak sen telefona" dedi.
Yasin açtığı telefonu kulağına verirken Yağız ise etrafa göz gezdirdi. Evet Çok bir numarası yoktu ama bu sokaklar ona fazlasıyla tatlı gelmişti.
Yasin telefona dalarken, farkında olmadan Yağız'dan uzaklaşmıştı. Yağız etrafa bakmaya devam ederken gözüne çarpan biri olmuştu.
Dikkatli baktığında sabah mahalledeki çocuklarla oynayan genç delikanlı olduğunu fark etti. Bu tesadüf karşısında biraz afalladı.
Bir süre durup ne yaptığını izlemeye başladı. Sırtındaki koliler ile Sokaktaki küçük kitapçıya girip çıkıyordu. Son koliyi de içeriye taşıdıktan sonra kapıdaki 50 yaşlarına merdiven dayamış Kitapçı, babacan bir tavırla delikanlının omzunu patpatlayıp elindeki kağıt parçalarını genç delikanlının cebine sıkıştırmaya çalışıyordu.
Delikanlı ise ısrarla adama engel oluyordu. En sonunda yaşlı adam bu savaşı kaybettiği için pes ederek delikanlının omzunu sıktı ve içeri geçti. Delikanlı ise bir süre bekledikten sonra köşeyi döndü ve başka bir tarafa doğru yol almaya başladı.
O esnada yasin telefonu kapatmış ve Yağız'ın yanına gelmişti.
" ne oldu kardeş nereye bakıyorsun" diyerek Yağız'ın baktığı yöne baktı.
" hiç öyle etrafı izliyordum"
" kusura bakma tekrardan, sürekli arayıp duruyorlar."
" ya ne olacak kanka, hadi gideceğimiz yere gidelim artık. Arkadaşlarını merak ediyorum"
Yasin, Yağız'ın bu heyecanlı tavırlarına karşı olarak
" e hadi o zman daha fazla beklemeyelim" dedi
Tekrar yürümeye başladılar. Bir süre sonra ara sokaktan çıkmış ve daha kalabalık olan meydana doğru çıkmışlardı. Önlerine çıkan büyük ve önü kalabalık yapı biraz tuhafına gitmişti. Han dedikleri yer burasımıydı? Bu düşünceleri Han'dan içeri girdikleri an son bulmuştu. Yağız detaylıca incelemeye başladı. Mekan O şekline yakındı. Kapalı alanlar da vardı. ortada ki büyük alan da sandalyeler ve masalar vardı. Masaların tam ortasında ise yıllarını devirmiş kocaman bir ağaç vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
