Oy vermeyi unutmayın
İyi okumalar 💙🌸Yasin ve Rohat tepede dertleşip güneşi uğurlamışlardı .
O gün Rohat kafasını yoran mevzulara tahammül edemeyip Azat abisini aramış, birkaç günlüğüne köydeki arkadaşı Adem'in yanına gideceğini haber vermişti. Abisinden de onay alınca daha fazla beklemedi ve Yasin'den onu yarım saat uzaklıktaki köye götürmesini istedi.Rohat köye yetişir yetişmez can yoldaşı olarak gördüğü çocukluk dostunun evine doğru adımladı. Onun yanında kafa dağıtacağından, dostum dediği bu adamın onu çok iyi anlayacağından emin olduğu için soluğu burada almıştı.
Rohat üç gününü burada geçirmişti. Arkadaşıyla dertleşip içmişlerdi. Dağlara çıkmış, türkü eşliğinde manzarayı izlemişlerdi. Bu birkaç gün onun için fazlasıyla verimli geçerken biraz olsun kafayı toparlamış durumdaydı. Rohat için geri dönme vakti gelmişti. Dükkanı çok boşlamıştı, kovulsa bile haklılar der susardı. Bu akşam üstü dönmeye karar vermişti.
Azat içinse bu bir kaç gün yoğun geçmişti. Emlak dükkanından kazandığı üç beş kuruş, aylık masraflara yetmeyecek gibi olduğu için komyon ile fazladan mal sefkiyatı yapmak zorunda kalmıştı. Sonunda işleri bitince Yasin'in attığı mesajı gördü. Gündüzleri fazla vakit bulamadığı için mahalleye gidemiyorum.
Berk'i görememesini de buna bağlamıştı. Ama artık dört gün olmuştu ve Berk hala ortalarda yoktu. Bu durum ister istemez kafasına takılmıştı. En son kendisine karşı kurulan kelimeler yüzünden hala ona öfkeliydi. Bu öfkesine anlam veremiyordu. Daha fazla düşünmeyi sonraya bırakarak adımlarını mahalleye çevirdi. Yasin ona mesaj atmış ve Kahveye çağırmıştı. Bu yorgunlukla gidip bir iki çay içse iyi olacaktı.
:
:
:
:
:
:
:
:
:Yağız yaşadığı son tatsız olaylardan sonra bir kaç gün evden çıkmamış, biraz düşünmeye ve kafasını toplamaya odaklanmıştı. Ama ne yaparsa yapsın ona iğrenen gözlerle bakan Rohat'ı bir türlü kafasından çıkartamıyordu. Yasin den aldığı bilgilere göre Rohat kavganın olduğu gün Yasin ile birlikte kafa dağıtmış, akşamı ise bir arkadaşının yanına gitmişti. Kaç gündür dönmemişti ve ne zaman döneceği de belli değildi.
Bu sabah kendini olduğundan daha iyi hissedince erkenden kalkmış, tüm evi didik didik temizlemişti. Tüm işi bittiğinde Neredeyse akşam üstü olmuştu. Biraz makarna ve salata yaptıktan sonra sofrayı hazırladı. Dün gece sabahladıkları için Berk hala uyuyordu. Telefonundan saati kontrol ettikten sonra Berk'in odasına adımladı.
Kapıyı açar açmaz yüzüne vuran boğucu havayla yüzünü buruşturup pencereye ilerledi. Pencereyi açıp içerinin hava almasını sağlarken arkasını dönüp Berk'in başına kadar çektiği pikeyi tuttu. Hızla üstünden çekerken genç adamın homurtularıyla neşelenmişti.
" hadi Berk kalk artık. Akşam oldu resmen"
Berk duyduklarıyla hızla yerinden doğruldu.
" ne akşamı lan?" Yağız kahkasına hakim olamazken konuşmaya başladı.
" istersen saate bak?" Berk hızla yatağından çıkıp küçük pufun üzerine bıraktığı telefonunu aldı. Ekranını açarken gördüğü saatle "siktir yaa!" diye bağırdı. Saat 18.45 olmuştu. Neredeyse gün bitmişti." neden beni uyandırmadın?" Yağız ona dönen bakışlarla omuzlarını silkti.
" uyandırsam da uyanmayacaktın. Bende temizlik yaptığım için ayak altında dolanma istedim. Evi pislik götürüyordu resmen." Yağız'ın konuşması bitince Berk dikkatle arkadaşını inceledi. Bir farklılık vardı giyiminde, yüzünde. Işıl ışıl görünüyordu.
" hayırdır la bu ne güzellik? " Yağız duyduklarıyla utanarak üstünü kontrol etti. Giydiği siyah, dar kot tam üstüne oturmuş şekilli bacaklarını iyice sarmıştı. Üstüne ise çok nadir giydiği beyaz, salaş ve yaka kısmında dantel detayı olan gömleğini giymişti.
Saçlarını makas yardımıyla biraz kısaltmış, buklelerine ise spreyle hacim vermişti. Taktığı gümüş kolye ve saat ile kombini tamamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gönül Davası
Teen Fictionİki farklı hayat, iki farklı kültür.. Doğu - Batı arasında kalan iki genç ve kaderin cilvesi Ana çiftler: Rohat-Yağız, Azad-Berk