Bir Gönül Davası

Dilhun..

Medyadaki şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim.
Biraz kısa bir bölüm oldu. Hatalar varsa affola.

Oy vermeyi unutmayın
İyi okumalar 💕💕

Son olayların üzerinden günler geçmişti. Yağız ve Rohat'ın ilişkisi gayet iyi ilerlerken Berk ve Azat için aynı şeyler söylenemezdi.

Azat, Berk ile karşılaşmamak için günlerdir kahveye bile gitmiyor, evden işe işten eve gidiyordu.

Berk ise günlerdir evden çıkmayıp depresyon moduna girmişti.
Öylece koltukta uzanmış elinde son kalan çikolatasını yerken Selena dizisini izliyordu. Yağız içeriye girince bir haftadır gördüğü bu manzarayı yadırgamadı. Derin bir of çekerek koltuğa yaklaştı. Berk'in üzerine örttüğü pikeyi tutup çekti.

" Yağız! Ne yapıyorsun Allah aşkına bir sal beni ya" Yağız elindeki pikeyi kenara atarken cevap verdi.

" Berk kalk çabuk ayağa. Bir haftadır çürüdün bu odada. Küf tutmuşsun küf!" Berk gözlerini devirip diğer tarafa döndü.

" uykum var. İşine bak kardeşim hadi rahatsız etme beni " Yağız onu umursamadan arkasına dönen arkadaşıyla sinirlerine hakim olamazken kenarda duran yastığı eline aldı. Berk'in üstüne atılıp yastıkla boğarken, yüzünü altında kıvranan gence iyice yakşaltırdı.

" ne dedin? duyamadım daa " Berk bir süre sonra kıvranmayı kesip hareketsiz kalınca Yağız hızla geri çekildi. Hareket etmeden öylece duran bedenle ne yapacağını şaşırdı. Berk'in yüzüne sert olmayacak tokatlar atarken korku dolu sesiyle konuşmaya başladı.

" laan Berk! Uyansana. Şşş kime diyorum" gözleri kapalı gençten her hangi bir tepki alamayınca daha fazla telaşlanmaya başladı.
Geriye doğru sendelerken, saçlarını çekiştirerek kendi kendine mırıldandı.

" lan yoksa katil mi oldum ben!" gözleri dolarken ne yapacağını şaşırdı. Öylece duran bedeni izlerken Berk tek gözünü açarak gülmeye başladı.

" ağlama lan ölmedik çok şükür" Yağız kahkaha atan arkadaşına sinirli adımlarla yaklaşırken, Berk ondan önce davranıp koltuğun arkasına kaçtı.

" lan şaka yaptım şaka! Hemen sinirleniyorsun sende" Yağız eline geçirdiği kumandayı karşısındaki gence fırlattı.

" böyle şaka mı olur amına kodumun çocuğu!" fırlatacak başka bir şey ararken çalan kapıyla olduğu yerde durdu.

"Birini mi bekliyorduk kanka?" Berk'in meraklı bakışlarına karşı omuz silkti.

" kimi bekliycez bu saatte?" iki genç meraklı tavırlarla kapıya doğru ilerledi. Yağız kapı deliğine bakmadan kapıyı açarken gördüğü yüzle gözlerini kocaman açtı. Rohat elinde bir gül ile kapıda dikiliyordu. Daha fazla sabredemeden içeri adımlayınca Yağız kollarını omuzlarına dolayıp özlediği adama sarıldı. Sarılma faslı Berk'in sahte öksürüğü ile kesilirken Yağız geri çekilip Rohat'ın yüzüne baktı.

" bu saatte ne işin var burda?" Rohat yapmacık bir şekilde kaşlarını çattı.

" gideyim istersen?" Yağız başını iki yana sallayıp güldü.
" hayır ya onu demek istemedim. Saat henüz erken ve senin işe gitmen gerekiyor." Yağız genç adamın gözlerine aşkla bakarken açıklamasını yaptı. Rohat ensesinden tuttuğu genci kendine çekerek alnına öpücük kondurdu.

" gülümü özlediğim için ayak üstü beş dakika göreyim dedim. zaten geç kaldım giderim şimdi " Yağız duyduğu her kelimeyle karşısındaki adama daha da hayranlık duyuyordu. Bir süre sevdiği adamın gözlerine bakarken Berk araya girdi.