Aşka direniş .

293 19 18
                                    












Sabahın ilk ışıkları odayı aydınlatırken ,kulağının dibindeki yüksek ses uyandırmıştı Rohat'ı .

" Kuro rabe sibê buye."
( oğlum kalk sabah oldu )

Rohat gözlerini ovuştururken tek dirseği üstüne kalkarak etrafına bakındı . Tam da tahmin ettiği gibi abisinin yatağı boştu .

"Dayê. Birayê min li ku ye ?"
( Anne . Abim nerede ? )

Annesi duvar tarafındaki yatağı toplarken elindeki battaniye ile Rohat'a döndü . Omuzlarını silkerken cevap verdi .

" Serê sibê çû."
( Sabah erken çıktı )

Rohat annesinden aldığı cevapla bacaklarını yataktan sarkıtarak ensesini kaşıdı . Tam yataktan kalacaktı ki annesinin hüzün barındıran sesiyle olduğu yerde kaldı .

" Kurê min. Çi hat serê Azat? "
( Oğlum . Azad'a ne oldu ?)
Rohat kaşlarını çatarak annesine baktı . Ne demek istediğini anlamamıştı .

" çi bûye dayê? "
( Ne olmuş anne ?)
Annesi elindeki battaniyeyi kenara bırakıp başındaki eşarbı düzeltti . Oğlunun her gece tavana bakmaktan uyumadığını, doğru düzgün yemek yemediğini bir tek o mu fark etmişti ?

" ew .. Ne baş e "
( o .. İyi değil .)
Rohat başını kaldırarak tepesinde dikilen annesine baktı . Ne demek iyi değildi ?

" çi ye wi heye dayê? "
( neyi var anne ?)
Annesi derin bir nefes alarak Rohat'ın yanına oturdu . Neyi anlatıp neyi anlatmayacağını bilmiyordu .

" tiştek nexwarin , ne xew .."
( yemek yemiyor , uyumuyor ..)
Rohat kaşlarını çatarak annesine baktı . Abisinin son günlerdeki tavırları aklına gelince kendine kızdı , Bunca zamandır nasıl fark etmediğini sorguladı . Tüm hatayı kendinde buldu . Kendi meselelerine o kadar dalmıştı ki abisini fark edememişti bile .

Avuç içleriyle yüzünü avuştururken tek eklime etmeden kalktı yataktan . Kapı arkasında asılı duran gömlek ve pantolonunu alarak çıktı odasından . Soğuk bir duş alıp kendine geldikten sonra hızlı üstünü giyinip ayrıldı evden . Abisinin yanına gidecekti. Çok sonradan aklına gelen telefonunu cebinden çıkartıp ana ekrana düşen bildirimlere baktı . Yağız'dan gelen bir sürü mesaj ve arama vardı . Ekranı kilitleyip telefonu tekrar cebine koydu .

Bir süre sonra dükkanın önüne gelince vakit kaybetmeden içeri girdi . Dükkan açıktı ama içeride ses seda yoktu . Kapının önüne çıkıp etrafa bakınırken, karşı kaldırımdaki kuyumcu dükkanının önünde Ahmet abiyle oturmuş , sigara içen abisini gördü . Arabaların geçmesini bekledikten sonra hızla karşıya geçti .

" bra ?" Abisi ağır hareketlerle yere sabitlediği gözlerini çekip karşısında dikilen kardeşine baktı .

" Rohat ? Hayırdır aslanım ne işin var bu saate burada ?" Azat karşısında gördüğü yüzle şaşırmıştı . Rohat acil bir şey olmadığı sürece buralara gelmezdi .

" abi biraz yanlız konuşalım mı ?" Azad kaşlarını çatarak ayağa kalktı . Sağ elindeki tesbihle Kemerinin iki tarafından tutup yukarı çekiştirdi . Kısa bir Baş hareketiyle dükkanı gösterirken konuşmaya başladı.

" yürü aslanım " Rohat başını sallayarak dükkana doğru ilerlerken Azad ise arkasından geliyordu . İkili dükkana girip koltuklara yerleşirken Azad elinden  düşürmediği tesbihini kenara bırakarak sigara paketinden bir dal çıkardı . Tek gözünü kısarak yaktığı sigaranın dumanını içine çekerken kardeşine döndü.

" konuşmayacak mısın aslanım ?" Rohat abisinin yüzüne bakarken ne diyeceğini bilemiyordu .

" abi neyin var senin ?" Azat aldığı soruyla kaşlarını çatarken kardeşinin hüzünlü gözlerine baktı .

Bir Gönül DavasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin