Bölüm 7

524 56 99
                                    

------------ 
LUHAN
------------

Sehun'a boşanmak istediğimi söylediğim günün üstünden iki hafta geçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sehun'a boşanmak istediğimi söylediğim günün üstünden iki hafta geçmişti. Sehun'un boşanmaya karşı çıkmayacağını biliyordum. Kendisi zaten tepkisiz bir insandı ama dediğim ve sunduğum her şeye bu kadar tepkisiz bir şekilde 'Tamam, olur, sen nasılsın istersen' diyeceğini hiç düşünmemiştim. 

Boşanma kararını vermek üstümden büyük bir yük almıştı. Bunu Sehun'a söylemeye çalışmak bende büyük bir yük oluşturmuştu. Sonunda denk getirip söylediğimde üstümdeki yük yine kalkmıştı ama Sehun'un tepkisizliği yüzünden içime beni boğan bir huzursuzluk çöktürmüştü.

Sessizce oturup düşündüğümde ya da Aidou'nun beni desteklemesi ile bu huzursuzluktan kurtuluyordum ama konu Sehun'a her döndüğünde ya da onu her gördüğümde bu iğrenç his içimde tekrar büyüyordu.

Kolay değildi. Bir bütünü olmasa da dört yılımı Sehun ile geçirmiştim. Artık mutlu olmadığım ve hayatıma yeni bir yön vermek için ayrılmak istesem de bu süreçte üzüleceğimi biliyordum. Yine de bu kadar huzursuz olup Sehun'a bu kadar kızgın olacağımı hiç düşünmemiştim. 

Özellikle avukatlarımızla birlikte yaptığımız son görüşmede ona bağırıp çağırmamak ve suratına bir yumruk atmamak için kendimi çok zor tutmuştum. 

Çünkü evliliğimiz boyunca Sehun beni değerli hissettirmişti. Kelimenin tam anlamı ile elimden tutup bana destek olmuştu ve desteğini sınırlandırmasam benim için her şeyi yapmaya hazırdı. Onun ve soyadının gücü sayesinde hor görülmem kenara atılarak istediğim her şeyi elde etmeye başlamıştım.

Sehun ihtiyaç duyduğum her an yanımdayken boşanma üstüne tepkisiz tavrı kendimi bir anda onun için değersiz olduğumu hissettirmişti. Belki benim için zorluk çıkartmak istemiyor olabilirdi ama elimde değildi. Bir tamam deyip beni başından savıyor gibi hissediyordum. 

Kızgındım. Üzgündüm. Sehun ne düşünüyor, ne hissediyor, bilmiyordum ve bu beni kesinlikle çıldırtıyordu.

"Bu evler çok küçük değil mi?" dedi Aidou boş olduğum anda içine düştüğüm ruhsal çöküşten beni çekerek.

Son bir haftadır bana ev bakıyorduk ve ev bulmak da tahmin ettiğimden daha zordu.

"Küçük bir ev istiyorum zaten. Bir odadan odaya gitmek için on dakika harcamaktan bıktım." dedim.

"Tamam bunu anlıyorum ama bunlar hem küçük hem çirkin. Öğrenci değilsin sen, otuz yaşına geliyorsun. İstediğin ev bu evlerden biri olamaz."

"Evet ama çok güzel olanlar da bütçemi zorlar. Sehun'dan boşandıktan sonra müşteri kaybedeceğimi biliyorsun. Hem dinlenmek istediğim hem bu sürecin unutulması gerektiği için bir süre yeni ürün çıkartmayacağım. Bu yüzden tüm paramı eve verip ortada kalmak istemiyorum."

Kış Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin