"Sehun'dan boşanmak istiyorum." dedi Luhan hızlıca ve sıkıcı bir ses tonuyla.
Ve Sehun bu cümle ile kış güneşinin battığını çok acı bir şekilde hissetti.
---
Luhan, dört yıl önce iş nedeniyle Oh Sehun ile evlenmişti ve bir gün kağıt üstünde olan beş...
Bölümü kontrol etmek bile kırk beş dakikamı aldı ya. Ay yoruldum!
Keyifli okumalar ve bol yorumlar ❤️❤️❤️❤️.
------------ LUHAN ------------
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok hareketli ve yerinde duramayan bir insan, tanımı benim için hem yanlış hem de doğru bir tanımdı. Yanlış bir tanım çünkü sürekli hareket edip coşkulu coşkulu davranan bir insan değilim. Doğru bir tanım çünkü bir yere oturup uzun süre sabit kalabilmem mümkün değil. Kalkıp yer değiştiremiyorsam elim, kolum, ayağım bir şekilde mutlaka hareket eder.
Bu yüzden sabit bir şekilde durma zorunluluğu yüzünden araba ya da otobüs yolculuklarından oldum olası nefret etmişimdir ama sanırım ömrümde ilk kez bir put misali araba yolculuğu geçiriyordum. Çünkü kişiliği yüz seksen derece değişmiş ve boşanacağımızı unutan kocam, bir kedi misali başını omzuna koyup bana tatlı tatlı sırnaşırken hareket etmem mümkün değildi. Atomlarıma kadar şokla donmuş vaziyetteydim ve aklım hiç olmadığı kadar daha karmaşıktı. İçeride tam anlamıyla kaos yaşanıyordu.
'Ben dört gündür ne yaşıyorum?', 'Bu bir rüya mı?', 'Rüya ise yuh artık ne zaman uyanacağım?', 'Oh Sehun ciddi ciddi başını omzuma koymuş bana sırnaşıyor?', 'Yuh, yuh, yuh!'.
'Yoksa paralele evrene mi ışınlandım?', 'Lan paralel evrene ışınlandıysam buradaki ben de benim evrenime mi ışınlandı?', 'Pffft! Eğer buradaki ben de benden yüz seksen derece farklı kişilikteyse Sehun'un üstüne atlayan Luhan'ı gören Sehun'un tepkisini görmek isterdim.'
'Ya kaç gündür hastanedeyim. Leş gibi kokuyorum. Bu adam nasıl bana sırnaşıyor ya?', 'Aslında kişiliği benden yüz seksen derece farklı olsa Sehun gibi olmam gerekir.', 'Oha, suratsız ve tepkisiz halimi asla düşünemiyorum.', 'Çok garip ya, paralel evrende yine gitmiş Sehun'u bulmuşum.', 'Acaba burada da annem beni terk etmiş midir?', 'Yoksa Sehun ben, ben Sehun muyum?'
'Evrendeki yerim ne benim?', 'Ben...'
Vovovovo! Yavaş ol Luhan ve kendine gel. Ne evreni ne yeri ya!
KAOS DEĞİL BU! TANRI'IM DELİRİYORUM!
"Luhan."
"AH!"
Sehun'un beni sarsıp kendime gelmemi sağlamasıyla korktum ve yerimden biraz sıçradım.
"Sevgilim..." dedi eliyle yanağımı okşayarak. "Sen de çok yoruldun değil mi? Evimize geldik. Artık dinlenebiliriz." gülümseyerek yanağımdan öptü.
Doktorlar Sehun'un beyninin ve kafasının kısaca gayet sağlıklı olduğunu söylemişlerdi ama bence yalandı. Dört gündür hastanedeydim ben. Leş gibi kokuyordum ve bu adamın bana sırnaşması yetmiyormuş gibi bir de öpmesi kafasında net bir sorunun belirtisiydi. Tıp bilimini sorgulamak istemem ama bence öyleydi.
