"Sehun'dan boşanmak istiyorum." dedi Luhan hızlıca ve sıkıcı bir ses tonuyla.
Ve Sehun bu cümle ile kış güneşinin battığını çok acı bir şekilde hissetti.
---
Luhan, dört yıl önce iş nedeniyle Oh Sehun ile evlenmişti ve bir gün kağıt üstünde olan beş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum yapmıyorsunuz bak üzülüyorum.
Keyifli okumalar efenim ❤️.
------------ LUHAN ------------
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabayı ofis binasının önüne park edip telefonum ile Aidou'ya bir çağrı bıraktım. Aidou gelmemi binanın girişinde bekliyor olacak ki telefonu cebime atmadan arabanın kapısını açıp içeri hızlıca girdi.
Aidou sarı saçlı, masmavi gözlü, sivri çeneli ve hokka burunlu gayet yakışıklı bir adamdı. Boyu benden tam bir santim kısaydı ve ben bunu öteki dünyada bile başına kakacaktım. Kişiliği ise dediğim gibi ruh ikizimdi.
"Sen ciddi misin?" dedi büyük bir telaşla emniyet kemerini takarken. Gözlerimi devirip arabayı tekrar çalıştırdım.
"Oh Sehun'dan boşanacaksın?" Elleri ile havada kocaman bir çember çizdi. "Hani şu bildiğimiz Sehun? Yakışıklılar kralı ve inşaat devi Oh Sehun!"
"Ben başka biri ile mi evliyim, salak!" dedim kızarak.
"Vay be..." dedi yola kocaman gözlerle bakarak. Yaklaşık bir beş saniye susabildi. "Hadi hızlı sür, hızlı! Çatlayacağım meraktan!" diyerek beni arabanın içinde itekledi.
Sakin olmaya çalışarak onun evine sürdüm. Kısa bir yolculuktan sonra evine vardığımızda bana sorduğu ilk soru doğal olarak "Hangi içkiyi açayım?" olmuştu ama ben kafamın dinç olmasını istediğim için reddettim.
"Durum o kadar ciddi mi lan?" dedikten sonra ikimize de kahve hazırladı. O koltuğa ciddi bir şekilde otururken ben kendimi öylece attım.
"Başka biri mi var? Başka biri varsa ve bana söylemediysen şimdiden söylüyorum Sehun'un yanındayım." dedi bana parmağını göstererek.
"Saçmalama. Başka biri falan yok." diyerek başımı yastığa gömdüm.
"O mu seni aldattı? Şerefsiz piç!" dedi sinirlenerek. Başımı bıkkınlıkla yastıktan kaldırıp sırt üstü koltuğa rahatça uzandım.
