Heaven In Your Eyes 《Bill Cipher X Y/N》

4.BÖLÜM

Elina pines'dan:

Uyandığım an gördüğüm şey Bill'e arkasından sarılışımdı, Bill ise Duvara dönmüş yatıyordu. lanet olsun! birde ona 'bana dokunma!' demiştim. İyi ki bunu görmemişti. Kollarımı çekip hemen oturur pozisyona geçtim ve sonra Bill bana döndü ama sırıtarak bakıyordu. Gözlerimi kocaman açtım ve yanaklarımın kızarmaya başladığından epey emindim. Onu fazla tanımasam da benimle dalga geçeceğini adım gibi biliyordum...

"Neden bana sarıldığını sorabilir miyim?"

gözdevirdim ve yanaklarımı gizlemeye çalışarak yere baktım.

"uyuyordum bi' kere, farketmedim..."

"tabi canım, aynen."

Tekrardan göz devirdim, ne istiyorsa öyle olsun, sabah'ın köründe onunla uğraşmayacaktım. Yastığımın altındaki telefonu alıp saate baktım, 9.47'ydi. Telefonu bırakıp dolaba ilerledim, kapağını açıp arkama döndüm. Bill tavana bakıyordu ve birşeyler düşünüyordu

"Bill!"

bana baktı ve iç çekerek sıkkınca konuştu.

"Ne var?"

"arkanı dön!"

"Yoo, kim oluyorsun da bana emir veriyorsun?"

derin bir nefes verdim ve samimiyetsiz, öldürecek gibi bir gülümseme ile

"Haşmetli Bill hazretleri, arkanızı dönmeye teşrif eder miydiniz?"

sırıttı ve konuştu. Boğarım ben bunu, cidden boğarım! Biri sinirlerime hakim olsun lütfen...

"bak bu olur."

Dedi ve sonra arkasını döndü. Sinirle iç çektim ve dolaptan siyah kot ve kemerli, bol bir şort ve siyah ince askılı crop giydim, sonra Bill'e döndüm.

"dönebilirsin."

bana döndü ve ayağa kalkarak beni süzdü, göz devirerek kapıya ilerledim ve sesiyle durup ona baktım.

"fazla açık giyiniyorsun."

"seni ilgilendiren bir yer göremiyorum?"

kaşlarını çattı, elim kapı koluna uzandığında ve açacağım sırada Bill yine konuştu.

"Ayrıca fazla agresifsin."

ona sıkılmış gözlerle baktım ve iç çektim.

"ben agresif değilim, sen sinir bozucusun."

bu sefer o göz devirdi. Kapıyı açınca görünmez oldu, Mabel ve Dipper'in odasına gittim ve bağırdım.

"UYANIN!! SİZİ UYKUCU İKİZLER!!"

Mabel garip bir ses çıkararak bok çuvalı gibi düştü ve tavana bakıp 'bu sabahın amk' bakışları attı. Dipper ise anında doğrulmuştu.

"Ne oluyor Elina? Niye bu saatte uyandırdın?"

"Çünkü ben böyle istedim."

Dipper kollarını bağlarken Mabel zıplayarak kalktı

"Bugün çok güzel olacak, hissediyorum!"

onun bu davranışına güldüm, hep olumluydu. Mabel Dipper'a döndü.

"Tabi canım kardeşim yine zombileri canlandırmaya veya uzaylı çağırmaya çalışmazsa..."

Dipper göz devirdi, onlara kahkaha atarak odadan çıktım. Stan'in yanına gittim, odasına baktığımda yastığı öpüyordu ve uyuyordu. Sırıttım ve fotosunu çektim, sonra onu dürttüm. Anında yatağın üstünde karate pozu verdi, ona şaşkınca baktım, o da beni görünce rahatladı ve yataktan inip boğazını temizledi.