Elina Pines'tan:
Bugün oldukça sıkıcı geçiyordu, bütün gün yatağımdan kalkmamıştım ve regl olduğum, artı olarak aç olduğum için karnım deli gibi ağrıyor, yerimden bile kalkamıyordum. Kafamın üstünde bir el hissettim, bu Bill'di ama gelmesi biraz şaşırtıcı..?
"ateşin yok."
"Bill?"
"Bana sana ne olduğunu söyle."
"Bill, başımdan git, zaten karnım ağrıyor."
Derin bir nefes verdi ve parmağını şıklattı, Elinde bir sıcak su torbası belirdi sonra beni düz yatırdı, ona karşı çıkmadım çünkü muhtaçtım buna. O birden karnımı açınca utanıp çatık kaşlarla seslendim.
"B-Bill, ne yapıyorsun?!"
torbayı karnımın üstüne koyunca biraz durdum ve sormaya karar verdim. Götüm çok yemiyor ama...
"Teşekkür ederim ve... dediklerinde ciddi miydin?"
Bill konuşmadan odaya Mavi bir tane adam ışınlandı ve sırıttı.
"Bu kim Bill?"
Bill dikkatini ona verdi ve sinirle konuştu. Karşısında ki keyifliydi ama.
"Niye geldin lan sen!?"
"yengeyi görmeye gelmiştim."
dedi ve kıkırdadı, kaşlarımı çattım ve konuştum. Yine ne oluyor be, bu kim?
"sen kimsin be? Ne yengesi?"
"oh.. abim anlatmadı mı? Bu üzdü."
"Kes sesini be! Neden seni anlatacakmışım? Göt."
"Abi?"
Bir Bill'e birde Mavili elemana baktım. Bill'de abi kompleksi var bu arada ama hiç tahmin edemezdim. Ayrıca nasıl kardeş olabiliyorlar ki, annesi babası falan da var mıdır acaba?
"he bu arada benim adım mavili değil, Will."
bu da mı akıl okuyor? tahmin etmeliydim. Arkamı döndüm sonra ikiside tartışmaya başladı. İlişkileri çok harika, tebrik ederim bu arada.
"Sen Stan ve Ford'u savundun!"
"Savunmadım!"
"sen 'onlarda haklı, bende boyutumuzu yok etmeye çalışsalar bende onları silmek isterdim.' dedin!"
"Demedim!"
"Alçak! Puşt!"
bunlara daha fazla dayanamayacağım için susmaları için bağırdım. Umarım biri bizi duymaz..
"KESİN LAN SESİNİZİ! BEN BURADA CANIMLA CEBELLEŞİYORUM, SİZE BAK!"
Bill kafamı okşadı, bende elini ittirdim. Salak yaa, git başka yerde et kavganı kardeşim! Gelip beni mi buldun?
"Affet güzelim.."
"Git başımdan be! Alçak, puşt!"
Will kahkaha attı, bu arada kafa dengi çocuk, hakkını yemeyeyim.
"Bastır yenge, müthişsin!"
"Ne sandın? tabikide öyleyim, eyvallah."
dedim, Bill ise kollarını bağlayıp aşağılayıcı ama dalga geçtiği anlaşılan gözlerle biz ikimize baktı.
"bana karşı Teşkilat mı oldunuz?"
"Affet abi ama yenge harika. Cidden iyi seçim yapmışsın, bana da arkadaşı varsa-"
dedi, bende sinirle hemen onu da susturdum ve ona bakıp kaşlarımı çatarak konuştum. Şakalaştığım belli, sorun yok.
"eğer bana birdaha yenge dersen deşerim seni!"
dedim, sonra ikiside bir anda yok oldu. Tam dedim ki harbiden de deşmişim odaya birden Stan amcam girdi ve olayı anladım.
"Ne bu bağrışma?"
"He... şey, hayali arkadaşlarımla kavga ediyorduk. İkiside tam bir aptal, özür dilerim..."
"Hayal gücünü sevdim çocuk."
dedi ve bana bir işaret çakıp odadan çıktı. Bunun ardından hemen ikisi geri geldi.
"Ayıp ediyorsun ama..."
"Boş yapma sarı kafa, çakma doritos."
Will'de bu cümleme iyice gülüp konuşmaya başladı, harbi iyi anlaştık çocukla hee..
"Sarı kafa iyiymiş.."
"Sende sus, Mavi şeker."
Bill sinirle konuştu, Will'de dudak büzdü bu ifademe karşı. E ama haklı değil miyim şimdi?
"O şeker ama neden ben sarı kafa ve doritosum?"
"Çünkü Will düşmanının yeğenine aşık olmadı?"
Bill bunun üstüne yutkunup konuşamadı sonra Will ise abisine kapak yaptı, öyle bir kapak olmuştu ki bütün kasabaya girdiğine eminim, harikayım yaa.. Bill ise hemen Will'in üstüne atladı ve ona vurmaya başladı
"Kısmetimi kapatıyorsun, seni piç!"
~
Ehem.. merak etmeyin, ölmedim ve kitabım birinci olmuş! Teşekkürler, sizi çok seviyorum, oy ve yorum atmayı unutmayın, animecilere gt yapıyorum!♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven In Your Eyes 《Bill Cipher X Y/N》
FanficEski kitabım olduğundan şuan bütün aşırı cringelikleri siliyorum ve düzeltmeye çalışıyorum ama hepsine de müdahele edemedim, özür dilerim...