14.bölüm

412 45 85
                                    

Elina pines:

Bilgisayardan en sonunda sıkılıp çıktım ve kendimi salondaki yere atıp yüzüstü yatmaya başladım. Hayat çok boş, yapacak hiç bir şey yok, herşey sıkıcı... buraya gelme amacımız sadece acı çekmekti, mutlu olmaya çalışmak aptallık olurdu. Yanıma Bill geldi, bende ona baktım.

"Ne yapıyorsun çocuk?"

"Sence ne yapıyorum?"

oflayıp yanıma yattı ama o tavana bakıyordu. Kafamı hafifça yere vurmaya başladım ama Bill elini alnımın olduğu yere koydu ve beni engellemiş oldu, sonra bana döndü bende ona baktım.

"Beni öldürsene?"

"İsterdim... ama hayır, bana lazımsın."

"Neyde?"

"Bilmem, bir sürü planım var."

oflayarak ayağa kalktım, Bill'de ayağa kalktı. Etrafa baktım ve göz kırpıştırdım sonra yine ofladım. Bill ise ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışır gibi bana bakıyordu bende ona sıkkınca baktım ve kollarımı kaldırdım.

"Beni odama kadar taşısana?"

"Niye sen kendin yürümüyorsun?"

"Üşendim..."

Kıkırdadı ve beni kucağına alıp bacaklarımı etrafına doladı bende gözlerimi kapattım, kısa bir süre sonra odamdaydım. Beni yatağa kadar götürüp bıraktı ve bende kollarımı açıp esnedim sonra rahat olabileceğim bir pozisyon aldım, ardından gözlerimi kapattım ve uyuyacağım sırada yanımda bir ağırlık hissettim ve bakınca Bill yanıma yatmıştı. Kaşlarımı çattım ve ona tekme attım ama düşmedi, aksine bana sinirli gözlerle baktı.

"Ne yapıyorsun yine çocuk!?"

"Gitsene burdan!"

"Nedenmiş?"

"Benimle yatamazsın çünkü amık!"

"Daha önceden de yattım, şimdi neden yatamıyormuşum?!"

"Ya bak, beni bi sal amına koyim!"

Bill parmağını şıklattı ve göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı, son kez esnedim ve son kez ona sövdüm ama sözüm yarıda kaldı.

"Bill senin 7 ceddini si-"

Time skip:

uyandığımda ilk gördüğüm şey benim saçımla oynayan Bill'di. Esnedim ve ona uykulu gözlerle bakarken o beni yeni fark etmişti.

"Günaydın çocuk."

"Günaydın."

Esnedim ve ona baktım, o da saçımla oynamaya devam etti bende elimi onun saçına atıp oynamaya başladım. Bana baktı ve

"Acıktın mı?"

"Nerden bildin?"

"Ben bilirim."

Ona karşı kıkırdayıp oturur pozisyona geldim sonra esneyerek ayağa kalktım. Neden bilmiyorum ama Bill eskisi kadar katlanılmaz değildi. üstüme baktığımda değiştiriliydi? Bak işte bu az önveki düşüncemi çürütürdü. Bill'e telaşla baktım, yataktan yeni çıkmış ve bana bakıyordu.

"Üstümü sen mi değiştirdin?!"

"büyü yaptım, sakin ol çocuk."

gözlerimi kıstım ve iç çekip aşağıya doğru yürümeye başladım. Mutfağı bulunca Bill parmak şıklattı ve sofra hazırdı. Hızla oturup birşeyler yemeye başladım, Bill'de oturup beni izliyordu ama onu fazla takmadım. Bill'in yemek yemediğini görünce ona baktım ve

"Sen yiyemediğinden mi yemiyorsun yoksa yiyebiliyorsun ama yemiyor musun?

"Yiyebilirim ama yemek ihtiyacım yok."

"Olsun yine de ye."

"Hayır, kalsı-"

Ağzına bir patates tıkıştırınca yemeye başladı, sonra gözleri açılıp bana baktı ve gözlerini kocaman açıp kafasını olumlu anlamda salladı ve iştahla yemeye başladı. Ona kahkaha atınca biraz bana baktı.

"Gülmesene çocuk!"

"Ama-"

Yeniden gülmeye başladım o ise homurdanmaya başladı. Aslında çok sevimli biriydi ama hiçte öyle olmadığı kesindi...

~

sizce kim Şehir kütüphanesi ve teletabilerin antenleriyle tehtid edilmesine rağmen bölümü yazmayı unutup yarına bırakmıştır?

Ben :D

Heaven In Your Eyes 《Bill Cipher X Y/N》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin