11.bölüm

425 46 69
                                    

Elina Pines'tan:

Bill bir anda bir yere ışınlanıp gidince gözlerimi kısıp biraz etrafa baktım, etraf üçgendi, bir piramit gibiydi ve içi sarı siyah tonlarından oluşuyordu. Ayrıca birde garip iskeletlerle yapılan bir taht vardı. Bill birden önümde belirince korkuyla sıçradım, o ise güldü.

"Yüzünü görmeliydin!"

diyerek gülmeye devam etti, ben ise gözlerimi devirdim. Ne olursa olsun o asla değişmeyecek değil mi?

"Abartma Bill."

"her neyse, acıktın mı?"

biraz ona baktım, aslında Bill'in insan yiyeceği yediğini düşünmüyordum bunun için bana bir insanda yedirebilirdi yani güvenmiyordum.

"Yok, kalsın."

diyerek gideceğim sırada beni tuttu ve parmağını şıklattı. İleride bir yemek masası oluştu, içinde insanların yiyebileceği yemekler vardı. Bill'e şaşkınlıkla döndüm.

"Sizin boyutunuzda böyle yemekler var mı?"

"Hayır, buradakilerden birbirini yemedim, benim yeme ihtiyacım yok zaten. Bunlar senin için."

"sen bizim boyutun yemeklerini nereden biliyorsun ki?"

"Çocuk, unutma. Ben evrenin en güçlü ve zeki şeytanıyım!"

ona göz devirdim. Gerçekten tam bir narsistti, ne sinir bozucu. Birde beni kaçırmıştı, Tanrım, tam delirmelik!

"Zihnini okuya-"

"N'apim?"

bana sıkılmış bakışlar attı, bu cevabı vermem gerekiyordu artık. Zihnimi okuyabiliyorsan oku kardeşim, benim senden gizlim mi var zaten? Neyse, neden bilmiyorum ama sebepsiz laf yarışına girdik.

"Yarramı ye."

"aç kalırım."

deyip ona göz kırptım. Tam göt olmuştu, bu baya iyi hissettiriyordu cidden. Düşünsene, evrenin en güçlü şeytanını göt ediyorsun? yanından geçip yemek masasına yöneldim ve birden yemek masası yok oldu, anında kaşlarımı çatıp Bill'e baktım.

"Sana yemek falan yok!"

deyip birden yok oldu. Gözlerimi sinirle kapatıp ellerimi yumruk yaptım. Tanrım! Neden bu aptal benden güçlü olmak zorunda? Keşke ona haddini bildirebilsem... karnımın açlığı ile gidip bir koltuğa oturdum ama koltukta birden gözler çıkınca çığlık atarak ayağa kalkıp korkuyla ona baktım, sonra koltuk eski haline geldi, sinirle bağırdım.

"Bu Lanet yerde normal olan birşey yok mu?!"

baya sinirlenmiş ve yere oturmuştum, tabi her an yerden kuru kafalar çıkabilirdi, ona hiç güvenmiyordum. Bill nerede onu da bilmiyorum ama burada ne herhangi bir oda vardı ne de birşey. İçeri bomboştu resmen. hem tamamen yabancı kaldığım bir boyuta kaçırılmış hemde aç bırakılmıştım, Harika! Umarım amcamlar beni bulur diyeceğim ama benim Bill ile ortak olduğumu öğrendiler muhtemelen, artık yüzüme bakma şansları Bile yok.

3. Şahış bakış açısı:

Elina gidince evde baya büyük bir gerginlik yaşanıyordu, herkes oturmuş ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Hepsi birbirine bir çözüm bulmaya çalışsa da her türlü bir zararı göz önünde bulundurarak bütün ihtimalleri ve içinde bulunan umutları tükenmeye başlıyordu.

"Boyut kapısını açalım?"

Diye bir fikir sundu Mabel, Ford ise derin bir iç çekerek konuştu.

Heaven In Your Eyes 《Bill Cipher X Y/N》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin