12.bölüm

394 43 62
                                    

Elina pines:

Yemek yedikten sonra ayağa kalktım ve sofra ise gitmişti, bende yere oturup yediklerimi sindirmeye çalışırken Bill kafamın önüne ışınlandı ve bana eğilip baktı.

"Neden koltukta oturmak yerine yerde oturuyorsun?"

"Çünkü Lanet koltuğunun gözleri var!"

Diyerek ona çıkıştım, Bill ise kahkaha attı, ona göz devirdim herzaman ki gibi ve oturdum.

"Bu lanet evinde benim için olan hiçbirşey yok! Hiçbirşey insanlara göre değil!"

"Ben herzaman eve insan atmıyorum çünkü? Ayrıca ben bir insan değilim, neden dekorumu size göre yapayım?"

ona sıkkın gözlerle baktım. Bir insan'ı kaçıracaksan evinde ona göre şeyler olmalı değil mi? Mesela sen şeytansın ve tuvalete gitmiyorsun diye bende mi gitmeyeceğim? Ben insanım yahu!

"Beni kaçıracaksan bana göre yapmalıydın, zaten bir parmağını şıklatman yetiyor."

dedim ve göz devirdim, göz devirmekten gözüm sakatlanacak artık. Bill ise bir iç çekti ve parmak şıklattı, bu sefer insanların yaşayabileceği, yaşanabilir bir SARAY oldu.

"Bu kadara gerek var mıydı?"

"Sen en iyisine layıksın."

dedi ve göz kırptı, bende göz kırpıştırdım ve sıkkınca konuştum. Şimdi yavşalıklarıyla uğraşamam, özür dilerim.

"Her neyse, tuvalet nerede?"

Bill ise sıkkınca nefes verdi, onun bu haline kıkırdadım. Parmak şıklatmasıyla kendimi tuvalette buldum ve işimi halledip çıktım, sonra etrafa baktım.

"Şimdi bu Salak doritos nerede olabilir?"

evi biraz aradım ve kaybolduğumu anladım. Etrafa baktım ve böyle olmayacağını anlayıp en başta akıl edemediğim şeyi akıl ettim ve onu çağırdım. Bazen zekanı kullanman gerekir, beynin süs diye durmuyor.

"BİLL! NERDESİN?!"

birden arkamdan bana sarılan Bill'den dolayı ürktüm ve omuzumun üstünden ona baktım

"Aniden ortaya çıkmasana, ödüm koptu!"

"Sabahtan beri yanındaydım ve seni izliyordum, çok tatlıydın."

dedi ve kıkırdadı, sinirle kafasına vurup dirsek attım. Acıyı hissetmemesi çok hoş, istediğin kadar vurabiliyorsun!

"Aptalsın!"

"Saygılı ol çocuk! Kalbim kırılıyor..."

"Senin kalbin varmı ki amına koyim?"

"Benimde bir kalbim var tabi, sadece o olmasada yaşayabilirim."

İç çekip ondan kurtulmaya çalıştım o ise yanağımı öpüp geri çekildi, sinirlenmemek için gözlerimi kapattım.

"Çok sinir bozucusun..."

"evet, öyleyimdir."

ona döndüm ve sorar gibi bakışlarımla ona baktım o da tek kaşını kaldırdı

"Bir planın var değil mi?"

"Ne gibi?"

"Bilmem, onu sen bilirsin?"

"Yok."

"Tabi inanmış gibi yapacağım."

"Evet, öyle yap."

dedi ve beni belimden çekip tuttu ve burnumdan öptü, bende onu ittirirken birden içeri biri girince korkuyla Bill'in üstüne zıpladım, Bill ise bana bakıp sırıtınca hemen utançla kucağından inip onu azarladım

"Salak doritos!"

o ise kıkırdayıp önümüzdeki ciddi ve aşırı karizmatik adama baktı.

"Bugün görüşmemiz vardı."

"Tam zamanında gelmişsin, ne kadar işkoliksin? Sinir bozucu..."

"Burası üçgendi, ne oldu?"

"Öyle gerekti, sorgulama."

dedi ve beni yanağımdan öpüp gitti, bende sinir olmuş şekilde ayaklarımı yere vurdum.

"Ya ben ne halt yicem amına koyim?!"

derken odaları gezme kararı aldım ve gezmeye başladım, farklı farklı odalar vardı, gezerken Bill'in olduğu odayı bulmuştum ki tabiki yanlışlıkla.

"Oupss, pardon odaları geziyordum-"

Bill parmak şıklattı ve kendimi onun kucağında buldum. Çırpınmaya çalıştım ama Bill yine parmak şıklatınca bütün kaslarım katılaştı ve hareket edemedim..

"Eee, ne diyordun Tad?"

Ağzımı açıp konuşamıyordum bile ama şunu söyleyim baya utanıyordum. Birde karşıdaki adam bize garip bir şekilde bakıyordu, beni dsüzüp duruyordu yani tam yerin dibine girmiştim. Adam beni boşverip anlamadığım planlarını anlatmaya başladı, birsüre sonra baya sıkılmıştım ama birşey yapamıyordum da. En sonunda adam gitti ve Bill beni saldı.

"Ohh yarabbi, çok şükür!"

Deyip Bill'e tokat attım ama hissetmediği için kıkırdadı. Salak demekte yetmiyor artık, sakat bu amına koyim!

"YA ŞEREFSİZ, KATIKSIZ OROSPU ÇOCUĞU!"

deyip ona iyice vurdum ama o ise kahkaha atıyordu, keyifliydi tabi piç.

"Bence daha fazla hareket etme."

"Sebep?"

"şuan nerede oturduğuna bak."

bakınca çığlık attım ve ayağa kalktım, Bill bu sefer katıla katıla gülüyordu ve yerlere yatacaktı neredeyse.

"ANANI SİKEYİM-!!"

Bill gülmesini gerçekten zar zor durdurdu ve derin nefes aldı. Ona göz devirdim, cidden keşke acıyı hissetseydi o zaman ağzına sıçardım ama şanslıydı.

"Tepkin harikaydı, bu arada daha fazla çığlık atmanı duymak isterdim ama altımda."

"Ne-"

"Hoş olmaz mıydı?"

üstüme gelmeye başladı ve bende geri geri gitmeye başlamıştım ama akıllılık edip kapıdan kaçmıştım çünkü salak değilim o kadar da arkadaşlar. Ama önümde belirmesiyle asla kaçamayacağımı anladım. Ulan bi saniye önce kendime akıllı demiştim, bi' kerede şaşırt be!

"Hassiktir-"

Heaven In Your Eyes 《Bill Cipher X Y/N》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin