Heaven In Your Eyes 《Bill Cipher X Y/N》

19.bölüm

Elina pines'tan:

Bill bir süre boyunca yoktu ve gelmemişti. Kasaba rahat ediyordu artık ama bir sıkıntı vardı o da onun gerizekalılıklarını özlememdi... Tabii bunu hiç kimseye söylememiştim ve söyleyemezdim bile. Fiona arada geliyor ve orada yaşadıklarını anlatıyor, bana sorular soruyordu ve o da kimseye bundan bahsetmemişti çünkü güvenilir biriydi. Ben şuan kütüphanedeydim ve sakince kitap okuyordum ama sıkılmaya başlayınca kitabı yerine bırakıp eve doğru yürümeye başladım. Aklıma Bill ve onun yavşaklıkları geliyordu ve yolda aptal triplere giriyordum. Yoldan geçen insanlarında garip bakışlarına mağruz kalıyordum. eve varmış ve yatağıma yatmıştım ama bu sakinliğim en fazla 1 saniye sürmüştü

"Mabel! Al kırdın kapıyı, Napıyorsun?!"

"Sus dipper! Evde kırık bir kalp var, sakin olamam!"

3. Şahış bakış açısı:

Hızlıca Elina'nın yatağına zıpladı ve sesten korkup oturarak onlara bakan Elina'nın üstüne atladı.

"Neden üzüldün cicoşum? Yoksa aşık m-"

"N-ne?! HAYIR AŞIK F-"

"Oooo Elina aşık olmuş Dipper!"

Dipper hiçte umursamayan gözlerle baktıktan sonra hızla gitmişti ve Elina ise Mabel'ı üstünden almaya çalışıyordu

"Kime aşıksın Elinaa~? Kim kırdı bu zavallı kalbini?"

"Valla aşık değilim ben yaa!"

"E ama yanakların kızarık?"

Elina gözlerini kaçırdı Mabel'da onun bu hareketinden sonra ciddi birşey olduğunu anlamıştı ve üstünden indi. Elina yatağının üstüne oturdu ve Mabel'da yanına oturdu

"Neyin var Elina?"

"Evet, aşık oldum sanırım ama olmamam gerekirdi..."

"Neden öyle dedin ki? Sende insansın ve duyguların var.."

"Mabel anlamıyorsun.. bu aşk çok tehlikeli birşey"

"Engeliniz varsa beraber aşarsınız bence"

Elina anlatmak için biraz düşündü ve kararını verdi. Sonuçta Mabel iyi sır saklardı. Bunu biliyordu çünkü Bill'i kimseye söylememişti şimdiye kadar, bunuda söylemeyeceğine emin oldu.

"Mabel ben....Bill'e aşığım..."

Mabel çok ama çok şaşırmıştı. Elina yere bakarken nerdeyse ağlayacak gibi olmuştu ve Mabel bunu istemesede kuzeninin duygularına saygı duyması gerektiğini biliyordu tabii bu evrenin en güçlü şeytanı ve ezeli düşmanları olsa bile... Elina'da insandı ve böyle duyguları olabilirdi. bu zor, çok zor bir durumdu. Elina'yı azıcıkta olsa anlıyordu Mabel.

"Ben...sana yardım edebilirim belki ama.. bütün sorumluluklar sana ait."

Diyerek havaya baktı. Elina ona "Ne?" Dermiş gibi baktı ve Mabel hızlıca ayağa kalkıp odasına gitti ve biraz sonra geldi. Elinde ilaç şişeleri ve günlük vardı.

"Bu iksiri Aşk Tanrısından aldım. Benim ondan iyi olduğumu söyledi ve bütün iksirleri ver-"

"Öhöm!"

"Tamam tamam, şakaydı. Adamı aşk Tanrısı olmaktan bezdirdik sonrada istifa edip bunun gibi iksirlerini verdi."

"Tamam ama ne ki o?"

"Aşkı yok etme iksiri ve Bill'i çağırmak için kitap. Şimdi karar ver, ya aşkına son vereceğiz yada Bill'i çağıracağız."

"Ama ya benimle oyun ediyorsa? Ya kullanmak istiyorsa?"

"Hayır! O da seni seviyor eminim... Tabi senin seçimin ama"

Elina aşkı yok etme iksiri alacakken Kitabı aldı. Mabel gülümsedi çünkü böyle yapacağını biliyordu. Aşk güçlü bir duyguydu ve Elina buna karşı koyamayacak kadar zayıftı (ama herçek değil. Tek aşk Eren ve paradır.😎🤙)

Elina hızlıca orman'a doğru koştu ve gitti. Kitabı görmemeleri bir şanstı. Elina orman'a gidince büyüyü söylemeye başladı.

"Imploro hunc potentem indulgentiam tuam. Cuius vis tanta est ut coelum et terram destruere queat! Pactum faciamus vobiscum. Miseram meam ferre non possum! Tu fortis es et ego cognovi te salvum me fac! Veni, et salvum me fac, o antiqua!

(Bu güçlü kişiyi bağışlamanla çağırıyorum. gücü gökleri ve yeri yok edebilecek kadar büyük olan, lütfen! Gelin, sizinle anlaşma yapalım. Zavallılığıma dayanamıyorum! Sen güçlüsün ve beni kurtaracağını biliyorum! Gel ve kurtar beni, ey kadim olan!)

Elina'nın gözleri beyazlaştı ve her yer gri oldu. Çağırma büyüsü işe yaramıştı ve Bill gelmişti. Şaşkınca onu çağıran kişiye bakıyordu ve neden yaptığını anlamaya çalışıyordu.

"Elina, neden..?"

"Çünkü..."

Elina açıklamak için mantıklı bir sebep bulamamıştı. Keşke bunu önceden düşünebilseydi ama aşkının onu kör ettiğini anladı. Bill hiçbir şey demeden Elina'yı kendine çekti ve bir ağaca yasladı ardından biraz eğilerek onun dudaklarından öpmeye başladı. Elina neye uğradığını şaşırdı ve sonra ona karşılık verdi.

"Cazibeme karşı koyamayacağını biliyordum Pines."

"Bill, kes sesini! Amcamgil'e ihanet etmiş gibi hissediyorum zaten.."

"Sorun yok. Amcalarınla anlaşacağız"

"Siksen seninle anlaşmazlar Bill. Sakın deneme bunu!"

"Ee ne yapmayı düşünüyorsun bizim için?"

"Her gün orman'a gelirim yada sen zihnime girersin iletişimde oluruz"

"Yooook olmaz."

"Nedenmiş?"

"Ben senin zihnine hiç girmeyeyim bence Elina. Çok garip bir bilinç altın var. Orda kalırsam aklımı kaçırırım ama sen nasıl hala böyle duruyorsun anlamıyorum.."

"Bill, seni yolarım. Ne varmış zihnimde hemde?"

"Eren ve Para'dan başka şey düşünmez misin sen? Hergün Eren'in mafya olup seni kaçırdığı birde zengin olduğun hayalini kuruyorsun"

"KES BE SESİNİ! ZİHNİMDEN SANA NE, DÜRRÜK!?"

"T-tamam sakin ol apla acı bana"

"Seni öldürürüm Bill!"

"Tabii. Yapabilirsen yap"

"Senden nefret ediyorum."

"Bende seni seviyorum güzelim~"

Pat diye öptü ve tepki vermeye bile fırsatım olmadan geri ayrıldı. Pis pis sırıtırken oradan sinirle ayrıldım.

"Her zaman iyi ol güzelim!"

"Sen sinir etmezsen ben iyi olurum Bill!"

Onun kendini sinir etmesini özlemiş olsada yine sinir oluyordu. Aslında çok garip bir kafa yapısı vardı Elina'nın, kimse anlayamazdı. Evine doğru kızarmış bir şekilde gitti ve Mabel hemen üstüne atladı

"NOLDU NOLDU?! ÖPÜ-"

Mabel! Odamda anlatırım, sus duyacaklar!"

Mabel ile Elina odaya gitti ve Elina olanları anlattı. Mabel çok sevinmişti ve dans edip duruyordu. Elina ne olursa olsun onu destekleyecek birilerine sahip olmanın değerini anlamıştı...