"Dönüş"

83 8 3
                                    

-Merhabalar ben Fikret Ulusoy.

Kapının önünde ne yapacağımı bilemeden bir süre durdum. Annem merakla yanıma geldi.Kapının önünde ki adamlara baktı ve onları içeri davet etti.Avukat olduğunu tahmin ettiğim kişi konuşmaya başladı.

-Merhabalar Zuhal hanım ben Ulusoy şirketinin avukatı Deniz Soykan nasılsınız?

-İyi olmaya çalışıyorum. Sizler?

Fikret Ulusoy başını sakince salladı. Avukat tekrardan konuşmaya başladı,

-Bizlerde iyiyiz Zuhal hanım aslına bakarsanız bu süreçte hep yanınızda olmaya çalıştık olmayada devam edeceğiz.

-Teşşekür ederim ama daha fazla yardım istemiyorum.

-Sorun nedir?

-Daha fazla ihtiyacım yok.

-Zuhal hanım

-Daha fazla söze ihtiyaç yok.

Fikret Ulusoy sakince konuşmaya başladı,

-Zuhal hanım kızınız şuan destek almak zorunda tek başınıza her şeye yetişemezsiniz kendiniz için değil ama kızınız için desteğimi geri çevirmeyin.

-Anladım .

Annem kahve yapıp getirdi.Bir süre gemi felaketi hakkında bilgiler verdiler.Fikret Ulusoy ayağa kalktı. Annem onları kapıdan geçirirken silah sesleri duyuldu.Fikret Ulusoy elini beline attı. Avukat bizi arkasına aldı. Annem kulaklarını kapattı ve galiba korkudan bayıldı. Fikret Ulusoy korkuyla arkasına baktı ben kulak çınlamamla mücadele ederken ne oluyordu hiçbir fikrim yoktu.

-Deniz ,kızı annesini eve kilitle güvenlikten emin olmam lazım bizde aşağıya iniyoruz polisleri arıyorsun.

-Tamam efendim.

Avukat bizi hızlıca eve kilitledi.Annemi uyandırmaya çalıştım ama asla uyanmadı.Korkudan ellerim titremeye başladı. Silah sesleri devam ediyordu.Cama bakmaya çalıştığımda kurşun cama geldi.Cam parçalara ayrıldı. Korkuyla yere diz çöktüm ve çığlık attım. Hızlıca ayağa kalktım ve annemi koltuğa yatırdım.

Silah seslerinin yerini siren sesleri almaya başladı. Bu güvende olduğumuzun garantisiydi. Gecenin karanlığında odaya vuran mavi kırmızı polis sirenleri odayi aydınlattı.Annemi uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı. Kapının kilidiyle uğraşılıyordu.Elime korkuyla vazoyu aldım.Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kapı açıldı ve o ses

-Sakin oluyorsun sana zarar vermeyeceğim uslu bir kız olursan oldumu?

-Sen kimsin aptal herif?

-Kim olduğumu asla bilmeyeceksin.

-Amacın ne ?

-Bunu asla bilmeyeceksin?

Elimle vazoyu sıkıca kavradım.Adam elindeki silahla yüzündeki siyah maskeyle bana bakıyordu. Ellerindeki siyah eldivene bakıp içimden bir küfür savurdum.

-Sana annene zarar vermeyeceğim ama benimle gelmek zorundasın yoksa burada güzel şeyler olamayacak üzgünüm.

-Kes sesini aptal herif.

-Ne kadar ayıp.

Elimdeki vazoyu kafasında kıracakken elimi sertçe tuttu.

-Cinayete teşebüs demek,çok tehlikeli.

-Senin de benimle uğraşman çok tehlikeli aptal.

-Hiç sanmıyorum.

-Göreceğiz.

PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin