Benim sevgilim öyle sıradan bir insan değildi, parça parçaydı, öyle parçaydı ki iç içe geçmişti. Sevgilim o bedeninde her türlü duyguyu taşırdı, nasıl sığdırırdı bilmem ama iki zıt kutbun birbirini en çok çektiği yer onun kalbiydi sanki. Onun içinde iyilik vardı, saf ve taptaze, insanı büyüleyecek kadar iyiydi benim sevgilim, öyleki onu tanımaya çalışan herkesi hayretlerin içine gömer de orada bırakırdı. Benim sevgilimin gözleri yaşamdı, altın harelerinin içi her parıldadığında benim içime bir başka ömür dolardı, iliklerime kadar, derin derin hissettirirdi yaşadığımı. Gözleri ya, gözleri bir lütuftu, dünya üzerindeki hiçbir varlık onunla yarışamazdı bu konuda, bir tek benim sevgilimin gözleri bulduğu insanın içini ısıtırdı.
Gözleri ısıtır, öldürürdü dudakları.
Dudakları en ölümcül şarabın kırmızına boyalıydı sevgilimin, kimse görmezdi, kimse bilmezdi o zehrin izini, tahmin edemezlerdi. Gözlerinin güzelliği örterdi dudaklarının zehrini, sizi öyle bir büyülerdi ki olduğunuz yerde kalırdınız, onun öpücüğünü almak için yalvarırdınız, alırsanız sonu karanlık.
Benim sevgilim her iki zıttı içinde bulundururdu, gözleri yaşam, dudakları ölümdü. Bakışı yaşatır, öpüşü öldürürdü, sırf onun bu özelliği yüzünden kaç kez ölüp dirildim hiç bilemem.
Lakin güzeldi, sebebi ondan geliyorsa ölmek güzeldi, gözleri beni bulacaksa yaşamak da güzeldi. Tek bildiğim benim sevgilim güzeldi, acısı güzeldi, sevgisi daha güzeldi ama en çok o güzeldi.
"Son zamanlarda şarkı söylemiyorsun sık sık, bir sorun mu var sevgilim?" Sevgilim ilgisini eksik etmez, dokunuşundan mahrum bırakmazdı. Sadece bazen çok üzgün bakardı, şimdiki gibi, o böyle baktığında kalbime nereden geldiği belirsiz bin bir ok saplanırdı. Sevgilim bazen katilim olurdu üzgün gözleriyle, oklarıyla, fark etmemesiyle, gizlediğim her şeyle. Nazikçe öldürmezdi belki böyle ama şikayet edemezdim, katilim o olduğu vakit ölmek düşüncesi sadece sanat gibi gelirdi.
"Şimdilerde içimden gelmiyor pek, ama istiyorsan söylerim sevgilim?" Sesimi çok severdi, öyle söylemişti ilk tanıştığımızda. Sık sık ona şarkı söylememi isterdi, sanki ruhunu rahatlatıyormuş gibi hissederdi. Bense mutluydum, en azından bu şekilde ona yardım edebileceğimi bildiğimdendi mutluluğum. "Kendini zorlamana gerek yok sevgilim, zaten ben gideceğim birazdan, sabahına dönerim, bu gece bekleme beni."
Sevgilim bazen beni arkasında bırakıp giderdi, sonra yokluğunda ne kadar üzüldüğümü tahmin etmez, öylece geri gelirdi. Ve biz başa alırdık her şeyi.
O sabahına geleceğim derdi bana, lakin ben onun sabahına yanımda olduğunu hiç görmedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu sefer yalanıma kaldırıyorum kadehimi | xiaoven
Hayran Kurguçünkü seni hiç bırakmayacağımı söylemiştim.