Ve göktaşları adım adım yeryüzüne iniş yapıyordu. Uzay'a düşkün 21 yaşındaki Kim Taehyung; yıldızların kaydığı o gece, evinin yakınlarına düşen göktaşı ile maceranın sularında boğulacağını bilmiyordu.
Ancak bilmediği bir şey daha vardı. Göktaşı san...
Merhaba arkadaşlar hahahw. Harika bir kararla sabahın köründe yazmaya başlamaya karar verdim. Yani bence harika bir karardı -_- hrnys. Lütfen medyayı izleyin gerçekten de harika. Bölümde dinlediğim şarkılar: Song To Your Eyes- Heroes of Chaos EPIC ACTİON MUSİC
K. Flay - High Enough (Remix/slowed reverb)
Boş yapmadan direkt geçmek istiyorum hikayeye.
İyi okumalar 🐇💜
•••
Kollarıma dolanıyorlardı.
Simsiyah, sıvıya benzer bir görünüşü ve soğuk, buz gibi bir dokuya sahipti. Bu hissi sevmemiştim. Tüm iplikleri bedenimi teker teker ağ gibi örerken boğulduğumu hissediyordum. Bu ilginç madde her neyse bedenimi hızla ele geçiriyordum ellerim, daha sonra ise bacaklarım. Şimdi ise kolumdan yukarıya adım adım gelmişti. Çenene tutunmuş ve açık ağzıma yaklaşmıştı. Sonra ise...
Aniden ağzıma girmesiyle hızla nefes almaya çalıştım ancak bu siyah ve iğrenç canlı soluk borumu tıkmaya devam ediyordu. Ağzımdan birer birer giren iğrenç siyah şeyle bulunduğum yerde debeleniyordum. Hiçbir şekilde kıpırdayamaz olmuştum. Yanaklarımdan yukarı çıkmıştı. En son ise gözlerimi siyaha örtmüştü.
°°°
H
ızla gözlerimi açmış ve aynı şekilde dogrulmuştum. Kan ter içerisindeydim. Neredeydim böyle? En sonu hatırlıyorum. O son yüzü. Onu... Takıntılı ve korkunç hallerini. O canavarın beni bulmuş ve son hamleme kadar peşimi asla bırakmamış olması beni gerçekten yormuştu. Şimdi ise buradaydım. Onun evinde. Onun malikanesinde. Onun olduğumu söyleyen sesleri işitiyordum. Sırılsıklam olan üzerimdeki tişörtle etrafıma gezdirdim siyah ama parlayan gözlerimi. Burası sanırım onun odasıydı. Ya da herhangi başka bir oda. O gittikten sonra tekrardan uyumuştum. Başımda hissettiğim şeyle elimi başıma götürdüğümde bir sargı bezi olduğunu anlamam zor olmadı. Üstelik ellerimi de bandajla sarmıştı. Sol başucumda ufak bir abajur duruyordu. Yavaş yavaş yataktan sürünerek çıplak ve sıcağa muhtaç ayaklarımı soğuk parkelere değdirmiştim. Sağ tarafımda duran kocaman cama bakmış ve oraya yonlendirmiştim adımlarımı. Perdeyi baş ve işaret parmağımı araladigimda gördüğüm bı manzara beni bir çok kez olduğu gibi ve evrenin bana olan sürprizlerine karşı gözlerimi alamadım. Bu galaksi... Muazzamdan da öteydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Burası neresi böyle?"
Fısıldamıştım boş odada kendi kendime. Taa ki yalnız olmadığımı anladığım sesi işitene kadar.
