İʟᴋ ʙᴀᴋıŞ

1K 33 12
                                    

...

Hafif hafif esen rüzgar tenimi okşuyor titrememe neden oluyordu. Her zamanki gibi sahilin karşısındaki bankta oturmuş bir gün daha nasıl geçiririm diye düşünüp duruyordum. Kime sorayım ki, bu dünya neden böyle? kör , sağır sanki  kimse görmüyor , duymuyor. Mutlu anıları nereden arasam bulurum? kim bilir benim gibi kaç insan isyan içinde. Hayatın birçok felsefesi varsa o zaman bu feryat figan niye? Nefesim bile bana sırt çevirmiş durumda, hayatıma bir yön verebilmem için hiçbir yol düşmüyor karşıma, kalp atışlarım bile bedenimi terk etti sesimi duyabiliyor musun anlıyabiliyor musun? Ruhum bedenimi neden bıraktı. Ettiğim dualar gökte cevapsızlıkla son buluyor beni çaresiz kılıyor. Öylesine yanlız bir hayat, evet o hayat benim özleyebileceğim gün yok, özlemini çekebileceğim insan yok var olmamalı böyle hayat gerçi bu hayat mı orası tartışılır. Böyle bir hayatım varken nasıl değiştirebilirim bu saatten sonra ne kadar değiştirebilirim. Tanrım, senin ellerine, ruhumu koydum, neden neden beni unuttun , neden fark etmiyorsun ahh...

Yorgun bedenimi oturduğum banktan kaldırdım yeni bulduğum iş ilanının olduğu cafe' ye doğru ilerledim umarım bu sefer dış görünüşümle yargılamayıpda bu işi verirler son umudum...

Adrese geldim oldukça büyük baya popüler bir cafeye benziyordu içimdeki son umut cafeyi gördükten sonra yok oldu beni asla almazlardı ama yine de deniyecektim. Adımlarımı içeriye doğru attım, bir yani cafe bir yanı da oyun alanıydı herkesin tercih edebileceği bir mekandı.
Bana doğru gelen garson gülerek;

" hoşgeldiniz buyrun "

" şey ben iş ilanı için gelmiştim de sahibiyle görüşebilir miyim?"

" ah tabiki ama ilanda no vardı önce randevu almanız gerekirdi bayım gördüğünüz üzere çok iş isteyen oluyor biz de en iyisini seçmek istiyoruz bu yüzden görüşmeler yoğun ve uzun süreli isterseniz şu an sizin için görüşme günü ayarlayabilirim"

Ah lanet onca kişiden asla beni seçmezler en iyiysi bu işi de siktir etmek.

" Şu an görüşme yapamaz mıyım yani?"

Garson tam cevap verirken arkadan kalın tok sesiyle biri konuştu.

" evet görüşme yapabilirsin "

Kafamı çevirip baktığımda başka bir yere bakmamak için yemin ettim karşımda böylesine bir melek dururken başka yere bakmak günah olurdu.

" Ha? "

Ağzımdan sadece ha nidası çıktı.

" diyorum ki hemen şu an görüşme yapabilirsin "

Tanrım sesi...

" ama efendim görüşmeler bugün fazlasıyla dolu "

Gorson konuştuğunda onun buranın sahibi olduğunu anladım umutsuzca kafamı eğdim.

" diğer görüşmeleri iptal et şu an tavşan yüzlü çocukla görüşmek istiyorum "

Bi dakka ne benle görüşmek benle görüşmek istiyor tavşan mı? Ben mi? neden heycanlandım aman tanrım.

" gel bakalım odama geçelim "

Yürümeye başladığında şok bir şekilde sadece arkasından takip ettim ne olacağını tahmin edemiyorum.

Umarım beğenilir :)

FIRST GLANCE || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin