♩♪♫♬ Shawn Mendes- It'll be okaySevgili Neyon,
Nasıl başlayacağımı, başladım diyelim, nasıl devam edeceğimi bilemiyorum. En son ne zaman yazdığımı bile hatırlamıyorum ama bana hak vereceksin.
Aslında... özür dilemekle başlamak istiyorum.
Artık eski Jungkook olmadığım, olamadığım için özür dilerim. Beni böyle bulmak istemezdin muhtemelen, ama acı insanı değiştiriyor Neyon. Büyütmüyor, daha bilinçli veya sağlam, güçlü bir insan yapmıyor. Sadece değiştiriyor işte, içten içe çürüyormuş gibi hissediyorum. Adımı bile bilmiyormuş gibi, her şey anlamsız gibi...
Bugün annemle babamın ölüm yıldönümü.
Bu satırları yazmak bana ne kadar acı veriyor tahmin bile edemezsin, altmış beş metrekarelik bir evde duvarlar üzerime üzerime geliyorken ve ben boğulmanın sınırındayken bir umut sana tutundum.
Nefes alamıyorum.
Tuttuğum kalem titriyor, gözlerim akmak için hazırlanan yaşlardan dolayı bulanık ve boğazımdaki yumrunun hattı hesabı yok. Sanki yutkunsam parçalanacakmış gibi, birazdan yok olacakmış gibi bir acı var her yerimde. Bu artık soyut bile değil, dayanamıyorum. Ölüm hiç bu kadar gerçek gelmemişti, kaza haberlerini aldığımda bile bu kadar işlememişti içime. Şaka zannetmiştim. Olmadığını ise geçen zamanla, yalnızlığım ve var olmamalarının getirdiği eksiklikle fark ettim. Şaka değilmiş, değilmiş.
Ailemin ölümünden sonra bir çeşit transta gibiydim, çok şey yaşandı Neyon. Ben artık eski Jungkook bile değilim, çok şey yaşandı, çok acılar geçti gitti üzerimizden.
Her zaman zordu, zaman iyi gelmedi. Geçen günler eskisinden daha iyi olmadı, ama bugün... bugün her şey daha zor.
Yalnızım, yapayalnız, dün ve ondan önceki gün gibi. Her zamanki gibi.
Taehyung'u benden aldılar.
Yemin ederim, çok direndim. Benden gitmemesi için çok direndim ama yeterli olmadı, reşit olmama rağmen düzenli bir gelir kaynağımın olmayışı ailemden kalan mirasın bir anlam ifade etmemesiyle sonuçlandı. Ailesini kaybetmiş yirmisinde bir çocuğa on beş yaşındaki başka bir çocuğu emanet etmek istemediler kısaca, ve ben o mahkemede Taehyung'u götürürlerken yüzündeki ifadeyi asla unutamadım. Gözlerinde başından beri tutmaya çalıştığı yaşların nasıl teker teker düştüğünü, nasıl korktuğunu asla unutamadım.
Çünkü ben de aynı şekildeydim. Benim Taehyung'a, onun bana olduğundan daha fazla ihtiyacım vardı.
Ailemin ölümünden bir gün önce de sana yazmıştım, hayatımızın tepetaklak oluşundan sadece bir gün önce tek derdimiz bir hafta boyunca evde nasıl yalnız kalacağımızdı. O an için bilmiyorduk, sonsuza kadar yalnız kalmamız gerekeceğini bilmiyorduk.
Annem ve babam gidiş yolunda, insanların 'talihsiz' diye yorumladığı, benimse düşüncesiyle bile çıldıracak gibi olduğum bir trafik kazası sonucu hayatlarını kaybettiler. Daha rahat gidebilmek adına gece yola çıkmayı tercih etmişlerdi, hep böyle yaparlardı. Uykulu bir tır sürücüsü onları virajdan önce sıkıştırmış, birbiri ardına gelişen felaketler zincirini başlatmasına neden olmuştu. Öfkeliydim. Uykulu tır şöförüne de, gece yola çıkmalarına da, arabayla gitmek istemelerine de, insanların trafik kurallarına uymayışına da, ölmelerine de, Taehyung'un benimle kalmasına izin vermeyen hakime de, her şeye ve herkeze öfkeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naive | taekook
FanfictionKim Taehyung, evlat edinildiği aileye ilk geldiğinde daha on dört yaşındaydı, ailenin tek çocuğu olan Jeon Jungkook ise on dokuz. kth&jjk Slowburn