Felix neden böyle bir tepki verdiğini bilmiyordu ve pantolonunu zorlayan sertliği git gide büyürken yutkunmadan edememişti.Terlerle bezenmiş alnı, kızarık yanakları onu ele vermeye yeterken Hyunjin'in bunu fark ettiğinden emindi. Bakışlarını yanındaki bedenin dikkatli bakışlarından kaçırarak içkisinden büyükçe bir yudum almıştı.
"Changbin hyung artık eve gidebilir miyiz?"
"Olmaz daha sarhoş olmadım"
Changbin kaşlarını çatarak arkadaşına baktığında onun neden eve gitmekte ısrarcı olduğunu anlamaya çalışıyordu. Üstelik daha yeni yeni sarhoş olmaya başlamış sayılırlardı.
"Peki hyung"
Hyunjin eve gidemeyeceklerini anladığında Felix'le nasıl yalnız kalacağını düşünmeye başlamıştı. Yanında oturan bedenin kendisine bakmıyor oluşu onu kötü hissettiriyorken, dayanamayarak elini Felix'in gerginlikle sallamaya devam ettiği bacağına yerleştirmişti.
Hissettiği dokunuşla birlikte şaşıran beden irkilirken büyümüş gözlerini elin sahibiyle buluşturmuştu. Hyunjin ise küçüğe yarım bir gülüş sunarak içkisinden büyükçe bir yudum daha almıştı.
"Hyunjin...Ne yapıyorsun?"
Felix dayanamayarak yavaşça sarışın gencin kulağına eğilerek gergin bir sesle konuştuğunda Hyunjin cevap olarak, tek eliyle rahatça kavradığı bacağı sıkmıştı.
"Yarattığım sorunu gidermeye çalışıyorum Lixie"
Küçük olan kulağına fısıldanan cümleler, Hyunjin'in kendisine olan yakınlığı ve bacağında gezinen parmaklarla birlikte inlememek için dudaklarını birbirine bastırırken rahatsızca sandalyesinde kıpırdanmıştı.
"Lavaboya gideceğim"
Şimdilik Hyunjin'in dokunuşlarından kurtulmanın tek yolu bu gibi görünürken,
Felix bacağındaki eli iteleyerek hızlıca sandalyesinden kalkmış ve ikilinin bir şey söylemesine izin vermeden tişörtünü aşağı çekiştirerek yürümeye devam etmişti.Hızlıca lavaboya girdiğinde rahat bir nefes alırken hemen ardından masadan kalkan bedenden habersizdi. Hyunjin, Changbin'in bir şeylerden şüphelenmesini umursamadan, bir şey söylemeyerek masadan kalkmıştı.
"Hyunjin nereye?!"
Changbin hızlıca lavaboların olduğu tarafa ilerleyen bedene seslendiğinde birkaç kişinin kendisine dönmesine neden olmuş ve kısa bir özür mırıldanarak bağırmayı kesmişti.
Bu sırada Hyunjin çoktan gözden kaybolmuş ve birkaç dakika önce Felix'in girdiği lavaboya girmişti. Kısaca etrafa göz attığında kimseyi göremezken kabinlere ilerlemişti. Büyük ihtimalle Felix kabinlerin birindeydi.
"Felix"
Yarı sarhoş olmasından dolayı sesi peltek çıkarken kendisine cevap olarak, Felix'in kısık sesli iniltisi duyulmuş ve Hyunjin sesin geldiği kabine ilerlemişti.
Felix içeri girer girmez kendini boş kabinlerden birine atmış ve eve kadar dayanamayacağını bildiğinden ufak sorununu burada hızlıca halletmeyi planlamıştı, fakat Hyunjin'in arkasından geleceğini tahmin edememişti.
"H-Hyunjin git lütfen"
Eli hızlıca hareket etmeye ve kendini okşamaya devam ediyorken Hyunjin'in kendisini duyabileceğini umursamadan kısık sesiyle inlemeye devam ediyordu. Hyunjin işittiği iniltilerle uyarıldığını hissederken elini kapı kulpuna yetleştirmişti.