O ufak yakınlaşmadan sonra ikili sanki hiçbir şey olmamış gibi yan yana okula yürümeye başlamıştı.
İkisi de aralarındaki garip havanın farkındaydı fakat birbirlerine attıkları, kaçamak bakışlar hariç yol sessiz geçmişti.
Hyunjin kapıyı Felix'in yüzüne kapattığı gerçeğini düşünmemeye çalışırken Felix yanağındaki ufak dokunuşu hâla hissedebiliyordu.
O ufak dokunuşun kendisinde bıraktığı etkiyi ve sıcaklığı da. Aklı fazlasıyla karışıktı ve bütün düşünebildiği Hyunjin'in kendisine dokunuş şekliydi.
Öyle ki bütün bunları düşünmeye devam ederken ne zaman okul bahçesine adım attığını bilmiyordu.
Bakışlarını yan tarafına çevirdiğinde sarışınla göz göze gelmişler ve yutkunarak hızlıca konuşmaya başlamıştı
"B-Benim dans dersim var görüşürüz"
"Felix bekle"
Hyunjin hızlıca konuşan bedenin uzaklaşmaya başlamasıyla birlikte birkaç saniye ne olup bittiğini anlayamamış fakat birkaç adımda Felix'i yakalayarak ince bileği sıkıca kavramıştı.
Felix hissettiği sıkı tutuşla birlikte arkasını dönerek merakla Hyunjin'e baktığında içini gıdıklayan o garip hissin tekrardan bedenini sardığını hissetmişti.
"Benim de dans dersim var beraber gidelim diyecektim"
"Peki"
Utanç hissi vücudunu sararken Felix sadece büyüğü onaylayabilmiş ve bileğini kavrayan elin varlığı yerini korurken bakışlarını Hyunjin'e çıkarmıştı.
"Hyunjin-ah"
"Felix ben...Seninl-"
"HEEY FELİX"
İkilinin konuşması gür sesle bölünürken Hyunjin kavradığı eli bırakmış ve seri adımlarla kendilerine doğru yaklaşan Chan'dan tarafa dönmüştü.
Felix ise birkaç saniyenin sonunda girdiği transtan çıkarak, üzerlerine doğru gelen Chan'ı ve onun hemen arkasında yer alan Minho'yu fark edebilmişti.
"Vay be...Dün gece randevuya çıkmak ve bugün ise el ele okula gelmek hmm Felix?"
Chan ikiliye bir şeyleri ima ederek konuştuğunda Hyunjin o kendilerine sırıtarak bakan suratı fena halde dağıtmak istiyordu.
Öyle ki dişlerini sıkarak Felix'e yakınlaşmaya çalışan bedene bakmış ve elini omzuna yerleştirerek sabit durmasını sağlamıştı.
"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum, rahat bırak onu"
"Asıl seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Hyunjin"
Hyunjin git gide sinirlendiğini hissederken Chan'ın omzunu tutan elinin üzerine yerleşen elini itelemiş ve kolunda hissettiği ufak dokunuşla birlikte arkasında kalan Felix'e dönmüştü.
"Hyunjin gidelim lütfen"
Felix Hyunjin'in kendisini duyabileceği şekilde kısık sesiyle konuştuğunda onun yumuşayan ifadesini fark etmiş ve yavaşça kolundaki elini daha da aşağılara indirerek kendisine göre oldukça büyük sayılan eli kavramıştı.
Hyunjin elini kavrayan sıcak eli hissettiğinde bakışlarını böylesine bir uyumla birleşen ellerine indirmiş ve parmaklarını iç içe geçirmeden önce Felix'in kendisini çekiştirmesine izin vermişti.