!Vote vermeyi unutmayın!
Zaman su gibi akıp giderken, Her şey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Her şeye rağmen...
'kalksana be emo' diye bağırdı abim bi insan gerçekten bu kadar güzel uyandırılabilirdi.'Ne var ya' dedim uykulu bir biçimde ' ölü gibi olacağını söylemiştim, kalk git yüzünü yıka' dedi 'off' diyerek yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Rutin işlemlerimi yaptıktan sonra dolabın karşısına geçip direk siyah dar pantalonumu ve bordo kazağımı alıp, giydim. Yüzüme hafif bir şeyler sürdükten sonra , çantama bir şeyler tıkıp odadan çıktım. Abimin bana attığı deri ceketimi üzerime geçirdikten sonra siyah botlarımı giyip, abimle birlikte evden çıktık. Abimin kendi gibi yakışıklı arabasına binip , yola çıktık. Abime veda ettikten sonra, hızlı adımlarla sınıfa girdim. Bir anda geçen senenin ilk günü aklıma gelmişti. Sınıfa girdiğim ilk anda bütün kızlar bana eski halimi hatırlattığı için onlarla fazla samimi değildim. Sadece bir kaç arkadaşım vardı. Hepsi çok iyi insanlardı ama onlardan istemsiz bir şekilde uzaktım şimdi de pek yakın olduğum söylenemez. Şimdi düşündüm de onlara imreniyordum bile hiç değişmeyip bu kadar masum kalabildikleri için. Beni düşüncelerimden alan Emre'nin sesiydi 'kanks ne güzel olmuşsun böyle' deyip boynuma atladı. En iyi anlaştığım kişilerden biriydi. Kısaca selam verdikten sonra sırama geçtim. Boş geçen dersin ardından kantine gittim. Çay ve simit aldıktan sonra boş bir yere oturdum. Rutine göre Emrenin yanıma gelip para istemesi lazımdı ama yanıma oturan Emre değildi çünkü yaklaşık beş dakikadır konuşmuyordu. Bense yanımdakini takmayıp, telefonumla ilgilenirken önümdekileri yiyordum. Sonunda dayanamayıp baktım ve karşımda Arası gördüm. Hayırdır der gibi kafamı salladım. O da beni takmadan 'nasılsın' diye sordu 'iyi' deyip tekrar telefonuma döndüm. Uzun bir sessizliğin ardından 'neyse görüşürüz' deyip gitti. O gittikten kısa bir süre sonra zil çaldı ve bende kalkıp gittim. Emre bütün teneffüs yanıma gelmediğine göre Berilin yanında olmalıydı. Sınıf girdiğimde sıraya yatmış ve telefonundan apaçi müziği açmıştı. Her efkarlandığında öyle yapardı Beril'in yanına gittiği belliydi. Onu tanıdığımdan yanına gidip rahatsız etmedim ve bu durumun geçmesini bekledim kafasını kaldırdığında ders bitmişti ona bi ' ne oldu bakışı' attım bütün teneffüs Beril'in yanına gitmeyi unuttuğu için öyleymiş 'iyi ki Aras hatırlattı' deyip koşarak gitti.O gittiği için telefonumu çıkartım ve kitap okumaya başladım. Emre 'kurtarın beni' diye üstüme atlamasaydı daha fazla okuyacaktım ama Emre her zaman ki gibi Beril'i rahatsız etmişti. Emre'nin hemen arkasından beril elinde çiçeklerle sınıfa girmişti tabi o otlara çiçek denilebilirse. Beril o otları tekrar Emre'nin kafasına geçirirken.' Ben onları kaç paraya aldım ama biliyon mu sen' diye inledi.Aras araya girince onların tartışmasını daha fazla dinleyemeyeceğimi farkedip kapıya doğru yönelirken Beril 'ben sana al mı dedim beyni sarışın' diye bağırdı. Hakkaten Emre onları ne ara almıştı gerçekten işsizdi bu çocuk.Bu olaydan başka bir şey olmayan sıkıcı bir günün ardından taksiyle eve gittim abim bu gün eve gelmeyecekti. Eve geldiğimde söyleniyordum 'neymiş arkadaşında kalacakmış ben bütün gün evde yanlız ne yapacağım hadi günü geçtim gece ne yapıcağım. Ben desem arkadaşım da kalacağım diye ohhoo iki saat nasihat verip bir saat kuzenlik anayasasından bahsetticekti ' söylenmem bittiken sonra , telefonumu çıkartım ve evimin kekosu yazısına tıkladım. 'Ne var baş belam' diye açtı telefonu 'ben sıkıldım hani kuzen-kanka ilişkisi vardı bizim aramızda kankalar sıkılınca yanında olurlar hele kuzenler onlardan önce gelmeliler bi de kuzen-kanka olunca...' daha lafımı bittiremeden 'yeter Deniz işim var dedim sadece bir gün yanlız kalacaksın yoksa ben hep yanındayım' dedi bana Deniz demesinden ciddi bir şey olduğunu anladım ve 'tamam görüşürüz ' dedim. Telefonu kapatıktan sonra odama doğru yürüdüm çantamı kapının yanına koyduktan sonra üzerime rahat bir şeyler giyip uyumak için yatağa yattım. uykumdan telefonun sesiyle uyandırıldığımda hava kararmıştı. Bilmediğim bir numara arıyordu telefonu açtım ve değişik bir ses ' alo Deniz Hüsmen mi' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON KEZ
ЮморDeğişim için siyah olmak gerekmiyordu aslında rengarenk de olunabilirdi. İnsanların düşünceleri, sürekli değişen fikirleri arasında kalmış bir o kadar da yıpranmış, kendi sularında boğulmuş Deniz tekrar fısıldadı hayatın da ki inancına "SON KEZ" diy...