''yine aynı şey'' dedim sessizce.
Anneme uzunca sarılıp veda ettikten sonra, arabaya bindim.Eve doğru giderken babamla kısaca konuştuk yolumuz fazla uzak olmadığı için kısa bir süre sonra eve geldik.Annemle babam ayrı benimde velayetim babamdaydı, ama annemle sık sık görüşürdük. Eve geldikten sonra kısa bir duş aldım. saçlarımı yapıp siyah dar bir pantolon ve bol bir kazak giyip, botlarımı ayağıma geçirdim. Yüzüme de bir şeyler sürdükten sonra hazırdım işte... Montumu üzerime geçirdim ve yola çıktım. Kısa bir yolculuktan sonra arkadaşlarımla buluşacağım yere gelmiştim. Hepsiyle teker teker selamlaşıp, benim için ayrılan yere geçtim. siparişleri ben gelmeden önce verdiklerinden dolayı, yemeklerimiz gelmişti. hem yemeklerimizi yiyip, hem de gülüyorduk. Eski anılarımızdan bahsedip gülüyorduk. Onlarla yaşadığım her şey çok güzeldi...
Her zaman benim yanımda olmuşlardı.Zor günlerimde hep onlar vardı yanımda.Her birimiz farklı yerlerde olsak da birbirimizden hiçbir zaman kopmamıştık. Ne zaman hepimiz Antalya da olsak toplanıp hasret giderirdik.Bu defada öyle olmuştu yarın herkes okuduğu şehre gideceği için son kez buluşalım demiştik.Yemeklerimizi yiyip, hesabı ödedikten sonra, kısa bir yürüyüş yapmaya karar verdik. Yine her zaman ki neşeli halimizle dolaşıyorduk sokaklarda. O gün neşem yerime gelmişti. içimden bunu geçirirken onu gördüm, beş dakika sonra o halimden eser kalmamıştı. O ben hariç herkesle selamlaşıp yoluna devam etti, bense düşüncelere daldım ama arkadaşlarıma bir şey çaktırmayıp sahte bir ifadeyle onlarla yürümeye devam ettim. Zaten onlarda onu unuttuğumu sanıyorlardı evet unutmuştum yani... çabalıyordum. Biraz daha vakit geçirdikten sonra vedalaşıp ayrıldık. Eve geldiğimde hava çoktan kararmıştı. Babamda daha yeni gelmişti . Babama bir şey yemek istemediğimi yarın içinde hazırlanmam gerektiğini söyleyip kendimi odama attım. odaya girdiğimde saatlerdir tutuğum göz yaşlarımı serbest bırakıp ağladım. Biraz rahatladıktan sonra yüzümü yıkayıp üzerime geceliklerimi giydim. Tam yatmaya karar verirken, bavulumu hazırlamam gerektiğini hatırladım. Dolabımın üzerinden bavulumu alırken uzun süredir dokunmadığım fotoğraf kutusunu düşürdüm. Bütün fotoğraflarım yere saçılmıştı. sinirle onları toplarken, gözüm bir fotoğrafa kaydı bu fotoğrafı üç sene önce arkadaşlarımla çekilmiştim. Ne kadar çok değişmişim dedim kendi kendime. Gerçekten çok değişmiştim. Önceden sürekli gülen ve etrafa neşe saçan ben , şimdi soğuk birine dönüşmüştüm. Eskiden biraz kiloluydum ama şimdi kemiklerim sayılıyordu.bunlar ne ki diye geçirdim içimden, daha değişen nelerim olmuştu. Önceden küpe takmazım şimdiyse kulağımda altı tane delik vardı, dudağımda piercing mesela, eskiden topladığım saçlarım şimdi belime kadar , bakımlı ve uçları sarıydı her şeyi doğal yaşamaya inanan ben... ne kadar değişmiştim. Eski Deniz yoktu artık ve ben böyle olmasını istemiştim. Çok düşündün yine dedim kendi kendime insan yalnız kalınca kendisiyle konuşmayı öğreniyor. Fotoğrafları tekrar kutuya koyup dolabın en arkasına yerleştirdim, bir daha böyle bir kaza olmasını istemiyordum. Bavulumu hazırladım ve tekrar galiba bu sefer Son Kez içim de ki bana olan inancıma fısıldadım."Bir daha hiçbir zaman insanların düşüncelerine göre davranmayacaksın". Ve ona bir söz verdim. "Son kez değişeceksin ama kendin olacaksın''.
Geçen sene okulun başları
Liseye yeni başlayan her insan gibi biraz heyecan ve biraz korku içinde, hiçbir zaman anlaşamayacağımı düşündüğüm arkadaşlarıma baktım. Niye bu kadar mutlulardı ki, daha yeni tanıştıkları kişilerle nasıl bu kadar olabiliyorlardı. Bu düşüncelerle sınıfa gittim, kimseyle tanışmaya çalışmadan bir sıraya oturdum ve yanım da getirdiğim kitabımı okumaya başladım. Bugün ne kadar ısrar etsem de Yağız abim gelmemişti neymiş, okul da arkadaş bulmalıymışım, o sonsuza kadar benimle takılamazmış falan filan. Tam kitabın en heyecanlı yerin de kafamın üstün de neşeli sesiyle cırlayan bir kız geldi. Kafamı kaldırıp baktığım da erkek olduğunu gördüm sesi o kadar kız gibi gelmişti ki. Bana bakıp gülümsedi ve ''Emre ben '' dedi sabah, sabah ne enerjiydi ama. ''Ben de Deniz''.''H deiz hani şu gölün büyüyü okyanusun küçüğü'' diye espiri yapmaya çalıştığın da tiksinip kitabıma geri döndüm. Benimle tekrar konuşmak için eğildiğin de daha farklı bir seste çığlık duydum. ''Yine mi sen ya dokuz yıldır kurtulamadım senden''.''aa Aras en sevdiğim kankam '' diye üstüne atladı Emre.''ama ben artık burada okumuyorum hatta buraya hiç gelmedim say tamam mı''.''Kanksım nereye ya''.''Nakil istemeye Emre senden olabildiği kadar uzaklaşmaya''.''Ama unutma Emre her nerede nasıl olursa olsun seni bulur çünkü o bir E.A.A.''. ''E.A.A. ne be''.''Emre Ajanlık Ajansı''.'' Neyse ben gidiyorum mümkünse sonra yıllarca hatta hiçbir zaman görüşmeyelim.'' dedi ve yürümeye başladı.''Dur, dur bak seni kiminle tanıştıracağım bu yeni kankam Deniz'' dedi ve bana doğru gelmeye başladı. ''Hani okyanusdan küçük gölden büyük olan''.''Merhaba ben Aras, Emre seni fazla rahatsız etmemiştir umarım''.''Yok yani biraz ama önemli değil Deniz ben de ''.
Lise de kendini derse vereceğini ve kimseyle arkadaş olmayacağını düşünen bir genç hızın hayatını değiştiren arkadaşlarıyla ilk tanışması. Acaba başına neler geleceği hakkında en ufak bir fikri var mı ?
----Sevgilerle dedikoducu kız ya da ben
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON KEZ
HumorDeğişim için siyah olmak gerekmiyordu aslında rengarenk de olunabilirdi. İnsanların düşünceleri, sürekli değişen fikirleri arasında kalmış bir o kadar da yıpranmış, kendi sularında boğulmuş Deniz tekrar fısıldadı hayatın da ki inancına "SON KEZ" diy...