1.Bölüm

2K 57 15
                                    

Selamlar ilk bölümle karşınızdayım. Umarım anlatım tarzımı beğenirsiniz.

Multimedya: Mahkeme Salonu

Bölümü okurken mahkeme salonunun ne anlama geldiğini anlayacaksınız.

_______________________________

Genç kadın bir ışık bulutu görüyordu. Ama bu bulut yağmur için miydi, güneş için miydi karar veremiyordu. Beyaz mıydı, siyah mıydı kestiremiyordu ama belirgin bir ışıktı. Cennet mi cehennem mi diye kadına sorsalar, cehennemi seçerdi. Çünkü yaptıklarının bir bedeli olmalıydı değil mi? Zaten hayatta her şeyi yapıp ölüm meleğinden cenneti istemek büyük yüzsüzlüktü. Melek bile şaşırırdı bu isteme, hayret ederdi yani...

Terazinin bir tarafı ağır basıyor ve öbür tarafı boşsa melek bunu bizim değil, Tanrının isteğiyle doldururdu.

Cenneti isteyen biri hayatta ne yapmamıştı ya da ne yapmıştı çok merak ediyordu genç kadın. Ama anlam veremiyordu. İnsanların iyi olabileceğine asla anlam veremiyordu. Belki de karşılaşmamıştı. Bu yüzden garipsiyordu. Diğer anlam veremediği şey eskiden karıncaları bile incitmeyip onlarla ekmeğini paylaşan küçük bir kızın nasıl cehennemi hakettiğiydi. Geçmişe dair tek anısı buydu. Tek hatırladığı ve her hatırladığında çocukluğuna lanet edip bir o kadar da özlediği anı.

Belki de Tanrı ve ölüm meleği bir anlaşma yapmışlardı. Ölüm meleği kadına aşık olmuş olabilir miydi? Hayret edilecek şeydi. Kadını kötülükten geri çevirmeye çalışıyor olabilirdi.

"Geri dön." diyordu "Geri dön, ben seni kurtaracağım." diyordu.

Ama kadının bildiği bir şey vardı. Bunu kadın değil herkes biliyordu. İçinde ölüm geçen birine hayat mübah mıydı?

"Uyanıyor." diye bir ses duydu genç kadın. Kimdi bu? Rakib miydi yoksa Atid miydi?

"Yardım lazım." dedi biri.

Sanırım Atid günahları silmek için Rakib'den sevap dileniyordu. Genç kadın şaşırdı. Rakib yardım etmezdi, edemezdi.

"Geliyorum."diye seslendi birisi.

Tanrı şahitlik ediyor ki Azrail de Atid de kadının durumu için üzülüyordu. Atid bu kadar ağır günahlar yazmamıştı ya da yazmıştı ama kadının durumundan dolayı hatırlayamıyordu. Başını iki yana sallıyor ve kadın için bu günahların ağır olduğunu düşünüyordu.

"1 dakika sonra 5 mg intravenöz verin." dedi Atid.

Kadın cennette olduğunu düşünüyordu. Sanırım Rakib Atid'e yardım ediyordu. Günahlarından arınıyordu.

1 dakika 1 ömür oldu. Kadının kararı verilecekti. Günahlar ağır basıyordu. Mahkeme de kadının tanığı iki kişiydi. Biri küçük kızken ki hali, öbürü Rakib'di. Rakib'i gördüğü için içi ferahtı kadının. Sevaplarını mahkemeye sunacaktı. Ne kadar sevabı vardı bilinmez ama kadını rahatlatmıştı. Rakib küçük kızın elini tutuyordu.

"Hatırladıklarını anlat."diyordu. "Bir tane bile atlama kararı iyi yönde olsun." diyordu.

Küçük kız mahkeme masasındaki meleğe bakıp parmağıyla onu gösterdi.

"O kim?"diye sordu.

Rakib yutkundu. "O kadını hakettiği yere götürecek biri."dedi.

Doğru söylüyordu ama doğruyu uzatarak söylüyordu. Gerçi küçücük bir çocuğa o ölüm meleği demek doğru olmazdı.

"Annem küçükken yabancılarla ve garip görünen kişilerle gitmememi söylerdi. O garip görünüyor." parmağıyla ölüm meleğini işaret etti. "Neden kadın onunla gidiyor?" diye devam etti küçük kız.

PER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin