~12.BÖLÜM~

33 3 1
                                    

~Keyifli Okumalar~🦋


Cem Adrian - Kül 🌼

"İnci içerdemisin? İnci!" Emirin sesiyle kendime gelip hemen notu cebime atıp elimi yüzümü yıkadım. Kendime geldiğimi anladığımda "Evet içerdeyim geliyorum." Dedim. Emire söyleyemem başına bela alacak benim yüzümden kendim halletmeliyim.

Kapıyı açtığımda Emir kapının önünde bekliyordu. "İnci kaç dakikadır içerdesin bir şey oldu sandım." Anlamaması için gülümseyip elini tuttum. "Endişelenme bak bir şeyim yok." Kafasını sallayıp elimi sıkıca tuttu.

Arabaya binip hazalların evine hazırlanmak için yola koyulduk. Hemen gidip en azından Hazala anlatıp fikir danışmam lazım böyle olmayacak.

Hazalların kapısının önüne geldiğimizde arabadan indim. "Görüşürüz akşam" dedim Emire "Görüşürüz"

Eve geçip Hazala herşeyi anlattım yazdığı notu da gösterdim. "Sence şimdi ne yapmalıyım Hazal? Emire söylesem mi yoksa ben mi halletsem?" Gerçekten hiç bir fikrim yok ne yapacağım konusunda ve tek söyleyebileceğim danışabileceğim bir Hazal var. İyi ki var.

"Bilemiyorum İnci ama bence söylemelisin sen tek halledemezsin sonuçta Murat piskopatın önde gideni bunu sende çok iyi biliyorsun. İlerde Emir duyunca da çok kızar sana 'neden bana bunu söylemedin' diye." Haklı evet duyunca kızar. Parmaklarımla şakaklarımı ovalayıp ofladım. "Evet kızar. Ama Hazal Emire söylersem bunu nasıl halledeciğini sende iyi biliyorsun en iyisi söylememek en azından şimdilik sonra bakarız." Kafasını sallayıp kalkıp masanın üstündeki bilgisayardan hareketli bir şarkı açtı. "Hadi kalk akşam parti var oturma öyle orda hadi hadi" kahkaha atarak ayağa kalktım.

Yaklaşık 2 saat sonra hazırlandık. "İnci çok güzel oldun." Hazalın elinden tutup kendi etrafında çevirdim. "Ne demek efendim sizin yanınızda lafı bile olmaz." Eteklerinin ucundan tutup ayaklarını çapraz yaparak eğildi. "Merci" İkimizde kahkaha attık. Telefonumun çalmasıyla sandalyenin üstünden aldım.

🖤
Arıyor...

-Aşkım aşağıdayız hazırsanız gelin.
-Hazırız hazırız geliyoruz

"Gelmişler hadi gidelim." Hazal çantasını bende telefonumu aldım. Aşağıya indik.

"Ooo hanımlar bu ne güzellik" Hazal yukarıda bana yaptığı gibi Oğuzhana da yapıp "Merci" dedi. Hepimiz kahkaha atıp arabaya bindik. Emir kulağıma yaklaşıp "Çok güzel olmuşsun her zaman ki gibi" dedi. Bende ona yaklaşıp "Sende her zaman ki gibi çok yakışıklı olmuşsun." Dedim. Çok mutluyum uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorum.

"Öhö öhö aile var ama burda!" Tabiki Oğuzhan içine etmese çok güzel olacak ama neyse "Oğuzhan yemin ederim elimde kalacaksın. Az kaldı." Oğuzhan Emirin omzuna yavaşça vurup "Tamam tamam bişey demedik hadi öpüşün biz bakmıyoruz değil mi Hazal?" Emir dikiz aynasından Oğuzhana sinirle bakıp "La havle Allah'ım sen sabır ver."

Oğuzhanla Emirin kavgasının sonunda lüks bir kafenin önünde durduk. "Emir Annenler kafede mi kutlayacaklar yıldönümünü?" Hepimiz arabadan inip kafeye doğru yavaş yavaş yaklaştık. "Bende bilmiyorum konum burayı gösteriyor." Kafenin ışıkları da kapalı niye kapalı ki acaba? neyse içeri girince anlarız.

"İyi ki doğdun İnci" ışıkların aniden açılmasıyla şok geçirdim. Herkes burdaydı. Ve hep bir ağızdan 'İyi ki Doğdun İnci' diyorlardı. Hayatımda en mutlu olduğum nadir günlerden bugün olacak. "Ama benim doğum günüm dündü." Abim bana sarılarak "Olsun biz bundan sonra 20 Mart da değil 21 Mart da kutlayacaz. İyi ki doğdun prensesim." Abime sıkıca sarılarak yanaklarından öptüm. Zaten 20 Mart kutlanacak bir gün değil.

Babam yavaşça bana yaklaşıp biraz da çekinerek bana sarıldı. Ama ben onu boğarcasına sıkıca sarıldım. "Seni çok seviyorum kızım iyi ki doğdun İnci'm" ağlıyormuydu babam? "Bende seni çok seviyorum babacım."

Sırasıyla Çiçeğime Hazala hepsine tek tek sarıldım. Sıra Emire geldi. "İyi ki doğdun." Dedi sarılarak ve sessizce sadece benim duyabileceğim bir tonda "Abin ve baban burda keşke onlara haber vermeseydim neyse sonra baş başa daha güzel kutlarım." Gülümseyip "Teşekkür ederim." Dedim.

Hande de burdaydı. Bilmiyorum ama bu kıza karşı aşırı gıcıklık kapıyorum. Durmadan bana bakıyordu ve telefonla mesajlaşıyordu bişeyler çeviriyor. Neyse yakında kokusu çıkar.

"Hadi gel mumları üfle." Hazalın dediğini yapıp masaya oturdum. Tam üfleyecekken Hazal durdurdu. "Dur fotoğraf çekmeden olmaz." İçerden garsonu çağırıp topluca fotoğraf çektirdik. Tekrardan üfleyecekken bu sefer Nilay durdurdu. "Önce bir dilek tut." Kafamı sallayıp dileğimi tuttum. Ondan sonra alkışlar eşliğinde mumları üfledim. "Sıra hediyelere geldi." Ohoo bitmedi mi? Hazal yanıma yaklaşıp küçük bir kutu verdi. Açtığımda bir bileklik çıkmıştı. Bunu hazalla alışveriş yaparken görmüştüm. Çok beğenmiştim ama son bir tane kalmıştı ve onu da sipariş vermişlerdi. "Ama bunu nasıl aldın bunu satın almışlardı." Hazala sıkıca sarıldım. "Üzümünü ye bağını sorma hadi tak ve hiç bir zaman çıkarma." Gülümseyip bilekliğimi takmak için yardım etti. Sadeydi sadece ucunda mavi bir kelebek vardı. "Teşekkür ederim asla çıkarmayacağıma dair söz veriyorum."

Babamın verdiği kutuyu açtım. İçinde bir anahtar çıktı. Bu bir araba anahtarıydı. "Baba ama bu araba anahtarı." Babama sıkıca sarıldım. "Biliyorum kızım senin beğendiğin bir araba vardı ya onu aldım evin otoparkında. Benle İlknur sana hediye ettik." O arabayı almak için çok dil dökmüştüm babama ama şimdi olmaz demişti. "Teşekkür ederim ikinize de"

Abimin verdiği hediye paketini açtım. Suç ve cezanın kitabıydı. Ve ilk baskıydı çok aramıştım. "Yaaa abi teşekkür ederim ben bunu çok aradım ama bulamamıştım." Abime sıkıca sarıldım. "Rica ederim Prensesim."

Melek teyze yanıma yaklaşıp o da bir hediye paketi verdi. Açtığımda mavi bir hırka gördüm. Elle örülmüş gibiydi. "Bunu siz mi ördünüz?" Dedim melek teyzeye "Evet bu da doğan amcanla sana olan hediyemiz. Emir en sevdiği renk mavi diyince bu rengi ördüm sana iyi günlerde giy kızım." Melek teyzeye de sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim."

Emir "Ben sonra verecem hediyeni." Dedi. Abimlerin yanında vermek istemiyor belli ki. Kafamı sallayıp diğer hediyeleri açtım. Ezgim inci bir kolye almıştı. Çok güzeldi. Hande ve Nilay mavi bir küpe aldılar birlikte almışlar. Ömer de aniden geldiği için unutmuş ne kadar ısrar etsemde yarın bana alacağını söyledi. Oğuzhan bey de yemek ısmarlayacakmış. Bunu söyleyince Emir 'Herkesi kendisi gibi aç gözlü sanıyor.' dedi.

Murat'ın Ağzından

Ortak
Aranıyor...

-Alo kafenin arkasındayım çabuk gel
-Sen ne saçmalıyorsun ya seni görürlerse
-Uzatma lan gel arkaya
-Tamam lan Allah belanı versin

Telefonu kapatıp cebime koydum. Arkamda bir el hissedince hemen arkamı döndüm. "Sen nasıl beni çağırırsın ya bizi görürlerse."

"Görürlerse görsünler bir planım var onun için geldim. Bu iş yarın bitecek o kadar."


Umarım beğenmişsinizdir 🙏🏻🖤

Gelecek bölüm PAZARTESİ

Gelecek bölüm spoisi Instagram hesabındadır!

Instagram ; gece_mavisioffical

SİZİ SEVİYORUM HOŞÇAKALIN 🖤

GECE MAVİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin