GECE MAVİSİ

~10.BÖLÜM~

~Keyifli Okumalar~🦋

Tolga Sarıtaş - Vazgeç Gönül 🌼

Gözümü açtığımda karanlık bir odadaydım. Odayı aydınlatan tek lamba gece lambasıydı. O da bir yanıp bir sönüyor. Aynı korku filmlerindeki gibi çok ürkütücü. Başımda hissettiğim ağrıyla elimi kaldırıp başıma götürmek istedim. Bunu kaç kere denediysem de olmadı. Kafamı yavaşça kaldırıp baktığımda sırt üstü bir şekilde ellerimle ayaklarımın bir yatağa bağlı olduğunu anladım. Oda da bir gece lambası, bağlı olduğum yatak çift kişilik, bir gardırop biraz daha incelediğimde fark ettim ki buranın ne kapısı ne de bir penceresi var peki beni buraya nasıl soktu o pislik hani derler ya 4 duvara sıkıştım kaldım şuan onu yaşıyorum. Abim, Ezgi, Hazal beni şuan ne kadar merak etmişlerdir kim bilir.

Acaba gündüz mü yoksa hala gece mi burası pencere yok ki anlaşılsın.

Gürültülü bir ses çıktığında gardırobun bir anda ikiye ayrıldığını gördüm. Murat içeri girdikten sonra hemen ardından kapandı. "Günaydın Güzelim" Günaydın mı? O zaman gündüz olmuş. Umarım beni aramaya çıkmışlardır. "Sana kahvaltı getirdim demek isterdim ama maalesef biraz aç kalman lazım." Şuan elimde olsa yüzüne tükürürdüm de sen dua et. "Senin o pis ellerinden kim yemek yer ki niye beni buraya getirdin ne istiyorsun benden bıkmadın mı? Canımı defalarca almaktan bıkmadın mı?" Sırıtarak yavaş yavaş bana yaklaştı.

Yanıma yatağın üstüne oturup elini yüzüme getirdi ve yavaşça yanağımı okşadı. Ben de ani refleksle başımı geri çektim. "Dokunma bana! Tiksiniyorum senden!" Yüzümü okşamayı kesip bir anda tokat atmasıyla başım sağa doğru çevrildi."Kes sesini İnci! O sana dokunuyor ama sana sarılıyor elini tutuyor. Her an onun o sana sarılan kollarını ellerini nasıl ondan bedeninden ayıracağımı düşünüyorum biliyormusun? Yaksam mı? Kessem mi? Ha İnci! Yeminim olsun seni de onu da gebertirim şimdi uslu bir kız ol ve dediklerimi yap sana bir elbise getirdim onu giy. Yemek yiyelim dimi sevgilim sonuçta senin doğum günün bugün kutlarız ne dersin." Piskopat bu ani ruh değişimleri falan şuan bir psikopatla aynı odadayım. "Senin bir piskolağa görünmen lazım sen aklını kaçırmışsın asla giymem onu asla öldürsen bile." Bir anda gür bir kahkaha atıp sinirle bana döndü. "Dediğimi yapmadığında neler olduğunu biliyorsun İnci tekrarlatmıyalım istersen."

İlk önce ellerimdeki sonra ayaklarımdaki ipleri tek tek çözdü. Dışarı çıkıp tekrardan elinde iki kutuyla geri döndü. Yatağın üstüne bırakıp "Bunları hemen giy!" Dedi.

Ellerimi ovuştura ovuştura ayağa kalktım. Kutulardan büyük olanı açıp elbiseyi çıkardım. Murat'a bakıp "Çıksana ne dikiliyorsun tepemde" baş parmağını yanağımdan yavaş yavaş boynuma doğru indirmeye başladı. Bir adım geri atıp kapıyı yani gardırobu gösterdim. "İnci yapma Allah aşkına ben senin teninin her yerini keşfettim. Ne gerek var çıkmama." Pis herif  canımı acıtmak istiyor ve maalesef ki başarıyor. "Çık Murat bak gerçekten de giyinmem." Ellerini havaya kaldırıp "Tamam çıkıyorum aslında sende haklısın ben çıkmazsam ve sen benim karşımda giyinirsen asla bu odadan çıkmayız." Göz kırparak kapıya yöneldi.

"Murat?" Arkasını dönüp bana baktı. "Ne istiyorsun benden uzatma lütfen ne istiyorsan söyle ve bitsin çık hayatımdan." Yanıma yaklaşıp bana eğildi. "Ben sadece seni istiyorum sadece seni" 2 adım geriye gidip elimdeki elbiseyi ona fırlattım. "Sen beni değil bedenimi istiyorsun aynı 2 yıl önceki gibi o zamanda istedin şimdi de ama asla öyle bir şeye düşmem ben artık. Kalıbınızla içinizde ki küçük insanlığı ört pas edemiyorsunuz. Bir beden için bu hale gelmeniz onur kırıcı olmalı erkek demeli sizlere çünkü adamlar bir kadının bedenini değil yüreğini ister."