Kerem park halindeki beyaz arabanın kaputuna oturmuş yeni yakmış olduğu sigarasını içerken deli gibi volta atıp sürekli toprak yolu kontrol eden Demir'i izliyordu. Bu endişenin yaklaşık bir saat önce evden Pamir'le birlikte çıkan Aden için olduğunu çok iyi biliyordu dudaklarındaki hafif gülümsemeyle başını eğip keyifle konuştu "eninde sonunda ölme ihtimali çok yüksek olan biri için endişelerin yersiz değil mi? Seni böyle görmeyeli" Demir ona doğru dönerken Kerem alayla parmak hesabı yapıyordu "aa seni böyle görmeyeli 19 sene olmuş." Demir öfkeyle ona doğru bir adım attı "derdin ne?"
Bu soru üzerine Kerem'in bakışları oynadığı rolü unutarak sertleşmişti "madem bu kadar değer verdin, kardeşin yerine koymaya başladın neden izin veriyorsun Pamir'in yakınlarında gezmesine?" Dengesiz tavırları Kerem'i sinirlendirmişti. Öz kardeşi yerine ona benzeyen birini getirmesi üstüne üstlük ona bu derece anlam yüklemesi sinir bozucuydu çünkü Rüzgar onun da kardeşi gibiydi. Pamir birilerini getirir hıncını alır sonrasında eğlenceli bir temizlik yaparlardı, kısa süreli olurdu Aden geleli uzun zaman oluyordu. Demir sakin olmak için derin bir nefes aldı cevap vereceği sırada duydukları topraklı yoldan gelen tekerlek sesi üzerine susup hızla kendilerine doğru gelen arabaya doğru döndü. Araba kısa bir sürede durmuştu, Demir stresle arabadan inen Pamir'e baktı. Yüzündeki ifadeyi anlamak kolay değildi bu yüzden endişeyle oraya doğru bir adım atmıştı ki yolcu koltuğunun kapısı açıldı.
Arabadan inen ağlamaktan kızarmış bedenle rahat bir nefes almış ve kendilerine doğru umursamazca yürüyen Pamir'i ve sinirle onları izleyen Kerem'i umursamadan Aden'in yanına gidip küçük bedeni kollarının arasına almıştı. Bu temas Aden'i daha çok ağlatmıştı. Çocuğun saçlarını okşarken bir şey diyememişti hoş Aden'in de sahte teselli isteyen bir hali yoktu çünkü Demir'in bugün olanlardan haberdar olduğunu biliyordu. Her ne kadar kırılsa da yapabilecek bir şeyi yoktu bu yüzden susup her zamanki gibi ona sığınmak dışında bir şey yapmadı. Ayrıldıklarında Demir Aden'in gözyaşlarını silip gülümsemişti "hadi içeri geçelim hava soğuk" oysa çocuğun soğuktan değil korkudan titrediğinin oldukça farkındaydı.
Aden sadece başını sallayarak onaylayıp Demirle birlikte büyük malikaneye yöneldi. Kısa bir süre önce herkes kendi şahsına ait evlerine dağılmıştı bu yüzden bugün evde kimlerin olduğunu bilmiyordu. Arada bir araya geliyor ve genelde Aden'in anlamadığı konular üzerine konuşuyor veya eğleniyorlardı. Aden de Tunç ve Bulut sayesinde biraz daha iyi hissediyordu o zamanlar. Açıkça bunca zaman nasıl olupta yakalanmadıklarını tüm bu paranın nereden geldiğini merak etsede henüz öğrenebileceğini sanmıyordu. Burnunu çekip bu halde düşündüğü şeylere şaşırmadan edemedi, iyice kafayı sıyırmaya başlamıştı. Büyük malikaneye girdiklerinde sıcak sayesinde rahat bir nefes almıştı Aden.
İçeriden gelen seslere bakılırsa herkes buradaydı, tahmin ettiği gibi geniş salona geçtiklerinde koltuklara oturan bedenleri görmüştü. Masanın üzerindeyse içki şişeleri vardı, eğleniyor gibi duruyorlardı. Başta onları fark eden Pamir'di sonrasında diğerleri de onun baktığı yere bakıp ayakta dikelen iki bedeni görmüşlerdi. Demir kendisi için ayırılan yere otururken herkes tekrar önüne döndü, Aden şimdi daha kötü hissediyordu çünkü az da olsa arkadaşı olarak hissettiği insanlar onu hiç umursamıyordu. Dolan gözlerini saklamak için başını eğip tekli koltukta rahatça oturmuş elindeki kristal bardağa viski dolduran Pamir'e ilerlemişti. Pamir bardağı doldurduktan sonra geriye yaslandığında Aden rahatça dizlerine oturabilmişti.
Pamir yadırgamadan dizlerinde oturan çocuğu iyice kucağına çekip muhabbete geri döndü, Tunç ve Bulut kart oyunu oynuyor diğerleriyse öylesine sohbet ediyordu. Aden onları dinlemek yerine başını Pamir'in boynuna yasladı. Hayatı için ona yalvarması üzerine bir daha konuşmamışlardı. Öylece yaslandığı yerde elleriyle oynarken Bulut'un sesini duyduğunda duraksadı. Hafta sonu için eğlenceli bir tatilden bahsediyordu. Pamir isteksizce onları dinlerken sıra karar aşamasına geldiğinde Aden başını kaldırıp kucağına oturduğu bedene baktı. Bu durumda tatil düşünmek saçma olsa da bu evden uzaklaşmak ve biraz olsun kafa dağıtmak istiyordu.
Pamir beklediği gibi çocuğun bakışlarını fark edip sıkıntılı bir nefes almış ve sadece başıyla ufak bir onay vermişti. Aden rahatlayarak kafasını tekrar kaldırdığı yere yasladı. Ağladığı için gözleri çok yanıyordu, biraz kapatıp dinlenmekten zarar gelmeyeceği için oturduğu yere iyice yerleşip uyku moduna geçmişti. Sırtını ve belini hafifçe okşayan ellerse oldukça rahatlatıyordu. Düşünmeyi bıraktı, zaten olduğu durumda akıl sağılığını koruması saçma kalırdı bu yüzden kararını uyum sağlamaktan yana kullanmıştı kurtuluna kadar uyum sağlıyor gibi davranmak...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden |Gay|
Teen FictionAden annesinin örmüş olduğu mavi renkteki atkıyı iyice boynuna dolayıp küçük burnunu ısıtmaya çalışırken diğer yandan da karanlık sokakta her gün beslediği yavru kediyi arıyordu. Tüm gün hiçbir yerde bulamadığı için oldukça endişeliydi "tekir, nerde...