Aden'in tatil diye geldiği koca bir hafta bu dağ evinde işkence gibi geçmişti çünkü diğerleri daha doğrusu Pamir Aden'in kendisini korumayı öğrenmesine karar vermişti. Aden Pamir'in bunu neden istediğini bilmese de ona kendisini korumayı veya dövüşmeyi öğretecek olan kişi Keremdi. Bilerek böyle karar verilmişti çünkü bir başkasının Aden'e karşı daha yumuşak olacağını biliyorlardı. Kereminse hiç acıması yoktu. Aden sızlayan ve yara bere dolu olan vücudu ile buna karar vermişti. En azından günün sonunda kendini korumak adına bir şeyler öğrenmiş işe yaramayacağını düşünse de silahla atış bile yapmıştı. Bu süreçte Pamir'i pek görmese dahi onları izleyen Demir'in arada müdahale ettiği yani Kerem'e birkaç tane geçirdiği olmuştu.
Şimdiyse Demir, Pamir ve Kerem hava biraz daha güzel olduğu için dışardaki çardakta otururken Bulut, Tunç, Aden ve daha yeni bugün gelmiş olan Bartu içerdeydi. Bu süreçte Aden'in emin olduğu bir şey daha vardı, hiçbiri gün içerisinde tam anlamıyla ayık kafayla gezmiyordu. Uyuşturucu madde kullandıklarına birkaç kez şahit olmuştu ve bu durum onu biraz üzüyordu sonunda kendisini müdahale etmek zorunda gibi hissedince bu ona pahalıya mâl olmuştu çünkü Bulut'un önündeki toz şeridine üfleyip dağıtırken onu kovalayacağı aklının ucumdan dahi geçmemişti. Can havliyle kendini dışarıya attığında hedefi çardakta oturmuş diğerleri ile sohbet eden Pamir'di. Hızla ona doğru koştu öyle ki kendisine doğru koşan çocuğu gören Pamir tepki bile verememişti.
Vardığında nefes nefese Pamir'in kucağına yerleşti, Pamir peşinden gelen Bulut'u görünce sorgulamadan boştaki elini çocuğun beline götürmüştü. Bulut sinirden kızarmış yüzüne rağmen diğerlerinin soru dolu bakışlarını önemsemeden direkt Aden'e doğru bakmaya başladı. Kısa bir sürede onu oradan böyle alamayacağını anlayıp muhteşem bir role bürünmüştü. "Aa niye kaçıyorsun fındık faresi, ya başına koşarken bir şey gelse. Oysa sana korkmanı gerektirecek bir şey olmadığını gelirsen birlikte kek bile yapacağımızı söyleyecektim." Kek Aden'in kesinlikle zaafıydı ve Bulut çok iyi rol yapıyordu ama korku daha baskındı. "Ne oluyor?" Bunu soran Demir'di. "Hiçbir şey olur arkadaşlar arasında öyle tatsız şakalar değil mi Aden?" Alt tarafı biraz tozdu hem yenisini alacak parası kesin vardı Aden abarttığını düşünüp iyice Pamir'e doğru sindi.
"Sana inanmıyorum git" sonunda sesini bulup ayakta dikelmiş pembe dağılmış saçları ve ölümcül bakışlarıyla ona bakan Bulut bir an gözüne komik gelmişti ama gülmekten de korkuyordu. Pamir onu bıraksa Demir'e koşana kadar başına bir iş gelebilirdi özellikle Kerem şüpheliydi. Her an onu Buluta verebilecek gibi bakıyordu. Kereme doğru bakarken yüzündeki yaralar aklına gelmiş ve kaşları çatılmıştı. Acımdan vurmuştu kötü insan! "Hadisene Adenciğim işimiz var diyorum daha kek pişireceğiz" Kendini savunmayı öğrenmişti öğrenmesine ama Bulut'a karşı hiç şansı yoktu. Bulut onlara doğru bir adım attığı sırada Aden gözlerini dehşetle açıp Pamir'e doğru baktı "uzaklaş" Pamir ağzındaki dumanı dışarı verirken Buluta hitaben konuşmuştu.
Bulut öfkeyle göz devirip çardakta boş bir yere oturduğumda Aden rahat bir nefes almıştı, bu sırada evden çıkmış kaos görme umuduyla gülerek onlara doğru ilerleyen Tunç ve Bartu umduğunu bulamayınca Tunç kendisini sevgilisinin üzerine attı, Bartu ise hemen Bulut'un yanına oturmuştu. Aden kısa bir süre gözlerini aşina olduğu bedenlerde gezdirip en son dalgınca karşıdaki ormanı izleyerek sigarasını içen Pamir'e baktı. Bazen içinden keşke normal olsalardı demeden edemiyordu. O bunları düşünürken bakışlarını hisseden Pamir de ona doğru dönmüş ve belindeki elini çekip yara olan dudağının kenarını okşamıştı. Yüzünde herhangi bir ifade yoktu ama Aden biraz olsun şefkat hissetmişti. Son dehşet verici olaydan sonra Pamir'in ona karşı olan duvarlarının hasar aldığının farkındaydı.
"Araba sürmeyi öğrenebilir miyim?" Aden buna biraz özeniyordu şimdi yeterince araba ve öğretecek adam varken bu yüzden öğrenmek istiyordu ama hedefi Pamir'di. Tabii eğer ona zaman ayırırsa. Pamir bir süre daha Aden'in yüzünü inceledikten sonra kaşlarını kaldırıp alayla sormuştu "nereden çıktı araba merakı?" Aden omuz silkti. Burada zaman geçirmek için daha eğlenceli bir şey göremiyordu. "Tamam öğrenirsin." Pamir'in, son zamanlarda her istediğini yaptığını fark etmişti ufak beden. Buna pek anlam veremese de hoşuna gittiği aşikardı. Bir kez daha denemek için yine önüne dönen Pamir'in dikkatini çekmek adına küçük elini adamın soğuk yanağına yerleştirdi. "Bu gece hep birlikte film izlesek olur mu?" Birlikte pek bir şey yapmamışlardı geldiklerinden ber. Aden bol bol dayak yemiş ve boş boş gezinip uyumuştu. Diğerleri genelde kendi aralarında Aden'in katılmak istemeyeceği şekilde eğleniyordu.
Pamir bitmiş olan sigaranın izmaritini öylece uzağa doğru attıktan sonra kucağında ona sırnaşmakta olan bedene doğru döndü. Bir süre düşünüyor gibi yapıp kendi aralarında sohbet eden bedenlerin üzerinde gezdirmişti bakışlarını. "Kerem uzun şeyler izlemeyi sevmez ikna edilmesi lazım" Aden kaşlarını çattı, iknaya gerek yoktu ki Pamir ne söylerse oluyordu zaten. Adamın asıl amacını göremediği için ofladı "nasıl ikna edeceğiz?" Bu sorusu üzerine Pamir iyice ufak bedenin yüzüne doğru sır verecekmiş gibi yaklaşmış ve kendisine hipnotize olmuş gibi bakan bedenin yüzüne doğru fısıldamıştı "o kolay, önce benim ikna olmam lazım." Aden hayretle kaşlarını kaldırdı Pamir'i nasıl ikna edecekti ki?
"Bize müsaade" Aden daha ne olduğunu kavrayamadan Pamir kucağında Adenle oturduğu yerden kalkıp eve yönelmişti. Kucakta taşınan çocuk o anda Pamir'in omzunun üstünden kendilerine alayla bakan Bulut'u görünce ne olduğunu idrak edebilmişti. Yanakları alev alev yanarken neredeyse stresten titremek üzereydi. Bir film izlemek istemişti ve bunun birazdan elinde patlayacağını çok iyi biliyordu üstelik herkese rezil olmuştu! Özellikle sabahtan beri ona pek yüz vermeyen Demir'e.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden |Gay|
Teen FictionAden annesinin örmüş olduğu mavi renkteki atkıyı iyice boynuna dolayıp küçük burnunu ısıtmaya çalışırken diğer yandan da karanlık sokakta her gün beslediği yavru kediyi arıyordu. Tüm gün hiçbir yerde bulamadığı için oldukça endişeliydi "tekir, nerde...