Yeni bir hikaye ile geldim ve çok özledim sizleri.
Hadi serüvenimize başlayalım.
Keyifli okumalar..
***☕***
Omzunun üstünden yerde baygın yatan adama baktı ve verileri yüklediği flaşı bilgisayardan çıkararak cebine attı.
"Şimdi bu üsden çıkmam lazım."
Geldiği yere yönelerek birkaç adım atmıştı ki karşısında gördüğü iki metre adam ile kaşlarını kaldırdı. İngilizce söylediklerine sadece gülmüş ve hızla yaklaşarak hamle yapmıştı. Kolundan tutarak duvara yapıştırırken kısa sürede işini bitirmeyi planlamış ama istediği gibi olmamış, birkaç saniye sonra kendisini yerde bulmuştu.
Sızlayan kaşına elini attığında parmaklarına bulaşan kan ile yüzünü buruşturdu ve muzip bir gülümseme yayıldı dudaklarına.
"Zorlu rakip. En sevdiğim."
Hızla toparlanıp atik bir hamle ile zıplayarak dirseğini adamın boynuna geçirmiş, nefesinin kesilmesini ve sendeleyerek geri adımlamasını fırsat bilerek saniyeler içinde karnına birkaç tekme yerleştirmişti.
Dizlerinin üzerine düştüğünde yandan bir bakış atıp son hamlesini yaparak başına vurmuş ve etkisiz kılmıştı.Şimdi kimseye görünmeden buradan çıkmalı ve flaştaki verileri Müdür'e ulaşatırmalıydı. Kapıdan çıkıp dar koridorda ilerlerken duyduğu ayak sesleri ile durmuş ve tavanda gördüğü havalandırma deliğine zıplayarak tutunduğu gibi iç tarafa gizlenmişti. Bir süre koşuşturarak kendisini arayan adamları izlemiş, sıkılarak havalandırmadan sürünmeye başlamıştı.
Burnuna dolan tuzlu deniz kokusunu ile çıkışa yaklaştığını anlamış ve hızlanarak kendisini dışarı atmıştı. Küçük bir çıkıntının üzerinden yıldızların yansıdığı suya bakıp derin bir nefes aldı sonrada kendisini otuz metre yükseklikten denizin serin sularına atı verdi.
Suyun derinlikleri kendisini çekmek isterken yukarı çıkmak için harekete geçmiş ve yüzeye çıkıp nefeslenmişti. Bir an bilinci kapanır gibi olup beyninde yankılanan sesler ile tekrar suya batmış, bir takım görüntüler görmeye başlamıştı hayal gibi..
Deniz bir kez daha dibe çekerken bulunduğu ana çabuk dönmüş ve çırpınarak yukarı çıkmıştı.
Zar zor aldığı nefeslerle yüzmeye başlayarak kıyıya kadar durmadı. Kıyıda kendisini bekleyen ekibi gördüğünde ise sudan çıktığı gibi omzundaki silahı çıkarıp yaklaşan adamına vermiş ve ileride kendisini bekleyen Müdür'ün yanına ilerlemişti.Cebinden çıkardığı filaşı uzatırken çattığı kaşlar ile çıkıştı.
"Sekiz adam demiştin! Bir bölük adam.."
"Sekiz özel adam dedim. Diğerleri senin için çocuk oyuncağı olmalı."
"Bir gün cenaze mi alacaksın böyle giderse."
"Sen, Meyyitsin. Ordu olsa ezip geçersin."
Gözlerini devirip hazır bekleyen helikoptere kendisini attı ve geri yaslanıp camdan dışarıyı seyre koyuldu. Ta ki Karargaha ulaşana dek. Sessiz bir yolculuğun ardından üzerini değiştirdiği gibi çıkmak için hazırlanmış, odasına giren Müdür ile canı sıkılır gibi olmuştu.
"Çıkıyorsun sanırım?"
"Kalmam için bir sebep yok."
"Kaşına baktırsaydın."
"Doktor halleder."
"Doktor demişken.. Onunla nasıl gidiyor?"
"Bakıcım olarak görmediğim sürece iyi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYYİT
Dla nastolatkówGecenin gölgesi.. Gölgelerin efendisi. 8 Mart 2022 MEYYİT adında tek kitaptır.