Normalde insanların uyuduğu saatte hastane duvarları sarışının sesleriyle doluyordu..
- BIRAK BENİ DEDİM SANA BIRAK SENİ PİÇ KURUSU
Doktor onu sakinleştirmeye çalışırken odaya birkaç doktor ve güvenlik daldı
Güvenlikler sarışını tutmaya çalışırken doktorlar ona sakinleştirici iğne yapmaya çalışıyordu..
Doktor iğneyi sarışının koluna batırdığı an sarışın onu tutan güvenliklerden birinin elini ısırıp diğerlerini ittirip açık olan kapıdan dışarı çıkmak için koşmaya başlar..Sarışın koştukça arkasındaki insan sayısı artıyordu ve her adımında başına bi ağrı saplanıyordu..
Bodrum katından merdivenlere ulaştığı an soluk soluğa kalmış nefes alması zorlaştığından gözleri dolmuştu.. Etrafı zar zor görmesine rağmen merdivenlerden hızlı bi şekilde çıkmaya çalışıyordu..Arkasından gelen bağırış sesleri fazlalaşmıştı ama arkasına bakmadan tek hedefi olan 'dışarıya' doğru ilerliyordu..Işığı gördüğü an bütün hissettiği acılar yok olmuşçasına hafifledi.Sadece kapıdan içeri doğru sızan ışığı gördüğünde bile o kadar heycanlanmıştı ki...
Son hız bütün gücüyle çıkış kapısına koştu ve kapıyı iteledi..
Gözüne aniden gelen ışıkla gözlerini kıstı.Hafif gözlerini araladığında etrafını kaplayan yeşillikleri ve onların üstünü sarmalayan masmavi gökyüzüne sanki cennet görmüşçeşine baktı..onu bu güzellikten mahrum bırakan herkese lanet etti o an..Onun gözlerini bu güzellikten ayıran şey ise arkasından gelen bağırış çağrışlardı..Hemen kendini toparlayıp koşucaktı ki ayaklarını kıpırdatacak hali olmadığını fark etti..Bacakları çalışmıyordu sanki onun değilde başkasınındı ve onun komutlarına,isteklerine uymuyorlardı
Etrafını güvenlikler sarmalamışken ellerinde tuttukları elektro şok cihazları ve joblar onun kalp ritmini bozmaya yetmişti..Hareket ettiremediği bacaklarıyla ayakta dikilirken tek yapabileceğini düşündüğü uzun ama alçak merdivenlerden kendini bırakmaktı
Aşağıya doğru yuvarlanırken kemiklerinin acısından dolayı çığlık ve acı dolu inlemelerini gizleyemiyordu en sonunda merdivenin sonuna geldiğinde yerde acıdan kıvrılmış bir şekilde sonunun geldiğini ve bu akıl hastanesinden bir daha asla çıkamayacağını fark etmişti kendince.
Kendi kendine bir daha asla çıkamayacaksam son bir kez gözlerimin mahrum kaldığı bu güzelliği görebiliyim diyerek kafasını kaldırdığında önünde güvenlikler haricinde adeta bir melek edasında kanatlarını açmış onu sarmalayan bir melek görmüştü..
Yeşil siyah saçları bembeyaz teni.. yüzünde burnunu süsleyen çillerin olduğu..parlayan yeşil gözleriyle ona acı ve korkuyla baktığını gördü,sarışın çocuk...
Kulakları dumuyordu sanki ona bakıp sadece arkasındakilere bağırıp kendisiyle iletişime geçmeye çalışan yeşil saçlı meleği inceliyordu..Ağzından sadece bir kelime döküldü:
-Meleğim...
En sonunda sakinleştiricinin de verdiği yorgunluk ve kemiklerinde ki acıyla kendini uykuya teslim etti...