Bu bölüm aşırı kısa oldu. Geçiş bölümü gibi düşünün. Onuncu bölüm muhteşem bir bölüm haberiniz olsun. Daha uzun daha kaos dolu. Daha Taekooklu bir bölüm geliyor!!! Her an yeni bir fic patlatabilirim haberiniz olsun
Remedy keyifli okumalar diler.
('◔‿ゝ◔')━☞👑
×
×
×Waking up alone to somethin' I've been getting used to
×
×
×Gecenin hoş karanlığı hafif esintisi gök yüzünde ihtişamla parlayan yıldızlar derin sessizliğe eşlik ediyordu. Hafif hafif esen rüzgarın süpürdüğü sokakların tozundan başka ses duyulmazken bir anda hava aydınlanıp huzurlu sessizlik bozulmuştu. Cephanelik öyle bir patlamıştı ki diğer şehirler bile sesi duymuş olabilirdi. Hava öyle bir aydınlanmıștı ki sabah oldu, gök çöktü sanmıştı herkes. Çıkan ses ise öyle sağır ediciydi ki kimisi kulaklarını kapatmıştı acıyla...
...
Kumandan Jeon hızlı hızlı indi merdiven basamaklarını. Bayan Sunmide kocasının hemen arkasındaydı. "Jungkook iyi mi?" diye sordu. Bu soruyu kaçıncı sorușuydu bilmiyordu.
"Burada kalın" dedi Kumandan subaylara. Ardından tek kelime etmeden çıktı gitti evden.
Soojin ve Bayan Kim'de duydukları sesler üzerin çıkmıştı odalarından. Bayan Sunmi burada kalan subaylara döndü öfkeyle. İçi yangın yeriydi. "Nasıl patlamış hangar? Jungkook orada mıydı?" diye sordu.
"Bir malumatımız yok lakin Albay Kim vazifeliydi." dedi subay.
"Git ve bana oğlumdan haber getir" diye emretti bayan Sunmi. Subay tereddütle baktı "Lakin Kumandan-"
"Sana bir emir verdim!" diye çıkıştı Bayan Sunmi. Subay ikilemde kalsada kadının lafını birdaha ikiletmedi. Koskoca Jeon Sunmi ona emir vermişti...
Geçen dakikaların ardından subay geri geldiğinde Bayan Sunmi'nin gözleri merakla parladı "Bir haber var mı?" diye sordu. "Teğmen Jungkook hangarda değilmiş patlama sırasında. Lakin şuanda nerede olduğunu öğrenemedim." dedi subay. Bayan Sunmi'nin içine birazda olsa su serpildi böylelikle lakin oğlunu göremeden rahat etmesi mümkün değildi.
"Bayan Sunmi" diye seslendi odasından çıkan bayan Kim. Kocasını merak ediyordu ve içi içini yiyordu. "Jiwoongdan yana bir malumat varımdır? Asker onunla alakalı bir şey dedi mi?" diye sordu merak ve korkuyla. Bayan Sunmi başını olumsuz anlamda salladı "Maalesef Bayan Kim" dedi en ufak üzüntü barındırmadan.
"Bayan Sunmi." diye araya girdi bu defa Soojin. O da babasını çok merak etmişti. Tek merak etmeyen hemen arkalarında duran Taehyung'du. Öylece dinliyordu. Ha ölü ha diri ne farkederdi onun için. Hiç, hiç fark etmezdi şuanda da ölüydü babası. "Müsaadenizle haber versek. Sordursak karargahtan. Muhakkak bir haber vardır. Babam o hangarda vazifeliymiș." diye ekledi Soojin. Kalbi çıkacak gibi atıyordu. Babası olmazsa ne yapardı?! Sarayda da kalamazlardı süklüm püklüm kalırlardı.
"Ben bir asker gönderdim zaten bir malumat olsaydı söylerdi. Lakin bir havadis olursa mutlaka haberimiz olur küçük hanım." dedi Bayan Sunmi ciddiyetle ve burnundan sıkıntılı bir nefes verdi "Fakat bu olanlardan sonra birilerinin bedel ödeyeceği aşikar" diye ekledi. Cümlesi sert imayla doluydu.
Bunun üzerine Taehyung'un kaşları çatıldı. Bayan Sunmi'nin yaptığı ima hoşuna gitmemişti
"Bedel ödeyecek olan sizlersiniz." dedi kollarını bağladığı göğsünden ayırıp kapı pervazına yasladığı sırtınıda çekerek Bayan Sunmi'ye doğru bir adım attı. Kehribar gözleri kararlılıkla bakıyordu. "O silahlarla dökeceğiniz kana mani oldular. Bu daha hiçbir şey değil. Bu saraydan da, bu şehirden de çekip gideceğiniz günler yakındır" diye ekledi tahditvari bir tonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinless ¦ Taekook
FanfictionKuzey ve Güney arasında savaş çıkmıș. Kuzeyli askerler Güney'e işgal etmek için gelmişti. Peki savaş ortasında yeşeren aşk filizleri büyüyüp ağaç olabilecek miydi? "Aranızdaki aşkı fark etmemek mümkün değil. Birbirinizi çok seviyorsunuz." "Ama O Gü...