Sinless ¦ Taekook

Özgürlüğün İlk Sınırı

Sinlessa daha çok ilham gelsin adına dua çemberi yapıyoruz hdhdhdhd

Remedy keyifli okumalar diler.

('◔‿ゝ◔')━☞👑

...

Ortamda kısa süreli bir sessizlik vuku bulurken ne zaman içeriye girdiği belli olmayan Albay boğazını temizleyip rastgele çektiği sandalyeye oturdu. Tüm gözler aniden ona dönerken Jimin boğazına takılan tükürüğü ile oksürdü. Taehyung uzanıp iki büklüm olan arkadaşının sırtına vururken Cheonwoo abisine gülümsedi. "Hoş geldin oppa." dedi.

Albay Min genç kadına gülümsedi. Ardından gözleri oksürmeye devam eden erkeği buldu. Taehyung arkadaşının sırtına vurmaya devam ederken Albay Min masa üstünde duran sürahideki suyu bardağa boşaltıp yerinden kalktı. Ardından öksüren erkeğin önünde diz çöküp bardağı uzattı. "İç şunu." dedi. Jimin'in öksürdüğü için dolan gözleri Albay'ı bulduğunda ona uzatılan bardağı aldı.

Jimin bardağı dolgun dudaklarına götürüp suyu içerken Albay Min elini Taehyung'a uzattı sanki daha önce tanışmamışlar gibi. "Kuzeyli Teğmenin biricik sevgilisi Taehyung değil mi? Ben Güney Kore Albay'ı Min Yoongi." dedi...

...

"Ne düşünüyorsun sevgilim?" diye sordu Taehyung. Jungkook'un kolları arasına sığınıp kokusunu içine çekti. Odaya dolan ay ışığı yatağın üzerine vururken Jungkook dışarıyı izlemeye son verip derin bir iç çekti. "Hiçbir şey" dedi. Boncuk gözler onu alttan izleyen sevgilisinin kehribarlarını buldu. "Sen neden uyandın?" diye sorduğunda Taehyung esneyip sevgilisinin çıplak göğüsüne ufak bir öpücük kondurdu.

"Senin dalgın olduğunu hissettim sanırım" dedi tebessüm edip sağ elini sevgilisinin yüzüne değdirdi. Parmakları Jungkook'un yüzünü hafif hafif okşarken Teğmen iç çekti. "Taehyung" dedi bedenini hafifçe döndürüp ince beli okşamaya başladı. Taehyungdan hım sesi çıktığında Teğmen yutkundu.

"Buralardan uzaklara benimle gelmek ister miydin?" diye sorduğunda Taehyung'un elleri Jungkook'un çehresinde duraksadı. "Ben" dedi elini sevgilisinden çekip başını yere eğdi. "İstesem de gelemem" diye eklediğinde Teğmen bir elini ince belden ayırıp Taehyung'un çenesini kavradı.

Kehribarlar yeniden yıldızlı gece ile buluştuğunda Teğmen eğilip kiraz dudakları öptü. "İstersen gelirsin. İstersek gideriz. Sevgilim, sadece elimi tutman yeterli bilmiyor musun?" diye fısıltı ile sorduğunda Taehyung yutkundu. Kalbi teklerken buğulanan gözleri yaktı canını.

"Vatanın kurtuluşun görmeden ayaklarımı uzaklara hakaret ettiremem. Özür dilerim, lakin vatanımı bu şekilde ardımda bırakamam" dedi titrekçe. Bunun üzerine Jungkook tebessüm etti. O Taehyung için vatanına ihanet ediyordu. Taehyung ise vatanından vazgeçemiyordu. Farklılardı lakin bu farklılık ilk defa yakmıştı Jungkook'un canını.

"Biliyorum" dedi Jungkook. Sevgilisini kendine çekip sarıldı sıkıca. Uzatmak istemiyordu. "Vatanın senin için kıymetli. Uyuyalım hadi." diye ekleyip gözlerini kapattı. Sol gözünden bir yaş süzülürken Taehyung boğazında oluşan yumru ile Jungkook'un göğüsüne sığındı. Yine kırmıştı değil mi?...

...

Taehyung sessizce sabahın en erken saatinde kimse görmesin diye sevgilisinin odasından uykulu hali ile ayrıldı. Adımları kendi odasını bulurken bir süredir aralık kapıdan onu izleyen kız  kardeşini ise hiçbir vakit fark etmemişti...

Zaman öylece su gibi akıp giderken kapısının tıklatılması ile yattığı yerden doğruldu Taehyung. "Taehyung Bey kahvaltı için aşağıya çağırılıyorsunuz." dedi hizmetli kadın. Ardından kapıdan uzaklaştı.