Özgürsün

1.9K 208 403
                                    

Çerezlik bölüm oldu bu. Daha uzun bölümlerde görüşmek dileği ile. Birinci bölüm 24 oy almış. Diğer bölümler yetim gibi kalmış yahu. Yeni bölümü çabuk isteyenler bol bol yorum yapsın ve oy kullansın. Bölümleri artık buna göre atacağım. Çok seveceğiniz bir sahne yazdım bu arada.

Remedy keyifli okumalar diler.

(´◔‿ゝ◔')━☞👑

×
×
×

Kısa süren bir sessizlik esir aldı bedenimi. Çırpındıkça dibe battım. Battıkça çırpındım. Çığlık atmak sesimi duyurmak için araladığım dudaklarımdan tek bir kelime çıkmadı. Sesimi kaybettim o hiçlikte. Ama tanrıya yalvardım ben senide o hiçlikte kaybetmeyeyim diye....


~remedy

×
×
×


"Kolu çekin" diye emretti Kumandan. Asker emir ile kola dokunduğunda bir silah patladı. Herkesin ağzından korktuğunu belli eden nidalar çıkarken atın kișnemesi ve kuzey subayının atından inip koşar adımlarla Albay Kim'in yanına gelmesi saniyeler içinde gerçekleşmiști. Herkes pür dikkat gelen askeri izlerken asker konuştu "Albayım Kumandan Jeon'a bir havadis var " dedi elinde iple bağlanmış kağıdı Albaya uzattı. Albay kağıdı merakla aldığında ipi çözdü lakin bunun basit bir ip olmadığını ancak çözdüğünde anlamıştı. İpin ucundaki asker künyesini Kumandana uzattı. Kumandan künyeye baktığında kaşları hayretle çatılırken Albay kağıdı açtı ve el yazısı ile yazılmış yazıyı okudu. "İnfazı durdurmazsanız oğlunuz ölür" dedi ardından Kumandanın gözlerine baktı "İmza Kim Namjoon"

...

Teğmen yanına aldığı askerlerle elindeki pusulada yazan yere geldiğinde viraneden farkı olmayan evi gördü gözleri. Herkesin dilinde dolanan Kim Namjoon buradaydı. Teğmen hem Taehyung'u kurtaracak hemde Kim Namjoon'u, kuzeyin ebedi düşmanı Kim Namjoon'u babasına teslim edecekti. Elindeki silaha sıkı sıkı tutundu, diğer askerler arkasını kolluyorken, yanındaki bir askerle virane diye adlandırdığı evin kapısının hemen önüne geldiğinde kapıyı itmesi ile açılması bir olmuştu. Teğmen'in işaret parmağı tabancanın tetiğinde sabit dururken ardına kadar açılan kapıdan içeri girdi. Tam karşında sandalyede rahatça oturan adamı gördüğünde içini heycan sardı. Başardım dedi Teğmen. Başardım Kim Namjoon'u yakaladım.

"Kim Namjoon!" dedi Jungkook yüzündeki tebessüm genişledikçe genişledi. "Kaçacak yerin kalmadı"

"Tebrik ederim" dedi sandalyede oturan adam. "Lakin" diye eklediğinde dışarıdan silah sesleri duyduldu. Teğmen kaşlarını çatarken bu defa Kim Namjoon'un gülüşü genişledikçe genişledi.

"Ne oluyor? Dışarıya bakın!" diye emretti Teğmen yanındaki askerlere. Askerler aldıkları emir ile dışarı çıkarken Teğmen silahı kuşku duymadan tereddüt etmeden Kim Namjoon'a doğrulttu. Bir kaç el silah sesi yeniden duyulduğunda virane evin kapısı açıldı.  "Eunwoo! Kumandan Jeon'a haber gönderin." dedi Teğmen gözleri nefretle bakıyordu. Lakin içeri giren kişiden karşı bir ses gelmedi.

Kim Namjoon histerik bir gülüş sundu bu defa. "Hayret" dedi oturduğu sandalyeye yaslandı keyifle. "Emredersiniz Teğmen diyen tek bir kişi bile yok" dediğinde gelen kişi Teğmen'in kafasına elindeki silahın ucunu dayadı. "Silahını bırak Teğmen" dedi. Içeriye dolan yumuşak kadın sesiyle Teğmen'in kaşları çatıldı.

Kim Namjoon derin bir iç çekti. "Pusuya düştünüz Teğmen. Tüm askerlerin öldü." dedi keyifle. Teğmen'in keyifli ifadesi saniye saniye bozuldu.

Sinless ¦ Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin