0.7

21.7K 259 16
                                    

Geçmişten kesit Ω
Klinik günleri;

"Gerçekten de şaka gibisin."

"Neden ki?" elimdeki bornozumu omzuma atıp, Ardınç'a baktım. Beyaz çarşaflarla kaplı yatağında uzanmış, beni seyrediyordu.

"Senin bir odan var, Sarışın."

"Odamı sevmiyorum," dediğimde kısaca gözlerimi odasında gezdirmiştim. Benim odam kahverengi dolaplar ve iç karartıcı nevresim takımıyla süslüyken onunki öyle değildi. Bunu seviyordum. "Senin odan daha güzel." Açıklamam yetmemiş olacak ki susmaya devam etti. Bense bakışlarımı duvarındaki beyaz aslandan -tablodan- çekip ona çevirdim. "Alt tarafı duş alacağım, abartma!"

"Pekâlâ," dedi ve elindeki kitabı kucağına bıraktı. Teslim olurcasına ellerini kaldırdığında bu hâline gülüp banyosuna geçtim. Arkamdan kapıyı kapattım. Nasıl olsa girmez diye düşündüğüm için kilitleme ihtiyacı duymadım.

Bornozumu ve saç havlumu kapının arkasına astım. Üstümdeki bluzumu ve taytımı çıkarttım. Onları bir kenara yerleştirdikten sonra duşa kabine ilerledim. Siyah iç çamaşırı takımım hâlâ üzerimdeydi. Duş başlığını elime alarak su ayarını yapmak için uğraşmaya başladım.

En nefret ettiğim kısım buydu işte. Sıcağı seviyordum. Fakat hassasiyetim olduğu için sıcakla duş alamazdım. Eğer alırsam vücudum hemen kızarmaya başlardı. Uzun sürede bu kızarıklık geçmezdi.

Ilık bana soğuk geldiği için ilk başta sıcağı açtım. Alıştıra alıştıra ılıklaştırmaya başladım suyu. Biliyordum ki bedenime tuttuğum saniye üşüyecektim. Bu yüzden ister istemez yüzümü asmıştım.

"En son bacağını kesmedin mi sen? Elin desen mefta. Nasıl duş almayı planlıyorsun?"

Ardınç'ın sesini duymamla başımı suyu tuttuğum bacağımdan çekerek ona çevirdim. Kapı eşiğinde durmuş, üstündeki lacivert tişörtü ve gri eşofmanıyla bana bakıyordu. Açılan bir kapı sesi duymadığıma emindim.

"Ben," dedim, önüme dönüp bacağıma bir bakış atarak. Sol elimde hâlâ sarılı olan sargı bezi de gözüme çarptığında yüzümü buruşturdum. "Daha önce de almıştım. Problem olmuyor."

Yalandı bu. Elbette problem oluyordu. İstediğim gibi yıkanamıyordum. Temizlendiğimi hissetmiyordum. Ancak bunu problem edecek lüksüm yoktu. Bu yaraları kendime ben açıyordum. Söylenmeye hakkım yoktu.

Ardınç'a geri döneceğim esnada kapının kapandığını duyunca bakmadım o tarafa daha. Gittiğini düşünüp elimi suyun altına tuttum. İdeal değildi ama öyle ki vakit kaybetmek istemediğim için duş başlığını yerine yerleştirmiştim bile.

Fakat bir problemimiz vardı.

Kapı kapanmıştı evet ama ben, birinin varlığını hissediyordum. Bir süreden sonra hissetmekle kalmadım. Birkaç hışırtı duydum. Bakmamaya yemin etmişim gibi sadece sakince elime şampuanı aldım.

O kadar yavaş hareket ediyordum ki bunu gören kalbim şaşırıp kalıyordu. Göğüs kafesimin hızla inip kalktığı saniyeler yanıma yaklaştığını, duşa kabine girdiğini hissettim. Arkamdaydı. Üzerime akan suyun onun bedenine çarpıp sırtıma çarptığını hissediyordum.

"Ardınç..." titreyen ellerimi görmezden gelip arkamı dönmek için hamle yapacağım sırada buna engel oldu. Elimi eliyle sardı ve şampuanı aldı. Ne yaptığını şampuanı eline sıkıp saçlarımı köpürtmeye başladığında anladım.

Beni yıkıyordu.

Pekâlâ, bu fazla iyiydi.

"Amacın ne?" beni öpmüş olabilirdi, bunu görmezden gelsem de unutmamıştım. Şu an kötü bir niyeti olmadığını hissediyordum ama yine de sorma gereği duymuştum. "Neden bunu yapıyorsun?" diye eklediğimde beni iyice suyun altına getirdi ve saçımdaki şampuanın birazda olsa akmasını bekledi. Ardından ise biraz daha şampuanı eline sıkıp kafama götürdü.

Abimin Arkadaşı +18 | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin