Gay barda çalışan striptiz dansçısı Hyunjin'in merdiven altı bir doktora yaptırdığı dudaklarını düzeltmek için gittiği üst sınıf elit bir doktora Minho'nun dibi düşer ve olaylar gelişir.
Genel olarak Minsug hikayesidir.Diğer shipler ChangLix,HyunIn...
Minho Jisung'un zorlamasıyla okula gitmeye başlamıştı.Sürekli ders aralarında Jisung'u arayıp kontrol ediyordu.Evde Jisung ile ilgilenmesi için yardımcı tutmuşlardı.Minho okuldayken onunla ilgileniyordu.En azından Minho'nun içi biraz olsun rahattı,yalnız değildi evde Jisung.
Okulda yaklaşan yarışma için çok sıkı çalışıorlardı.Bu yarışmayı Jisung istediği için kazanmak istiyordu.Eğer kazanırsalar isimleri duyulabilirdi.Önemli bir yarışmaydı.Grup olarak katılacaklardı.Felix,Hyunjin ve Minho.
"Bu hareketi de ekleyelim müziğin şu kısmına." Hyunjin aynanın karşısında hareketi gösteriyordu konuşurken.
"Güzel olur.Hadi hep birlikte bir kere daha prova alalım." Mİnho'nun demesiyle üçüde yerini aldı.Müzik başladığında uyumla dans ediyorlardı.Çoğu öğretmen onların dansını beğeniyordu ve bu yarışmayı kazanacaksınız diyerek destekliyordu.
Minho'nun yokluğunda bar da çalışmalarının dedikodu yayılmıştı okulda.Felix ve Hyunjin zor zamanlar geçirseler de Minho'ya belli etmemişlerdi.
Felix hatta bir kaç kişiyle kavga bile etmişti.Ama şimdi hepsi geride kalmıştı.Bu yarışmayı kazanıp herkese gününü göstereceklerdi.
Provadan sonra Minho telefonunu alıp hemen Jisung'u aradı.Her dakika onu merak ediyordu.
"Jisung nasılsın?"
"Bahçede oturuyoruz Minho iyiyim.Bugün hava çok güzel biraz bahçede yürümek istedim.Bayan Milana bana yardımcı oluyor."
"Çok sevindim bebeğim.Benim işim bitti en geç 1 saate evdeyim."
"Hemen eve gelmek zorunda değilsin Minho.Sende bunaldın,biraz arkadaşların ile vakit geçir."
"Hayır istemiyorum ben sadece senin yanında mutluyum.Hem seni özledim."
"Ah Minho hiç laf dinlemiyorsun."
"Hadi kapatıyorum duşa gireceğim sonra da yanına uçacağım."
Minho duş aldıktan sonra Felix ve Hyunjin ile okuldan çıkmışlardı.
"Nasıl gidiyor sizin ilişkiniz hiç anlatmıyorsunuz? Rahat mısınız onların evinde?"
"Changbin bana çok iyi davranıyor.Evde birlikteyken çok eğleniyoruz.Dün beraber yemek pişirmeye kalkıştık,etraf savaş alanına döndü ama yemek lezizdi."
"Mutlu olmana sevindim Felix.Sonunda doğru adamı buldun.Seni üzecek diye korkmuştum açıkçası."
"Changbin'in sert durduğuna bakma.Aslında çocuk gibi eğlenceli biri."
"Peki ya sen Hyunjin? Durgunsun."
"Benim biraz kafam karışık bu ara.Jeongin'in arkadaşları geçen gün geldi.Barda ki işimi duyunca alay eder gibi oldular.Jeongin üniversitesiye gittiğimi falan anlattı övmeye çalıştı ama onlar umursamadı."
"Nasıl arkadaşlar bunlar böyle? İnsan arkadaşına öyle konuşur mu?"
"Bir daha onlarla görüşmeyeceğini söyledi bana zaten.Benim yüzümden canının sıkılmasını istemiyorum artık.İşe de gidemiyor Jisung iyileşmesini için."
"Bir de o var tabi.Ama Jisung maaşını ödediğini söyledi."
"Evet maaşını düzenli yatırıyor ama hala Jisung'un iyileşmemesi onu da çok üzüyor."
"Jisung en kısa zamanda iyileşecek Hyunjin.Bunun için elimden geleni yapacağım.Bana bugün bahçede yürüdüğünü söyledi o kadar sevindim ki."
"Bu bile çok güzel bir ilerleme Minho.1 ayda çok iyi ilerleme kaydetti.Jisung çok güçlü biri.Senin yanında olman ona güç veriyor."
"Yarışmadan sonra Jisung'un evinin bahçesinde parti gibi bir şey düzenlemek istiyorum.Hem Jisung'a da morel olur."
"Çok iyi düşünmüşsün Minho.Hep birlikte hazırlarız bahçeyi."
"Çok teşekkür ederim her zaman yanımda olduğunuz için."
"Abartma Minho.Biz senin yanındaysak sende bizim yanımızda oldun hep." Sarıldıktan sonra evlere dağılmıştı üçü de.
Minho eve gelmeden önce çiçekçinin önünde durup en güzel kokan güller den almıştı Jisung'a.Onun gülümsemesini görebilmek için her şeyi yapardı Minho.
"Ben geldim sevgilim!" Anahtarınla kapıdan girdikten sonra salona doğru adımladı Minho.
"Hoşgeldiniz Bay Lee.Jisung yatak odasında dinleniyor."
" Yorulmuş olmalı bugün.Keyfi nasıldı?"
"Diğer günlere göre daha iyi gözüküyordu.Hiç yardım almadan bahçede yavaş yavaş yürüdü.Bu onu da çok mutlu etti."
"İlgilendiğiniz için teşekkür ederim artık gidebilirsiniz.Bu ara da yemek yedi mi?"
"Daha yemedi.Bay Han uyurken yemek pişirdim afiyetle yersiniz."
"Teşekkürler iyi akşamlar."
Kadın gittikten sonra Minho mutfağa doğru ilerledi.Yemekleri ısıttıktan sonra masayı da hazır etmişti.Jisung'u uyandırmak için yatak odasına doğru ilerledi.Kapıdan kafasını uzattığında melek gibi uyuyan sevgilisini gördü.Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.
Yatağın kenarına oturduktan sonra dudağına küçük bir öpücük kondurmuştu.Öpücükle Jisung gözlerini araladı.
"Gelmişsin." Boğuk sesiyle konuştuğun da bu Minho'ya daha da tatlı gelmişti.
"Geldim sevgilim." Kısa bir öpücük daha bıraktıktan sonra sevgilisini kollarına aldı.
"Acıktın mı ?"
"Biraz.Beni taşımana gerek yok Minho.Artık daha iyi yürüyebiliyorum."
"O yüzden taşımıyorum sevgilim.Sadece bebeğimi kollarımda istiyorum."
Jisung'u sandalye ye bıraktıktan sonra aldığı gülleri uzattı Jisung'a.
"Senin kadar güzel kokmuyorlar ama geçerken dayanamayıp aldım."
Jisung beyaz gülleri gördüğü anda yüzünde tatlı gülümsemesi belirmişti.
"Teşekkür ederim Minho.Bunlar çok güzeller.Hemen suya koyalım."
Minho'ya sarıldıktan sonra yavaş yavaş ayağa kalkıp bir vazo çıkardı Jisung.Suyun içine koyduktan sonra yemek masasının köşesine bıraktı onları.
"Gerçekten çok güzeller ." Sımsıkı sarıldıktan sonra tekrar masaya oturmuşlardı.
Keyifle yemek yedikten sonra film izlemeye karar vermişlerdi.Birbirine sarılarak kanepede izlemişlerdi.
Saatin ilerlemesiyle Jisung filmin sonunu göremeden uyuyakalmıştı.Ama Minho izlemeye devam etti.Çünkü yarın Jisung uyandığında direk filmin nasıl bittiğini saracaktı.Hep böyle yapardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
