KAVGA

1K 40 3
                                    

Adaya gelmiştik..
Yerimi düzeltip hemen yatmak istiyordum. Çünkü çözümü uykuda buldum ben hep. Uyuyunca geçmeyecek biliyorum ama uyanana kadar en azından unuturum herşeyi.. İşte ilk kez o an içimden survivoru bırakmak geldi. Sevenlerime verdiğim söz ogedaya verdiğim söz. Her şeyden önemlisi kendime verdiğim söz.. O gece hiç biri umrumda değildi. Sadece eve gidip kedilerimi okşayıp uyumak istiyordum. Tam kafamı koydum yere. Nisa dedi Ogeday...

-Konuşmak istemiyorum dedim.
+Nisa Lütfen konuşalım.
-Çok uykum var sonra...
+Nisa kalk hadi. Sadece 5 dakika.

Tamam. dedim.Homurdanarak kalktım ve Her zaman konuştuğumuz bir gölgelik vardı Kameraların görmediği..Oraya doğru gittik. Normalde çok karanlık Olur ama Dolunay vardı o gece.. Sanki Lambalar yanıyordu suratımızda.. Ogeday Ağlamaktan şişmiş ve tamamem kapanmak üzere gözlerime dikti gözlerini...

+Bu ne Hal Nisa!
- Ne var ogeday ne konuşacaksın..
+Birincisi Acun abi sana kötü bişey demedi. Sadece eğer istersen kendini daha güzel ifade edebildiğini söyledi. Bu kadar ağlamanın sebebi yok. Konuşacaksın anlatabildiğin kadarını anlatacaksın. Anlatamadığın yerde zaten biz destek olacağız sana.

Elimi alnıma vurdum iki kere offf diye kısık sesle bağırdım..

-Ogeday anlamıyorsun sizin bile bazen derdinizi anlatmaya Türkçeniz yetmiyor. Ama neredeyse Benden Martaval okumamı bekliyorsunuz..

+Tamam Nisa Sakin... İstediğini yap karışmıyorum..

-İyi geceler! Müsaadenle uyumaya gidiyorum..

Tam arkamı döndüm gidiyordum ki..

+Ha nisa.. Bide Şey var...

-Ney var ogeday?

+Birisi şey dedi.. Konsey çıkışı Yasine sarılmışsın falan.. Ne oldu ki o kadar....

-Trip mi yiyorum birde.. Yanımda sadece yasin vardı.

Ogeday ellerini havaya kaldırdı sinirli Bi şekilde...

+Nisa geldim yaa! Konuşmaya çalışmadım mı? Sende şuan konuşmak istemiyorum demedin mi? Şimdi sadece yasin mi var oluyor yanında..

Tekrar ağlamaya başladım..

-Ogeday o an konuşmak değil başka şeye ihtiyacım vardı çünkü.. Elimi tutman çok mu zordu. Yasin yerine sen kollarını açsaydın..! Gitmek yerine yanımda durmayı tercih etseydin!!

+Nisa kameraların önünde ne yapmamı bekliyorsun.. Sonra konuşup dertleşirdik. Gerekirse sarılır dık..

-Gerekirse mi?

Anlam veremiyordum ogedaya nasıl böyle şeyler söylerdi ki. Sarılmanın saati istatistiği programı olabilir miydi gerçekten??

+Nisa benim olmadığım yerde Kim sana kollarını açsa ona mı sarılacaksın yani!!

Bir anda nefes alışverişim hızlandı. Bu konu hemen bitmeliydi. Gitmemesi gereken yerlere gidiyordu.

-Ogeday ne demek istiyorsun Sus artık..

diyebildim... Sadece ve hızlı adımlarla ormanın içine doğru girdim. Bağıra bağıra ağlamak geliyordu içimden..
Derken bir el tuttu bileğimi sıkıca.. Daha tam arkamı dönmeye bile Fırsat bulamazken çekti beni kendine.. Ve kafamı göğsüne öyle bir hızla yasladı ki... Kokusundan anladım ogeday olduğunu..
Ellerimi istemsizce beline birleştirdim bende...
O bir eliyle kafamın arkasını tutarken diğeri ile belimi sımsıkı kavramıştı..
Nefesini kulağımda hissediyorum.. Biraz öyle durduktan sonra.. Ogeday saçlarımın kokusunu derin bir nefesle içine çekti ve..

+Özür dilerim. Çok özür dilerim. Çok özür dilerim.. Seni çok seviyorum Nisa.. Ne yapıyorsam senin için yapıyorum.. Bunu anlayacaksın.. Ne yapıyorsam senin için yapıyorum..

Ogeday sürekli bu cümleleri kuruyordu..

Az önce içimde kopan o fırtına yerini Yavaşça sakin bir sessizliğe bıraktı..
Sanki az önce çılgına dönen.. Hani o evrimin gemileri yakmak isteyen ben değildim.. Kafam hala ogedayın göğsünde. Hafif hafif dans edercesine bir sağa bir sola sallanmaya başladık..
Ogeday ara ara Seni seviyorum güzelim diyordu.. Sanki emziğine kavuşmuş bir bebek gibi sakinleştim.. Uykum iyice gelmeye başladı.. Denizin ve rüzgarın sesi eşliğinde Ogedayın göğsünde.. Daha huzurlu bir yer varmıdır ki..

Ogeday yüzümü ellerinin arasına aldı ve gözlerime bak dedi.. Nedense utanıyordum bakamıyordum.. Onun gözlerinin okyanusunda kaybolmaya korkuyordum belki de..

Sonunda kafamı kaldırdım.. Ay ışığı altında kızarmış gözleriyle bakarak.. Kıyamam be sana.. dedi.. Gülümseye başladım..

+Heh şöyle.. Ben bu Nisayı görmek istiyorum. Ağlamaktan değil Gülünce kısılan gözlerini istiyorum.. diyerek yanaklarımda ki ıslaklığı sildi..

-Hadi çok geç oldu gidip yatalım
dedim..
+Ama bende birşey duymak istiyorum dedi..

-Neee? dedim.. Gülüşüyorduk..

+Beni sevdiğini.. dedi biraz ciddileşerek..

-Eğil kulağına Söyleyeyim dedim.. Utanırcasına..

Baya güldü ve eğildi..

İşte tam orda Kulağının biraz altından boynuna doğru minik bir buse kondurdum..

Ogedayın tebessüm ile bekleyen suratı yerini boş bakışlara bıraktı.. Tüyleri diken diken olmuştu sanki.
Öyle bir afalladı ki.. İçinin nasıl mayhoş olduğunu hissedebiliyordum..
Karanlıkta görmesem de kulaklarının kızardığına o kadar eminim ki...

İYİ GECELERRR dyip gülerek uzaklaştım ordan.. Yatağıma gittim.
Ogeday benden 5 dakika falan sonra geldi. Anca kafayı toparladı herhalde...

O gece Nasıl bu kadar dibe vurup ve nasıl bu kadar Zirveye çıktığımı hala anlayamıyorum.. Hiç yaşamadığım duyguları yaşıyordum..

Bütün bunları kendi iç dünyamda sorgularken uykuya dalmıştım bile...

NİSA KADIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin