2. BEREN

51 14 18
                                    

ROTASIZLAR

"Birine duyduğunuz güven sahip olduğunuz en kırılgan varlıktır. Dilinde bıraktığı iz de kırılmaya başlayana kadar tatlı gibi görünen kör kütük bir acıdır. Çünkü genellikle peşinden hayal kırıklığını sürükler."

Asla tahmin edemeyeceğim bir gece oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Asla tahmin edemeyeceğim bir gece oluyordu.

Birileri panel için görevlendirildiğim basit bir hafta sonunda kendimi doğru dürüst tanımadığım bir kızın intihar sebeplerinden biri olarak bir sehpanın etrafına dizilmiş hâlde, ölüm tehlikesi içinde bulabileceğimi söylemiş olsaydı eğer kesinlikle benimle dalga geçtiklerini düşünürdüm. Ancak hayat bazen bizi şaşırtıyor ve beklemediğimiz sapaklara sokuyordu. Ve bu geceden sonra bir şeylerin az ya da çok ama bir şekilde değişeceğinin de bir işaretlerini taşıyordu her bir dakikanın işlenerek aldığı yolun izleri.

Yanımdaki Refah'ın ellerinin terlediğini sürekli kotuna sürüşünden ve aldığı derin nefeslerinden anlayabiliyordum. Göğsü belirgin bir şekilde inip kalkıyordu ve nefes sesleri yüksekti. Kirpikleri titreşerek sürekli alt kirpiklerine çarpıyordu. Endişenin tanımı gibiydi o an içinde. Diğer yanımda oturan Beren ona nazaran daha sakin görünüyordu ancak elimi sıkıca tutmaya karar vermişti tutunabileceği güvenli bir nokta ararcasına. Ben de buna ihtiyacı olduğunu düşündüğümden şaşırmış olsam bile sesimi çıkarmamıştım. Akın arkasındaki koltuğa sırtını yaslamıştı ve en başından beri olduğu gibi oldukça umursamaz görünüyordu.

Öte yandan Deha'nın gözleri sürekli üzerime kilitleniyordu. Bunu hissedebiliyor ve arada sırada boş gözlerle karşılığını da veriyordum ancak onun da tedirginliğini görmemek mümkün değildi. Yanakları loş ışığın aydınlattığı hâliyle bile görülebilecek kadar kızarmıştı.

Çınar'ın ise suçunu az çok tahmin edebildiğimizden daha rahat olduğunu düşünüyordum. Sonuç olarak bu odadaki herkes onu zaten yargılıyordu. Ama benim çok da önem takdir etmeyen yargı dolu düşüncelerimin aksine o kadar da rahat görünmüyordu. Bacağını durmadan sallıyor, kaygıyla dolu mavi irislerini etrafta dolaştırıyordu. Kollarını kendine çektiği bacaklarına sarmıştı, cenin pozisyonuna yakın, sıkıntısını açık eden bir duruşu vardı. Bu kadar endişeleneceği ne yaşanmış olduğuna dair zihnimde beliren binlerce farklı senaryoyu engellemeye çalıştım. Zaten Çınar'a karşı var olan temkinli duruşumun ona bakışıma bile yansıdığına emin olurken boşu boşuna kendisinden dinlemediğim bir hikayeyi daha önyargı listeme eklemek doğru olmazdı.

Rana'nın sulanmış gözleri masada bir noktaya kilitlenmişken bedeni sarı saçlarıyla birlikte bir ileri bir geri sallanıp duruyordu. Dudaklarını ısırmaktan kanatmıştı ama farkında değildi muhtemelen.

Birbirimize yabancı insanlardık. Hiçbirimizin diğerine yaşadığımız şeyleri anlatma gibi bir arzu duyduğunu sanmıyordum. Ama onlarda gördüğüm şey sadece bu rahatsızlık hissinden kaynaklı değil gibiydi. Bu da benim gerginliğimi azaltıp merakımı körükleyen bir duygu durum hâliydi.

ROTASIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin