Öğle molasında sonra beden eğitimi dersi için spor salonuna indik. Voleybol maçı için hazırlanıp ikiye ayrıldık ve oyna başladık...
Bu beni yormuştu,eğilip soluklanmaya çalıştım. Manu elinde ki su şişesini bana uzatınca gülümseyip uzattığı suya aldım ve içtim, iyi gelmişti. Maç zaten bitmişti.
Lia: ben duş almaya gidiyorum sağol su için.
Adımlarımı yorgun yorgun soyunma odasına attım. Üstümdekileri çıkardım içeri girip ılık suyu açtım. Bedenimde gezinen su damlaları akıp yerle buluştu. Tam o sırada sessizce kapı çalmıştı. Suyu kapatıp yavaşça kapıyı açtım.
Açtığım aralıktan bakınca kimseyi göremedim.
Lia: ben öyle sandım herhalde.
Kapıyı tam geri kapatıcakken içeri biri girdi. Çığlık atmamak için ağzımı tutan jungkook'a ters ters baktığımda elini ağzımdan çekti.
+napıyorsun, çık dışarı!
Beni duymamış gibi süzümeye başladığı an kendimi kötü hissetmiştim. Sanki daha önce beni böyle görmemiş gibi!
+jungkook beni süzmeyi bırak, çık şurdan!
Sanki beni gerçekten duymuyordu, parmaklarını parmaklarım arasına geçirip ellerimi arkada birleştirdi. Geri çekilmeye çalışınca su açılmıştı.
Ilık su ikimizi de aniden sırılsıklam yaparken vucudunu vucuduma yapıştırdı.
Islak dudaklarını dudaklarıma sürtüp küçük öpücükler bırakıyordu.
+jungkook napıyorsun. Biz... Okuldayız
Burnunu boynuma sürtüp kulağıma kadar geldi
-gitmemi istiyor musun? Gerçekten?
Hormonları bütün bedenimi sarmışken hayır cevabını vermek çok zordu.
Ben konuşmadan tekrar o konuşmuştu.
-bence istemezsin!
Küstah oluşuna sinir oluyordum, ya da hoşuma gidiyordu şu an buna karar vermem. Ellerimi tek eliyle tutarken diğer eli ile belimi tutup kendine yapıştırdı. Dudağıma doğru yaklaştığında aniden tutamayıp kendimi daha da hızlı şekilde yaklaştırıp öptüm. Ellerim onun gömleğinin düğmelerini açmakla meşguldü. Gömleğini çıkarıp yere attı. Pantolonunu aynı hızla çıkardığında tekrar beni kendine çekip boynuma yöneldi elleri kalçamdaydı.
Tırnaklarımla karın kaslarına çizikler bırakırken aşağı inip belli olan penisine dokundum,sertleşmişti.
Sırıtıyordu, yüzüne yakışan o mükemmel sırıtmasıyla gözlerimin içine bakıyordu.
+bunu burda yapmicam jungkook
Kulağıma yaklaşıp fısıldadı
-yapıcaksın
Bir çırpıda üstündeki iç çamaşırıda çıkardığında şişmiş ve sertleşmiş penisi ortaya çıktı.
Belimden kavrayıp beni kucağına aldı ve yavaşça içime giren penisi canımı yakarken tırnaklarımı sırtına geçirdim. Gelgit yaparken boynuma bıraktığı öpcüklerle haz katkat artıyordu. Küçük iniltiler onu hızlandırırken acı zevkle karışıyordu.
Zevkten ısırdığım dudaklarımı serbest bırakıp onunkilerle buluşturdum. Kucağından yere indirip içimden çıktı ve beni birden döndürüp duvara yapıştırdı bacaklarımı aralayıp tekrar sert şekilde içime girdi.
